Bursa’nın
Mustafakemalpaşa ilçesine, hiç demir çelik tesisi olmamasına
rağmen çoğu Gebze ve Dilovası’nda bulunan beş
demir çelik üreticisi firmanın oluşturtuğu Marzinc Marmara Geri Kazanım
San. Tic. A.Ş., ilçeye ‘Baca Tozu Geri Kazanım Tesisi’
kurmak istiyor. Mustafakemalpaşalılar girişimi engellemek için mücadeleye
başladı. Tesisin dünyaca ünlü domates üretimine zarar vereceğini belirten
Mustafakemalpaşalılar, hayvancılığın da olumsuz etkileneceğini söylüyor. Mazrinc
yekilileri ise bu iddaları “Çevreye duyarlı teknoloji kullanılacak. Kirletici
miktarı yasal limitlerin çok altında olacak” diye yantılyor.
Marzinc, Çolakoğlu, İçdaş,
Diler, Kaptan ve Kroman gibi
demir çelik üretimi yapan firmaların oluşturduğu bir şirket. Bu firmaların üçü
İzmit’in Gebze ve Dilovası ilçelerinde diğerleri de Çanakkale ve Tekirdağ’da
faaliyet gösteriyor. Marzinc, önce Tekirdağ’daki Marmara Ereğli’de demir çelik
fabrikalarının baca gazlarından geri kazanım tesisi kurmak istedi, ancak sonra
vazgeçti. Yeni yer olarak da Mustafakemalpaşa’yı seçti. Yasal işlemler
başlatıldı ve Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı alındı. Çevre ve
Orman Bakanlığı da üreticilerin, atık bertarafı konusundaki girişimlerine destek
olacağını belirtti.
Sanayi bölgesinde
Tesisin kurulması planlanan yer Organize Sanayi Bölgesi. Marzinc’in verdiği
bilgilere göre, yılda 200 bin ton baca tozu ve 120 bin ton da tufal (sıcak metal
işlenirken metal yüzeyinde meydana gelen oksit tabaka) işleme kapasitesine
sahip. Süreç sonunda ürün olarak 70 bin ton çinko oksit, 130 bin ton, cüruf ve
200 bin ton sünger demir (ham demir üretmek için kullanılan madde) elde
edilecek.
Ancak yöre halkı bu üretimler sırasında kurulacak tesisin çevreye zarar
vereceği görüşünde. Bölgedeki meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları,
Marzinc’in ÇED kararının iptal edilmesi için Bursa
Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’ne başvurdu. İtiraz dilekçesinde tesisin,
açılışı Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yapılan
Güllüce - Döllük Sulama Projesi’ne zarar vereceği belirtiliyor.
Dilekçe de ayrıca organize sanayi bölgesinin kuruluşunda Sağlık ve Meteoroloji
İl Müdürlükleri’nin ‘kirletici vasfı yüksek kuruluşlara izin verilmemesi’, Çevre
ve Orman, Bayındırlık ve İskan, Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının da ‘baca gazı
atığı oluşturacak tesislerin kurulmaması’ şartları tesinin kurulmaması konusunda
kanıt olarak gösteriliyor.
Bursa Makine Mühendisleri Odası Başkan Vekili Gürsel Özcan,
“Baca gazı yakma tesisinin, baca gazından çıkan dumanların çevre ve insan
sağlığına zararı olacağı’ nedeniyle itirazda bulundukları söyledi. Özcan şöyle
dedi:
“Öngürülere göre tesis yıllık ‘900 bin ton su’ kullanacak. Bu ilçenin bır
yıllık su ihtiyacına denk düşüyor. Bu kadar su yok. Nereden gelecek. Daha önceki
Tekirdağ’da kurmayı düşündükleri tesis başvuruları reddedildi. Kayseri’de çinko
geri kazanım tesisi var. Erciyes Üniversitesi görevli hocaların analizlerinde
tesisin Kayseri’de çevreye zarar verdiğini biliyoruz. Bu tesis belki daha
teknolojik olacak ancak güvensizlik var. Bir de bölgenin iklim şartları göz
önüne alındığında, baca gazıdan çıkan zehirli gazların asit yağmurlarıyla uzak
noktalara taşınması söz konusu. Olay türbin tartışmasına döndü, herkes kendini
haklı görüyor.”
Platform oluşturdular
Mustafakemalpaşalılar tesisin yapımına karşı ortak hareket edebilmek için
‘Sivil Toplum Platformu’ adıyla bir birlik oluşturdular. Platformun başkanı
Ali Seyit Geçici, tesisin olası zararlarını şöyle sıraladı:
“Güllüce Sulama Havzası’nın çok yakınından geçiyor. Kurulacak alan bir ova ve
burada TAT konservenin fabrikası var. Domates yetiştiriciliği açısından son
derece verimli topraklarda kurulması planlanıyor. Dünyaca ünlü Mustafakemalpaşa
tatlılarının atölyelerine çok yakın. Hayvancılık olumsuz yönde etkilenecek. En
önemlisi de bizim bölgemizde hiç demir çelik fabrikası yok. Başkasının atığını
biz temizleyeceğiz. Kyoto Protokolü’nde bile ‘tüm tehlikeli atıklar çıktığı
mahalinde bertaraf edilmeli’ diyor. Neden bizim ilçemizde bunlar bertaraf
ediliyor. ÇED sürecinde yeterince bilgilendirme yapılmadı, her şey oldu bittiye
getirildi.”
AKP’li vekil de karşı
AKP Bursa Milletvekili Ali Koyuncu’ncu ise tedirginliğini
şöyle dile getirdi: “Mustafakemalpaşa doğumluyum. Bizim çocuklarımız, ailemiz,
işimiz, aşımız, toprağımız her şeyim burada. Bir millitvekili olarak yatırım
yapacak olan müteşebbisin tuğlasını ben taşırım. Ancak çevreye bir zararı
olacaksa da sonuna kadar hukuki mücadeyi de veririm. Zehirli atık unsuru
taşıyorsa, insan sağlığını tehdit ediyorsa buna karşı dururuz.”
Marzinc Yatırım Müdürü Hüseyin Soykan ise yaptığı
açıklamada, tüm iddialara tek tek yanıt verdi. Açıklamaya göre, daha önce
Tekirdağ’da kurulması düşünülen tesisten, bölgenin 1 / 100 binlik imar
palanındaki revizyonlar gibi uzayan süreçler nedeniyle vazgeçildi.
Mustafakemalpaşa, planlı ve sanayi yatırımları için ayrılmış bir Organize Sanayi
Bölgesi olması nedeniyle tercih edildi. Çevre konusunda tüm tedbirler alındı,
oluşabilecek maksimum kirletici oran, normal sınır değerlerinin altında.
Denetimin sağlanması için de online baca emisyon ölçüm sistemi kurulacak. İki
proses için saatte 32.5 metreküp su kullanılacak. Tesis, ‘bertaraf değil, geri
kazanım tesisi’ olacak.