Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Çalışma Hayatında Covid-19 Araştırması Sonuçlandı



Politeknik 24 Kasım-16 Aralık tarihleri arasında Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Çalışma Hayatında Covid-19 Araştırması yaptı. Araştırmayla mühendislerin, mimarların Covid-19 ile çalışma yaşamında açığa çıkan dönüşümler ve süren toplumsal yaşama ilişkin değerlendirmeleri sorgulandı.

Karantina ve sonrasında işyerlerinde önlemler
Pandeminin Mart-Haziran 2020’de gerçekleşen karantina döneminde katılımcıların çalışma hayatında en yüksek oranla görülen önlem evden çalışma. Karantina döneminde evden çalışan oranı %67. 2020 Haziranıyla birlikte başlayan normalleşme sürecinde bu oran %39’a gerilese de, evden çalışma pandemi öncesi döneme göre yaygın hale gelmiş durumda.

Karantinada toplantıların online yapılması işyerlerinde %65 ile en sık rastlanan bir başka önlem. Karantina sonrası bu oran %49’a gerilemiş durumda.

Karantina döneminde işçi sağlığı ve iş güvenliği kapsamında alınması zorunlu olan önlemlerden işyerlerinin düzenli dezenfekte edilmesi %54, Covid-19 bilgilendirme eğitimi %40 ve pandemi acil eylem planı %35 oranlarıyla gerçekleşmiş.

Bu oranlar yasal zorunlukların bile düşük oranlarda hayata geçirilmiş olduğunu ve işyerlerinin pandemiye karşı patronların insafına bırakıldığını gösteriyor.

Metropol dışı kentlerde yaşayan çalışanlar pandemiye karşı daha yalnız
İşyerlerinde alınan önlemlere ilişkin bir başka çarpıcı veri ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli gibi işçi nüfusunun yoğun olduğu kentler dışında yaşayan katılımcıların işyerlerindeki pandemi önlemlerinin oldukça zayıf olması.

Kentleri metropol ve metropol dışı şeklinde sınıflandıracak olursak karantina döneminde metropolde evden çalışma oranı %74, metropol dışında %33, toplantıların online yapılması metropolde %71, metropol dışında %33 oranlarıyla gerçekleşmiş. Ofis saatlerinin azaltılması, kronik hastalığı olanlara izin, toplu ulaşımdan kaçınılması, seyahatlerin azaltılması gibi diğer pandemi önlemlerinin tümünde metropol dışında daha düşük oranlarda önlem alındığını görmek mümkün.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Pandemide hak ihlalleri
Araştırma sonuçlarına göre pandeminin çalışma hayatında pek çok hak ihlali için fırsat olduğu gözlenmektedir. Hak ihlalleri arasında en sık yaşananlar %28 oranıyla senelik izinden kullanmaya zorlama ve %26 oranıyla kısa çalışma ödeneği ile sigorta priminin düşmesi oldu. Yemek haklarında kısıtlama da %22 gibi yüksek bir orana sahip.

Ücret, sosyal güvence ve yan haklarla ilgili ihlallerin yanı sıra mühendis ve mimarlar iş yoğunluğunun artması (%36), işyerinde pozitif vaka görülmesine rağmen çalışmaya zorlanma (%21) gibi ihlallerle de karşı karşıya kalmış durumda.

Pek çok negatif, biraz da pozitif deneyimle evden çalışma
Araştırmada pandemide yaygın bir şekilde uygulanan evden çalışmayla ilgili mühendis ve mimarların deneyimleri ayrıntılı bir şekilde incelendi. Evden çalışmayla ilgili negatif durumlarda başı çeken %52’lik oranla ev masraflarının artması oldu. İş ve iş dışı sınırlarının kalmaması (%51), ev işleri ve bakım yükünün artması (%40), ofis sandalyesinin olmaması (%40) yüksek oranlarla ifade edilen olumsuzluklar arasında yer alıyor.

