“Türkiye’de çağdaş şehircilik eğitimi ne zaman, nerede
başladı?” Sakın asırlık mimarlık okullarımızdaki ilk şehircilik dersleri ya da
60’larda ODTÜ’de başlatılan öğrenim aklınıza gelmesin; çünkü şehircilik,
öncelikle bir “kentbilim” eğitimi olarak, Ankara
Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SBF) 1953’te kurulan
“İskân ve Şehircilik Enstitüsü”nde öğretilmeye başlandı.
O yıllardan beri de özellikle kaymakam ve valilerimiz, görev yaptıkları ilçe
ve illeri “şehirciliği bilerek” yönetmenin kazanımlarını yaşıyorlar. Ne var ki
aynı ilçe ve il merkezlerindeki imar yetkileri 80’lerden bu yana “belediye”lerde
olduğundan, günümüzün içler acısı kent görünümlerinden de “sorumlu” değiller ama
eminim ki “üzgün”ler...
Aynı yetkilerin “bilimsel denetimden yoksun” ve “keyfiliğe açık” yerel
yönetimlere verilmesini, şehirciliği hiçe sayarak rant çıkarları doğrultusunda
kullanan çoğu belediye başkanı, uygarlık tarihimize kim bilir hangi “yüz
kızartıcı” tanımlamayla geçecekler...
‘MM’nin 150. yılı...
“Mülkiye Mektebi” adıyla kuruluşunun 150. yılını kutlayan SBF, işte bu
sürecin genel değerlendirmesini yapmayı, “tarihsel sorumluluklarının güncel
yükümlülüğü” olarak gördü… Bu amaçla 29 Nisan’da düzenlenen “Türkiye’de
Kentbilim Eğitimi Sempozyumu”yla şehircilik öğrenimindeki birikimlerimizin ve
sorunlarımızın bir kez daha ele alınmasını sağladı.
AÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Görmez ile SBF Dekanı
Prof.Dr. Celal Göle, bir demokratik hukuk devletinde
şehirciliğin, bilim, hukuk ve demokrasiyle bütünleşmesi gerektiğini
vurguladılar; günümüzün, “tüm bunları çiğneyen imar politikaları”nı ise
sorguladılar...
Etkinliği düzenleyen “SBF Ernst Reuter İskân ve Şehircilik Araştırma ve
Uygulama Merkezi”nin Müdürü Prof. Dr. Ayşegül Mengi de yarım
yüzyılı aşan geçmişleriyle şehirciliğin “bilimsel” gelişmesi çabalarına
yaptıkları katkıları özetledi...
Hocaların hocaları
Merkezin adında anıları yaşatılan Ernst Reuter, Hitler
faşizminden kaçarak Atatürk Cumhuriyetine sığınan bilim insanlarından...
Ülkesine döndükten sonra 1948’de Berlin ikiye bölününce, Batı Berlin’in belediye
başkanı olmuş... Siyasal Bilgiler Okulu’nda 1938-46 yıllarında “Şehircilik,
Yerel Yönetimler ve Belediye Maliyesi” dersini verirken, aynı okulun
öğrencilerinden Prof. Dr. Ruşen Keleş, Prof. Dr. Cevat
Geray gibi kentbilimi ve yerel yönetim sorumlulukları alanında “ulusal
onurlarımız” olan bilge hocaların da yetişeceğini acaba umuyor muydu?
Nice kaymakamlarımızın ve valilerimizin “kente karşı duyarlı” olmalarında
eşsiz katkıları olan bu hocalarımız, belediyelere “kültürel mirasa karşı yerel
yükümlülükler”ini anımsatan “Tarihi Kentler Birliği”nin (TKB) Danışma Kurulu
üyeleri...
Sempozyumda, şehirciliğimizin “kentbilim açısından durum”unu irdelerlerken,
Prof. Görmez yönetimindeki ilk oturumda TKB’nin diğer bilim emektarlarından YTÜ
Mimarlık Fak. Dekanı Prof. Dr. Zekai Görgülü, İTÜ’den Prof. Dr. Handan Türkoğlu,
ODTÜ’den de Doç. Dr. Çağatay Keskinok’la Prof. Dr. Melih Ersoy, eğitim ve
uygulamadaki “farklılık”ları ele aldılar.
“Diğer uzmanlıklar”ın konuya bakışı için düzenlenen 2. oturumu ise Prof. Dr.
Can Hamamcı yönetti. İnönü Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kemal Kartal, Akdeniz
Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gülser Kayır ve bendeniz, ülkemizdeki şehirciliğin
toplum, ekonomi, siyaset ve kent kültürüyle ilişkilerini irdeledik...
İlgili ve katılımcı bir izleyici topluluğuyla gerçekleşen bu etkinliğin
yayını, hem kentlerimizin uygarca ve bilimsellikten ödün vermeden imar
görebilmesi için kapsamlı bir yol haritası; hem de “Mülkiye”mizin kentbilim
alanındaki öncülüğünde herkese “ders” niteliğinde bir armağan...