17 Ağustos 1999'da meydana gelen büyük Marmara depreminin üzerinden 7 yıl geçmesine karşın yapılan çalışmaların çoğu kâğıt üzerinde kaldı. Bugüne dek üretilen projeler arasında uygulama aşamasına dek gelebilen iki proje oldu. Kentteki kamu binalarının güçlendirilmesi için hazırlanan ''İstanbul Sismik Riski Azaltma ve Acil Durumlara Karşı Hazırlıklı Olma Projesi''ne Dünya Bankası sonunda onay verdi. 1. Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile eski ve yeni Haliç köprülerinin dahil olduğu 11 viyadük ve köprünün sismik takviye çalışmalarına da mayıs ayında başlandı.
Uzmanlar, depreme hazırlık çalışmalarının bu kadar yavaş ilerlemesini eleştirerek bu büyük felaket karşısında zamanın önemine dikkat çektiler. 7 yıl önce meydana gelen Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki depremde sadece İstanbul'da 454 kişi yaşamını yitirdi, 18 bin 162 konut oturulamayacak hale geldi. Deprem sonrasında yapılan araştırmalar, İstanbul'u vuracak asıl büyük depremin 30 yıl içinde meydana geleceği gerçeğini ortaya koydu. Bu büyük tehlikeye karşı İstanbul'u hazırlamak için sayısız rapor, plan, proje hazırlandı. Ancak yapılan tespitler sonucu alınan kararların hayata geçirilmesi bir türlü mümkün olmadı.
İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Naci Görür, Kobe'nin depreme 10 yılda hazırlandığını, İstanbul'da ise 1999 depreminin üzerinden 7 yıl geçmesine karşın seferberlik havasında hummalı bir çalışma görülmediğini vurguladı. Görür, ''Deprem sırasında ve sonrasında insanların hayatta kalmasına yönelik çok az çalışma yapıldı'' dedi. İnşaat sektöründe son dönemde yaşanan hareketliliğe değinen Görür, insanların ev satın alma motivasyonunun, deprem güvenli evler satın almaları için kullanılabileceğini söyledi.
''Mortgage Yasası bu kanalda motive etmek amacıyla kullanılsaydı İstanbul'u depreme hazırlayabilirdik'' diyen Görür şöyle devam etti: ''Bu kadar inşaat sektörünün pompalandığı bir dönemde dahi kimse depremin sözünü etmiyor. Sadece reklam, yalnız satmak pahasına birileri çıkıp da 'deprem güvenli evlerdir' diye söylüyor. Toplum da İstanbul'da beklenen depremi yeterince ciddiye almıyor. Bu nedenle de depremden zarar görecek bölgelerdeki sanayiciler, işadamları ve TOKİ dahil bir hazırlık yapmıyor.''
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, tüm Türkiye'yi derinden etkileyen 17 Ağustos depreminden bu yana hiçbir şeyin değişmediğine dikkat çekti. Uzun vadeli planlama yerine kısa vadeli yara sarma çerçevesinde çalışmalar yapılmasını eleştiren Gökçe, anakentlerin büyük kısmının kaçak ve deprem güvenliği olmayan yapılardan oluştuğunun altını çizdi.