Keşiş ve keçi çobanlarının seyrek de olsa şenlendirdiği bu kızıl ovadaki anıtlar, tapınak mimarisinin eşsiz yoğunluktaki bir tezahürüdür. Üstelik burada diğer Uzakdoğu medeniyetlerinde görülmeyen gelişmiş tonozlu örtü teknikleri ve Hindistan'daki benzerlerinden çok iyi durumdaki girift duvar resimleri göze çarpar.
"Antik Paganlık" ve "Burma'nın Kutsal Yerleri" adlı kitapların yazarı Donald Stadtner, "Gotik katedrallerin hepsini bir yerde toplasanız bu kadar olur" diyor. Onlarca yıllık totaliter bir rejimden sonra Myanmar dış dünyaya açıldıkça (ve turistler akın ettikçe) uzmanlar yalnızca Bagan'la değil, başka bölgelerle de ilgilenmeye başladı. Çin'in güneybatısından gelen Tibet- Burma halkı M.Ö. 1. yüzyılda yukarı Irrawaddy'ye yerleşerek tuğla surları ve hendekleriyle büyük şehirler kurup geride zekice düzenlenmiş sulama şebekelerine ait izler bıraktı. Bu yerleşimlerin ilklerinden olan Beikthano-Myo'da arkeologlar bazı manastırlar ve doğu Hindistan'da Budistlerin yaptıklarına benzer "stupa" adlı tapınaklar buldu. Bu da Budizm'in Güneydoğu Asya'ya bu bölgeden yayıldığını gösteriyor.
Myanmar'ın askeri yöneticileri siyasi açılımdan önce bile tarihi anıtları restore etmeye ve yerel müzeler kurmaya başlamıştı. Nitekim 1975'te bir depremin harap ettiği Bagan'da 1970'lerin sonları ve 1980'lerde yoğun bir imar faaliyetine girişilmişti. Hayır işi yapmak isteyen Burmalı bireyler ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nca desteklenen bu restorasyonlar büyük ölçüde yerel uzmanlar tarafından yürütülüyor ve bazı bilim insanlarınca sert bir şekilde eleştiriliyor. Yabancı uzmanlar, stükonun yerine çimento gibi özgün olmayan malzemelerin kullanımına karşı çıkıyor ve belli öğelerin (özellikle dini anıtların tepesindeki süslerin) bilimden ziyade hayal gücüne dayanılarak tekrar yapıldığını dile getiriyor. Önemli birkaç tapınakta Buda heykellerinin başının çevresinde görülen parlak disko ışıklarını ciddi tutarsızlıklara örnek olarak gösteriyorlar.
Londra Üniversitesi'nden arkeolog ve sanat tarihçisi Elizabeth Howard Moore, Bagan'ın eninde sonunda Dünya Mirası listesine alınacağını düşünüyor. Şehirdeki Budist hayatın mahiyeti ve krallığın yabancı komşularla ilişkisi (Bagan'daki bazı duvar resimlerinin Bengalli sanatçılarca yapıldığı anlaşılıyor) de dâhil olmak üzere, Bagan'la ilgili soruların cevabıysa henüz belli değil. Bu arada yeni siyasi iklimin etkisiyle artarak gelen yabancı teknik uzmanlar ülkeyi uluslararası standartlara yaklaştırmaya başladı bile. Ayrıca Kültür Bakanlığı yabancı bilim insanlarından gelen teklifleri ciddiye alıyor ve onlara olumlu yaklaşıyor. Moore, "10 yıl önce bunlar olmazdı" diyor.
Andy Isaacson