İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediye meclisinde kabul edilen İzmir Kentsel Nazım İmar Planı'nın, kişilerin değil, "genelin" çıkarına yönelik hazırlandığını söyledi. Kocaoğlu, plana yönelik eleştirileri "Tartışmalarla kaybedecek bir saniye zamanımız yok. Biz görevimizi 'halkın yararına' yaptık" sözleriyle yanıtladı.
Nazım plan, hafta başında yaklaşık üç saat süren tartışmaların ardından İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde CHP, ANAP, DYP ve SHP'li üyelerin oylarıyla kabul edildi. Kentin 25 yılına şekil verecek plan, İzmir'i beş ana bölgeye ayırıyor. Kocaoğlu, bugüne dek plansızlıkla karşı karşıya olan kente, planla birlikte birçok misyon yüklendiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Seferihisar-Güzelbahçe-Urla-Karaburun hattının yer aldığı yarımadanın belirli bir bölümü ikinci konut, eğitim, turizm, organik tarım, spor tesisleri olarak geliştirilmelidir. Seferihisar'daki jeotermal kaynaklarının kullanımıyla, burada sağlık termal turizmi, tedavi merkezleri kurulacaktır. Güneyde Torbalı, Yazıbaşı, Pancar, Ayrancılar'da konut ağırlıklı sanayi gelişmesi, tarım depolama ve tarım işletmeleri ile hayvancılıkla ilgili kararlar verilmiştir. Kuzeyde, İzmir'in en sağlam zemini olan Çiğli, Harmandalı, Ulukent, Koyundere, Asarlık hattında ağırlıklı olarak konut öngörülmüştür. Seyrek, Maltepe, Gelenköy, Bağarası'nda tarım işletmeleri ve kentsel gelişmeler öngörüldü. Aliağa, sanayi bölgesi olarak belirlenmiştir. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nde 60 bin kişinin çalışacağı öngörülüyor. Sasalı'da İzmir'in en büyük turizm dinlenme tesisi ve doğal yaşam parkı yapılacaktır. Kemalpaşa'ya organize sanayi ve sanayi bölgeleri ayrılmıştır. İhtiyaca göre büyüyecektir. Şu andaki nüfusun 3 katı konut alanı ayrılmıştır. Bağyurdu'nda hayvancılık organize sanayi bölgesi yapılmıştır. Yine diğer tarım işletmeleriyle ilgili yerler belirlenmiştir Armutlu'da Nif Dağı'nın eteğinde turizm alanları belirlenmiştir."
Aliağa-Menderes raylı sistem projesinin, kuzey-güney yönünde ulaşımın ve buradaki gelişmenin omurgasını oluşturacağını belirten Kocaoğlu, jeotermal projelerinin yaşama geçirilmesiyle ve yarımadayla ilgili vizyon yerine getirildiğinde kentin "ayağa kalkacağını" vurguladı. Planda yapılan son değişikliklerin "siyasi rüşvet" olarak değerlendirilemeyeceğini kaydederek, metropol sınırlarındaki belediyelerin plana yerel ölçekte, kendilerininse metropol ölçeğinde baktığını vurguladı.
Dağ başına konut!..
Her beldeye ayrı ayrı sanayi alanları ayrılamayacağını, yasaya aykırı imar uygulamaları gerçekleştirilemeyeceğini dile getirerek "İhtiyaçtan fazla yerleri imara açtığımızda, bu sefer çarpık yapılaşma ve çarpık sanayileşme gelecek ve bunların altyapısını belediye yapamayacak. Hiçbir kentin böyle bir lüksü yok. Dağ başına 'ben konut yapmak istiyorum' diye talep gelebilir. Ancak bunu kabul etmek mümkün değil. Bunlar kabul edildiği için kent bu hale geldi. Biz, kent için çalışıyoruz. Kentimize sahip çıkıyoruz. Hep beraber bu kente sahip çıkalım ki, bu kent bizim olsun" diye konuştu.
Kocaoğlu, EXPO 2015'i İzmir'e çok istediklerini ve planda EXPO için Yüksek Teknoloji Üniversitesi'nin alanını belirlediklerini kaydederek, "EXPO'yu, yapamayacağımız, olmayacak, yarın yargıya gidecek bir yerde belirlemektense, yasaya uygun bir yeri belirlemek daha mantıklıdır. Hükümet, bir an önce EXPO'yla ilgili bir yasa çıkarmalıdır. Nerede yapılırsa yapılsın. Bir dayatmamız yok. Bizim, sıçrama yaptıracak, belirli şekilde büyütecek ve çok önemli bir eksiğimizi giderecek alan, yarımadadır. Yarımadayı tetikleyecek, burayı ayağa kaldıracak bir yerde olsun, nerede olursa olsun. Burayı belirlemeseydik, 'EXPO' nun yeri yok' diyeceklerdi. Görevimizi yaptık" diye konuştu.