Mumbai'deki Tac Mahal Sarayı Oteli Sanat Eserleriyle Beraber Restore Ediliyor



Teröristler yaklaşık iki yıl önce bu şehri basıp 163 kişiyi öldürdüklerinde, Hint sanatının gelişiminde ve muhafazasında büyük bir rol oynayan, simgesel öneme sahip bir mimari yapı olan Tac Mahal Sarayı Oteli'ne de darbe indirdiler. Floransa-Endülüs tarzında inşa edilen ve 1903'te açılan otel, üç günlük bir kuşatma sırasında yangınlardan, kurşunlardan ve el bombalarında dolayı tahrip oldu. Otelin çatısı çökerken, girift ahşap işlemeleri yandı. Vasudeo S. Gaitonde ve Jehangir Sabavala gibi modern Hintli sanatçıların tabloları isle ve mantarla kaplandı. Klimaların bozulması, itfaiye araçlarının ve bina içindeki yangın söndürme sisteminin su püskürtmesi, havadaki nemi artırarak mantarları çoğaltmıştı.

Bazı zamanlar 2 bini aşkın kişinin çalıştığı bir ekip, aradan geçen 21 ayda binayı temizleyip yeniledi. Beş uzmandan oluşan daha küçük bir grup, personelin ve müşterilerin saldırılar esnasında sığındığı Kristal Balo Salonu'nda 10 ay çalışarak, 300'den fazla sanat eserini restore etti. Uzmanların çalışmaları, Saray Kanadı'nın Hindistan'ın Bağımsızlık Günü'nde yeniden açılmasıyla birlikte sergilenmeye başladı. Sarayda ve ciddi bir tahribata uğramayan kule kanadındaki bazı ortak alanlar, bir yıldır açıktı. Saldırıdan önce, saraydaki önemli sanat eserlerinin çoğu koridorlarda ve odalarda dağınık biçimde sergileniyordu. Tac Mahal değerli eserlerini artık üç seçkin mekânda sergileyecek: ziyafet salonu, dinlenme salonu ve ana lobinin biraz ötesindeki deniz manzaralı bar.

Son yıllarda Mumbai ve Yeni Delhi'de birçok yeni galeri açıldı. Ancak eskiden Tac Mahal Oteli, Hint sanatının odak noktasıydı. Oteldeki Tac Galerisi, 1990'ların başına kadar sanat meraklılarının ve koleksiyoncuların, eski adı Bombay olan Mumbai'de çağdaş sanat ürünlerini görmek ve satın almak için gidebileceği az sayıdaki yerden birisiydi. Mumbai'de yayınlanan Art India adlı derginin editörü Abhay Sardesai, "1970'lerde ve 1980'lerde isim yapan, B. Prabha gibi çok sayıda sanatçı burada birçok sergi açtı. Burası önemli bir yerdi" diyor. Yeni Delhili sanat eleştirmeni ve sanat galerisi müdürü Gayatri Sinha, Tac Mahal Oteli'ni açan ve halen mülkiyetini elinde tutan Tata Grubu'nun diğer şirketlerinin de özellikle 1950'lerde ve 1960'larda, sanat eserleri satın alarak Hindistan'ın modern sanatına ciddi bir katkı yaptığını belirtiyor. Sinha, "Çoğu Hint şirketi sanata ilgisizdi. Bu anlamda, doğru zamanda doğru sanat yatırımları yapan Tata şirketleri çok ayrı bir yerde duruyor" diyor.

Yaklaşık 10 yıl önceki bir yenileme sırasında kapatılan Tac Galerisi, bir daha açılmadı. Ancak otel yönetimi, 1960'larda görev yapan otel müdürünün karısı tarafından oluşturulmaya başlanan koleksiyona, son yıllarda daha çok önem verdi. Yönetim, koleksiyonu korumak için birkaç yıl önce sanat uzmanı Mortimer Chatterjee'yi işe aldı. Soyut sanatçı S.H. Raza'ya ait büyük bir tablonun da aralarında bulunduğu bazı önemli eserler zarar görmemiş, çünkü saldırı öncesinde temizlenip onarılmak üzere depoya koyulmuşlar. Chatterjee karısı Tara Lal ile birlikte, Tac Mahal Oteli'nin yakınındaki Chatterjee & Lal adlı galeriyi işletiyor. Ancak saldırı sırasında sergilenmekte olan eserler, boyalara ve tuvale yapışan mantar ve is parçacıkları nedeniyle ciddi bir bakıma ihtiyaç duyuyor. Hassas bir bakımdan geçmesi gereken eserler arasında, Laxman Pai'nin yaptığı soyut tarzdaki açık mavi tablo da var. Chatterjee, yivlerle ve bombeli kısımlarla süslenmiş tablonun dikkatle temizlenmesi gerektiğini belirtiyor.

Eserlerin restorasyonunu yapan Art-Life Restorasyon Atölyesi adlı şirketin sahibi Priya Khanna, bazı eserlerde renk solması, yırtık ve katlanmadan kaynaklanan birden fazla tahribat olduğunu ve bunların işi yavaşlattığını söylüyor. Khanna'nın Tac'a gönderdiği en deneyimli beş uzman, 10 aydır otelde kalıyor. Kendisi de 10 günde bir otele gelen Khanna, "Belli bir zaman alan her işlemin bitişinin ardından, tabloları dinlendirmek zorundayız" diyor.

Tac yöneticileri, otelin ve sanat eserlerinin restorasyonuna 50 milyon dolar harcadıklarını söylüyor. Otelde, içlerinde su ve elektrik tesisatı ile mobilyaların da olduğu çoğu kısım elden geçirildi. Tac'ın sahibi olan Tata Grubu'na ait Hindistan Otelleri Şirketi'nin Genel Müdürü Raymond Bickson, şirketin tırabzan ve korniş gibi tarihi ayrıntıları aslına sadık biçimde yaptırmaya çalıştığını söylüyor. Tac Mahal Oteli'nin kimliğini korumak isteyen şirket, bazı işleri kuzeybatıdaki Rajasthan eyaletinden getirttiği zanaatkârlara yaptırmış. Bickson, "Sarayı eski haline, hatta daha da bakımlı bir hale getirebildik" diyor.

İngiliz idaresi zamanında yaptırılan Hindistan Kapısı adlı anıtın karşısındaki limanda bulunan otel, yıllarca Mumbai'nin simgesi oldu. Otelin yapıldığı dönemde, çoğu otel Hintlilerin içeri girmesine bile izin vermiyordu. Anlatılanlara göre otelin kurucusu Jamsetji N. Tata, burayı Hintlilerin kalabileceği ve İngilizlerle eşit koşullarda konuşacağı bir yer olarak inşa ettirmiş. Olayların meydana geldiği güne atfen 26/11 (26 Kasım 2008) olarak bilinen saldırıdan sonra, çoğu kişi için otelin simgesel önemi daha da arttı. Aynı gün teröristlerin saldırılarına hedef olan Oberoi Oteli, Yahudi Merkezi ve diğer yerlerden farklı olarak, pencerelerinden ve soğan biçimli kubbelerinden dumanların çıktığı Tac Mahal Oteli, trajediyle ilgili en kalıcı görüntü oldu. Art India dergisinden Sardesai, "Tac, 26/11 sonrasında şehirde veya başka yerlerde yaşayan insanların zihninde, diğer bütün binalardan daha güçlü biçimde yer ederek şehri ve ülkeyi temsil etmeye başladı" diyor.