SAMEKS'in hazırlık çalışmalarının 2012 yılı Ekim ayında başladığı, anket derlemesi, veri analizi ve analiz raporlamasının ise 2013 yılı Ocak ayından itibaren her anket dönemi için yapıldığı bilgisini veren Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak; SAMEKS'in, bir yıllık test aşamasını başarıyla geçtiğini söyledi. Endeksin uzun bir çalışmanın ürünü olduğunu, sanayi ve hizmetler sektörünün önünü görmesi için öncü gösterge olacağını ifade eden Olpak, SAMEKS'in Türkiye'nin reel dinamiklerini büyük ölçüde yansıttığını belirtti.
Reel sektörün dinamiklerinin anlık ölçülebilmesinin önemini değinen Olpak, SAMEKS'in bu anlamda reel sektörün dinamiklerini zamanında yansıtması açısından ekonomik karar alıcılar, piyasa aktörleri ve iş dünyası için öncü gösterge olacağını vurguladı. SAMEKS'in böylelikle büyük bir ihtiyacı karşılayacağını anlatan Olpak, şunları kaydetti:
"Ciro ve istihdama göre her seviyeden yaklaşık 35 bin şirketimizle MÜSİAD olarak Türkiye'nin aynasıyız. Diyoruz ki; Türkiye'de ne oranda büyüklükte şirket varsa MÜSİAD çatısı altında da o oranda büyük şirket var. Bu gerçeği temel alarak SAMEKS için bini aşkın şirketimizle oluşturduğumuz örnekleme havuzumuz, Türkiye'nin dinamiklerini en iyi şeklide yansıtmaktadır. Sanayi sektörü zayıf, hizmet sektörü ağırlıklı bir yapı değil, sanayi ve hizmet sektörünün dengeli bir şekilde geliştiği bir yapı hedefimiz olmalıdır. Bu çerçevede SAMEKS, GSYH'da payları dikkate alınarak sanayi ve hizmetler sektöründe gelişmeleri ayrı ayrı ve toplu olarak aylık bazda yansıtmaktadır".
Son dönemdeki gelişmelere de değinen Olpak, dünyanın önde gelen ülkelerinin ve özellikle AB ülkelerinin büyümekte zorlandığı bir dönemde Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde büyümesini önemsediklerini ifade etti.
"Faiz artırımının, iş adamları ve halkın üzerine haksız bir yük getirmesine engel olunmalı"
Gezi olaylarından başlayarak 17 Aralık soruşturmasına kadar uzanıp bugünlere gelinen süreçte, Merkez Bankası'nın üzerindeki faiz artırımı baskısını kırmaya çalıştıklarını dile getiren Olpak, "TL’deki değer kaybı ile MB üzerinde son günlerde artan faiz baskısını, elindeki alternatif araçlarla giderebileceğine yönelik görüşlerimizi belirtmiştik. Merkez Bankası da farklı zamanlardaki açıklamalarında, alternatif araçlar kullanılarak öncelikle kur üzerindeki baskının bertaraf edilebileceğini dile getirmişti" dedi.
Gelinen noktada, Merkez Bankasının radikal bir kararla faiz koridorunda ciddi artışlara gittiğini söyleyen Olpak, Türkiye'nin makroekonomik göstergeleri açısından olumsuz bir tablo olmamasına rağmen, yaşanan bu radikal değişikliği reel sektör temsilcileri olarak doğru bulmadığını ifade etti. Faiz artırımının, kredi faizlerine aşırı yansıtılarak iş adamları ve halkın üzerine haksız bir yük getirmesine engel olunması gerektiğini dile getiren Olpak, Türkiye'nin tekrar yüksek faiz, düşük kur sarmalına girmemesini ve daha da kötüsü yüksek kur, yüksek faiz çarpıklığının da yaşanmamasını umduklarını söyledi.Olpak, mümkün olan en kısa zamanda bu faiz artırımını geri alacak adımların atılacağını umduklarını belirterek, şunları aktardı:
"Bu aşamada faiz artırımının işletmeler üzerindeki yükünü hafifletmesi için hükümet, KOBİ’leri destekleyecek, istihdamı, yatırımları ve dolayısıyla büyümeyi artıracak ek tedbirleri acilen almalıdır. Bu ülkenin gelişmesi için çalışan herkes, özellikle de olayların buraya gelmesine şu veya bu şekilde sebep olanlar, ellerini vicdanlarına koyarak, gelinen aşamadan kimlerin mutlu olduğuna, bu bedeli millet öderken kimlerin hesabına ödeme yapıldığına kafa yormalı, bu vebalin altında mahşeri vicdanda verilecek hesabı unutmamalıdır. Tüm bunlara karşın, işadamları olarak ülkemizin ekonomisine güvenimizi sürdürdüğümüzü belirtmek istiyoruz".
SAMEKS sanayi ve hizmet endeksleri Ocak ayında düştü
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fethi Çalışır da SAMEKS'in teknik altyapısı ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çalışır, SAMEKS'in sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren işyerlerinin ekonomik faaliyetlerinin gidişatına dair değerlendirmelerini temel alarak, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin zamanında ve revizyona gerek duyulmayacak bir veri aktarımını amaçladığını vurguladı. Çalışır, illerin GSHY içerisindeki paylarının dikkate alınmasıyla MÜSİAD üyesi işyerlerinden ciro payları gibi bilgiler dikkate alınarak 1.100 işletmeyi kapsayan havuzdan en az 500 işletmenin ankete katıldığını ifade etti.
SAMEKS kapsamında aylık olmak üzere sanayi ve hizmet sektörleri için iki ayrı anket formu düzenlediklerini belirten Çalışır, sanayi endeksinin 6, hizmet endeksinin 5 alt bileşeninin olduğunu anlattı. Çalışır, SAMEKS sanayi ve hizmet endekslerinin ayırdedici özelliğinin, endekslerin kendileri ile ilgili alt endekslerin belli bir yüzdeye göre ağırlıklandırılması ile oluşturulması olduğunu söyledi.
İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fuat Erdal ise 2013 yılının sonlarında başlayan siyasi ve ekonomik dalgalanmaların 2014 yılının ilk aylarında devam edeceği algısıyla hem sanayi hem de hizmetler sektöründe önemli değişmelerin olduğunu belirtti. Benzer değişmelerin Gezi Parkı olaylarının etkisiyle 2013 yılının Temmuz ayında da kaydedildiğine işaret eden Erdal, 2014 Ocak ayında SAMEKS sanayi endeksinin 1,90 puan ve hizmetler endeksinin 3,41 puan düşerek, her iki endeksin 50 baz puanın altına gerilediği bilgisini de verdi.