Bilkent Üniversitesi öğrencisi 7 gencin yaşama veda ettiği karbonmonoksit zehirlenmesinde Ankara’ya doğalgaz dağıtan Başkent Doğalgaz A.Ş.’nin ihmali olup olmadığı tartışılırken Genel Müdür Veysel Karani Demir, dün özelleştirme sürecindeki şirketini savunmak için basının karşısına çıktı.
Olay sabahı karbonmonoksit zehirlenmesinin yaşandığı eve gittiğini anlatan Demir, cansız yatan gençlerin “yarı çıplak” olduğunu söyledi. Emniyet ve savcılıktaki bilgiler ile olay sabahı kapıyı açmak için eve giden çilingir ise müdürün doğru söylemediğini ortaya çıkardı. Sözlerinin tepki toplaması üzerine akşam saatlerinde Milliyet’e farklı bir açıklama yapan Demir, “Haşa, yok öyle bir şey. Yarı çıplak dediğim, çocuk sırtüstü yatmış, yakası açık. Gündüz giydiği elbiselerle duruyor çocuklar” diyerek geri adım attı.
‘Şirketin değeri düşüyor’
Demir, düzenlediği basın toplantısında faciaya, kombiden bacaya bağlantı sağlayan fleks borusundaki yırtılmanın neden olduğunu söyledi. Kombi ve bağlantı arızalarının sorumluluğunun evde yaşayanlara, baca bakımının sorumluluğunun ise apartman yöneticilerine ait olduğunu öne süren Demir, kendilerinin sorumluluğunun sayaçta sona erdiğini kaydetti. Olayın, Başkent Doğalgaz A.Ş.’yi yıprattığını savunan Demir, “Bu şirket özelleştirme yolunda bir şirkettir. Bu ekonomik kriz ortamında bu tür etkiler, bu şirketin, Ankaralının malı olan bu şirketin değerini düşürmektedir” dedi.
Demir, gazetecilerin neden kravat takmadığı konusundaki ısrarlı sorularını sinirlenerek yanıtladı. Basın toplantısını Cuma namazı nedeniyle apar topar bitiren Demir, “Başka sorunuz yoksa cumaya müsaade isteyeceğim” dedi. Demir, toplantıdan ayrılmak üzere olduğu sırada da gazetecilere “Cumanız mübarek olsun” diye seslendi. Daha sonra yanındaki bürokratlara namaz saatini kaçırıp kaçırmadığını soran Demir’e gazeteciler soru sormaya devam etti.
Olay sabahı eve giren Demir’e bir gazetecinin karşılaştığı manzarayı sorması üzerine Başken A.Ş Genel Müdürü şu yanıtı verdi: “Gençlerin her biri bir tarafa dağılmış, bir taraflara düşmüş. Kimisi yerde, kimi yüzükoyun, kimisinin belden üstü yarı çıplak. Benim de çocuklarım var. Bir baba, bir dede olarak bu travmayı uzun süre atlatabileceğimi sanmıyorum.”
Yetkililer ‘giyinik’ dedi
Gençlerin yarı çıplak bulunduğu iddiasına karşı olayın ardından evde yapılan ilk incelemeler, yaşamını yitiren 7 gencin üstlerinin tamamen giyinik olduğunu ortaya koydu. Polis ve savcılık yetkilileri, öğrencilerin giyinik olduğunu tespit etti. Olay sabahı gençlerin bulunduğu evin kapısını açan çilingir de üniversite öğrencisi gençlere ait cansız vücutların giyinik olduğunu söyledi. Milliyet’in ulaştığı çilingir Cevat Nayır, “Hepsi giyinikti. Üzerlerinde günlük giysileri vardı” dedi.
Sonra çark etti
Akşam saatlerinde Milliyet’in telefonla ulaştığı Demir, geri adım attı. Demir, “O sabah uygun bulmadığınız bir durum mu gördünüz” sorusu üzerine “Haşa yok öyle bir şey” diyerek şöyle devam etti: “Yarı çıplak dediğim, çocuk sırtüstü yatmış, yakası açık. Gündüz giydiği elbiselerle duruyor çocuklar. Hiç böyle çıplaklık falan söz konusu değil. Üstleri soyunuk manasında değil. Birisinin gömleğinin düğmeleri açılmış. Hatta biz şöyle yorumladık; rahatlamak için diye. Nefes almak için mi diye.” Demir, “Üzerini çıkaran çocuk var mıydı” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi.
‘Kravat hediye edin takayım’
Basın toplantısına kravatsız katılan Demir’e bir gazeteci “Bürokrat arkadaşlarınızla birlikte kameraların karşısındasınız ama kravat takmadığınızı görüyorum. Bunun gerekçesi nedir acaba” diye sordu. Demir, “Herhalde hadisenin etkisi. Özel bir tavrım yok. Kravat da takıyorum, kravatlı resimlerim de var” dedi. Demir, ısrarlı sorular üzerine de “Kravat hediye et de takayım” yanıtını verdi.