Evden çalışmayla ilgili; işe giderken yolda vakit harcamama (%58), iş kıyafetleri giymek zorunda olmama (%41) gibi memnun edici durumlar da açığa çıkan sonuçlar arasında.

Evden çalışma deneyimlerinin sonucu olarak pandemi sonrası evden çalışmak isteyen mühendis, mimar, plancı oranı %11’de kaldı. Katılımcılar en yüksek oranla bazı günler ofisten bazı günler evden bir hibrid biçimden yana (%66).

Mühendis ve mimarların %94’ü evden çalışmayla birlikte artan masraflar için işveren desteği olması gerektiğini düşünüyor. Katılımcıların %86’sı ise işten bağlantısızlık hakkından yana fikirlerini dile getirmekte ve işverenlerin çalışanlara mesai dışı erişememelerinin yasal olarak düzenlenmesi gerektiği fikrine katılmakta.

Pandemide de eşitsizlik: Kadınlar pandemiyi daha kötü yaşıyor
Karantina ve sonrası dönemde çalışma hayatıyla ilgili olumsuz sonuçları kadın mühendisler, mimarlar, plancılar erkek meslektaşlarına göre daha yüksek oranlarda yaşıyor.

Kadınlar için kısa çalışma ödeneği ile sigorta priminin düşmesi %35 (toplamda %26), iş yoğunluğunun artması %46 (toplamda %35) oranlarıyla genelden daha sıklıkla gerçekleşmiş.

Evden çalışmayla ilgili negatif deneyimlerin tamamını kadınlar daha yüksek oranlarla yaşıyor. Kadınlar ofis sandalyelerinin olmamasını %51, iş saati dışında daha sık iş yaptıklarını %48, çalışma saatlerinin artmasını %45 oranlarıyla yaşıyor. Erkeklerde ise bu oranlar sırayla %30, %29 ve %28 düzeyinde karşımıza çıkıyor.

Ankete göre kadın mühendis, mimar ve plancıların %48’i pandemide ev içi bakım işleri için harcadığı zamanın arttığını ifade ediyor. Kadınların %25’i Covid-19’a karşı hijyen önlemlerini daha çok kendilerinin aldığını belirtiyor.

Kaygılar yüksek
Covid-19 pandemisi yaşamla, gelecekle ilgili kaygıları da yüksek seviyelere çıkarmış durumda. Araştırmanın sonuçları katılımcıların %83’ünde yüksek kaygı seviyelerinin olduğunu gösteriyor. Hane bireylerine hastalık taşımak (%69), işsiz kalmak (%69), temel ihtiyaçları karşılayamamak (%53) kaygının nedenleri arasında yer alıyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Pandemi yaşamsal hizmetleri algılara taşıdı
Covid-19 pandemisinde zorunlu üretim alanları dışında kalan pek çok sektörde çalışma devam etti. Buna rağmen temel ihtiyaçlar ve kent yaşamıyla ilgili hizmetlerin önemi de sorgulanmaya başlandı. Araştırmada mühendislerin %20’si böylesi dönemlerde yaptığı işi yaşamsal bulduğunu ifade etmiş.

Pandemi ve ülke
Araştırma mühendis, mimar, ve plancıların pandemi sürecinin yönetimiyle ilgili düşüncelerini de açığa çıkardı. Katılımcılar pandemiyle ilgili önlem almada birinci sorumlunun sağlık bakanlığı olduğunu düşünüyor. Çalışma bakanlığı 2’inci, işverenler 3’üncü sırada yer alıyor.

Mühendis, mimar ve plancıların %89’u Türkiye’nin pandemiyle mücadelede kötü yolda olduğunu düşünüyor. Anket sonuçlarına göre TTB %85’lik bir oranla bu süreçte en fazla güvenilen kurum. Bilim insanları, doktorlar vb. uzmanlara güven %81 oranıyla karşımıza çıkıyor. Pandemide oluşturulan Bilim Kurulu’na güven %19’da kalırken sağlık bakanına katılımcıların yalnızca %10’u güveniyor.