Kira Zammı Enflasyon Oranını Geçmeyecek

Hukuk reformu kapsamında yapılan Medeni Kanun ve ceza yasalarındaki köklü değişikliklerin ardından temel yasalardan Borçlar Kanunu da baştan sona yenileniyor.

Hazırlanan tasarıyla, kiracıların korunması yönündeki hükümlerin yanı sıra ev sahiplerinin lehinde düzenlemelere de yer verildi. Tasarıya göre, yıllık kira artışları üretici fiyatlarındaki enflasyon oranını geçemeyecek. Ev sahipleri depozito olarak en fazla 3 aylık kira bedeli isteyebilecek. Kiracı, güvence parasını ev sahibine vermek yerine bankada açılacak teminat hesabına yatıracak. Ancak 5 yıl geçince ev sahipleri kiranın piyasa şartlarına göre belirlenmesini isteyebilecek. Ev sahibi, 15 yıl dolunca kiracısını hiçbir sebep göstermeden evden çıkarabilecek.

Uygulamada en çok sıkıntı yaşanan konulardan biri olan kefalet sözleşmelerinde de önemli değişiklikler yapıldı. Bundan sonra kefil olmak isteyenlerin, eşlerinin rızasını almaları gerekecek. Alacaklı, asıl borçlunun gösterdiği teminatı paraya çevirmeden kefilden para isteyemeyecek. Tasarıya konulan ‘genel işlem koşulları’ başlıklı yeni maddelerle küçük yazılarla doldurulan sözleşmelere dayanarak vatandaşların mağdur edilmesi önlenecek.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, diğer kanunlarda olduğu gibi adının başına ‘Türk’ kelimesi eklenen Borçlar Kanunu Tasarısı’nın Başbakanlık’a sevk edilmesi üzerine tasarıyı hazırlayan 33 kişilik komisyonun başkanı Prof. Dr. Turgut Akıntürk’le birlikte basın toplantısı düzenledi. Bakan Çiçek, 79 yıldır uygulanan Borçlar Kanunu’yla ilgili değişiklik çalışmalarının 7 yıl önce başladığını belirterek, tasarının yeni yasama döneminde TBMM’de görüşüleceğini ve o zamana kadar herkesin tasarıya katkı sağlayabileceğini bildirdi. Çiçek, “Tasarının hazırlanmasında siyasi iradenin yaklaşımı kiracıların korunması yönünde miydi?” şeklindeki soruya ise şöyle cevap verdi: “Ne kiracılar mağdur olmalı ne de ev sahipleri. İkisinin arasında denge kurmak gerekiyor. Kiracılar korunurken ev sahipleri de eve yatırım yaptıklarına pişman olmamalı.” Komisyon Başkanı Prof. Akıntürk de, yasanın Borçlar Kanunu olan adının başına diğer kanunlardaki gibi “Türk” kelimesi eklenerek “Türk Borçlar Kanunu” şeklinde değiştirildiğini söyledi.

Prof. Dr. Akıntürk, eski kanunun 1926 yılında İsviçre’den iktibas edildiğini, dilinin ağdalı ve anlaşılmaz olduğunu ifade ederek tasarının herkes tarafından anlaşılacak şekilde sade bir dille kaleme alındığını aktardı. Hukukun genel ilkesinin zayıfları güçlüler karşısında korumak olduğuna dikkat çeken Akıntürk, tasarıda bu amaçla ev sahipleri karşısında kiracıların, işverenler karşısında da işçilerin korunduğunu aktardı. Akıntürk, kiracılar korunurken ev sahiplerinin lehinde düzenlemelere de yer verildiğini dile getirdi.

Taslağın Bakanlar Kurulu’nda imzalandıktan sonra hükümet tasarısı olarak TBMM’ye sevk edilmesi ve önümüzdeki yasama döneminde görüşülerek kabul edilmesi bekleniyor. 650 maddeden oluşan yeni tasarıyla sözleşme ve borç ilişkileri konusunda önemli yenilikler yapılırken, uygulamada var olan; ancak Borçlar Kanunu’nda bulunan birçok konuya yeni tasarıda yer veriliyor.

‘Oğlum geliyor’ diye boşaltılan eve 3 yıl kiracı almak yasak

Borçlar Kanunu Tasarısı’nda yer alan bazı yenilikler şöyle sıralandı: Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlü olacak. Sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamayacak. Kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi dışında, kiracı aleyhine değişiklik yapılamayacak. Kira artırımına ilişkin anlaşmalar bir önceki yılın üretici fiyatları endeksini geçmemek koşuluyla geçerli olacak. 5 yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde enflasyon oranıyla birlikte tarafların ve kiralananın durumu da göz önünde bulundurularak kira bedeli yeniden belirlenecek. Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamayacak. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyecek. Kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Kiracı, eve yerleştikten sonra evi belli bir tarihte boşaltacağını yazılı şekilde taahhüt ettikten sonra boşaltmazsa ev sahibi icra yoluyla kiracısını çıkarabilecek. Kiraya veren, kendi veya çocuklarına gerekli olduğu için kiracısını çıkarttığında kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamayacak.

Tasarı kiracıların lehine

Yargıtay kararlarıyla sınırlanabilen kira artışlarının üretici fiyatları endeksi baz alınarak enflasyon oranını geçemeyeceği yasal hüküm oluyor. Depozito olarak bilinen güvence verme borcuna da tasarıda yer veriliyor.

Ev sahibine fiyat artırma hakkı

Kira sözleşmesi en fazla 15 yıllık yapılabilecek. Ondan sonra ev sahibi sebep göstermeden sözleşmeyi feshedebilecek. 5 yıl dolunca ev sahibi kiranın piyasa şartlarına göre yeniden belirlenmesini isteyebilecek.

Kefil olmak eşin iznine bağlı

Kefilin sorumlu olacağı azami meblağ rakam olarak yazılacak. Eşlerden biri ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek. Borçlu, bir teminat göstermişse bu teminat paraya çevrilmeden kefile başvurulmayacak.

Depremzedeye destek verilecek

Düzenlemeyle zararın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl olan zamanaşımı süresi 20 yıla çıkarıldı. Zararın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılması zorunluluğuna ilişkin zamanaşımı süresi 2 yıla yükseltildi.