Dünyanın önemli müzeleri arasında gösterilen Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğüne (MTA) ait Tabiat Tarihi ve Madencilik Müzesi,
yaklaşık 6 yıllık aranın ardından kapılarını ziyaretçilerine açtı. Müzenin
açılışı dolayısıyla MTA kampüsünde tören düzenlendi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, müzenin açılışında yaptığı
konuşmada, açılışın Müzeler Haftası'na denk gelmesinin zamanlama açısından da
isabet olduğunu, bu haftayı bakanlık olarak MTA'da kutlamış olacaklarını
söyledi. Çevrede gördükleri ve günlük yaşamda kullandıkları her şeyi yer
kabuğundaki doğal kaynaklara borçlu olduklarını ifade eden Yıldız, insanoğlunun,
yer kabuğundaki doğal kaynakları keşfetmeye başladığı andan itibaren yaşamını
kolaylaştırdığını anlattı.
Tarihsel gelişim içinde doğal kaynaklarını bilimsel temellere uygun olarak
kalıcı bir şekilde kullanan ülkelerin, günümüzde gelişmiş toplumları temsil
ettiğini ifade eden Yıldız, ''Doğa bilincinin gelişmesi ve bu alanda kültürel
gelişmenin önemini kavramış olan MTA kurumumuz da düşünen, araştıran ve aynı
zamanda eleştiren birey yetişmesi için 7 Şubat 1968 yılında kendi bünyesinde
tabiat tarihi müzesini kurmuştur ve bu eksikliği gidermiştir'' dedi.
MTA'nın son 8,5 yılda arama faaliyetleri için ayırdığı payın 12 kat arttığını
vurgulayan Yıldız, artık örtülü ve gömülü madenlerin aranmasında bilimsel ve
teknolojik yöntemlerin kullanıldığını söyledi.
Yıldız, öncelikle çocuklarda tarih ve kültür bilincinin oluşturulması
açısından müzeyi son derece faydalı bulduğunu belirtti.
MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer de Genel Müdürlüğün 1935 yılında ülkenin
jeolojisini aydınlatmak amacıyla kurulduğunu söyledi. 1980'li yıllarından sonra
önceliklerin değişmesi nedeniyle kurumun ihmal edildiğini ve MTA'ya yeterli
bütçe ayrılmadığını anlatan Üzer, özellikle 2004 yılından sonra kuruma yeterli
bütçenin ayrılmasıyla makinelerin yenilendiğini, yeterli sayıda eleman temin
edildiğini anlattı.
Bugün Türkiye'nin, dünyada maden çeşitliliği açısından 10'uncu, üretimde
28'inci sırada yer aldığını ifade eden Üzer, üretilen madenlerin değerinin 11
milyar doları, yarı mamullerle beraber bu rakamın 35 milyar doları bulduğunu
söyledi.
Tabiat Tarihi Müzesi'nin ilk olarak 1968 yılında açıldığını ifade eden Üzer,
2004 yılında yeni binasına taşınan müzenin kısa bir süre sonra inşaat hataları
nedeniyle 2005 yılında ziyarete kapatıldığını kaydetti. Bu konuda zaman zaman
eleştirilerin olduğunu anımsatan Üzer, şöyle konuştu:
''Elimizde olmayan nedenlerle müzemizin açılma süresi biraz uzadı. Bu sürede
bir çok sütunu güçlendirdik, izolasyon çalışmaları yaptık, yeni sütunlar
ekledik. Müzemizde özellikle görme engelli kardeşlerimizin işitsel ve dokunsal
olarak yararlanabilecekleri bir bölüm oluşturuldu. Müze tamamen yenilendi. Bu
müze bize dünyamızın tarihçesini sunuyor, dünyayı ve yer küreyi öğretiyor, yer
kürenin nimetlerinden yararlanmayı, tehlikelerinden korunmayı öğretiyor. Bu
müzemize her yaştan ziyaretçiler geliyor ama özellikle gençlerimiz daha çok
ziyaret ediyor.''
Üzer, arşivlerinde 120 bin materyal bulunduğunu, bunun 5 binini
sergilediklerini de sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Bakan Yıldız, isimleri Ubeyd ve Melike olan görme
engelli iki öğrenciyle birlikte kurdeleyi keserek müzenin açılışını
gerçekleştirdi.
Bakan Yıldız, ilk olarak yanında bulunan öğrencilerle birlikte görme
engelliler için oluşturulan bölümde incelemelerde bulundu. Müzede 140 milyon yıl
önce yaşamış et obur bir dinozor olan ''Allosaurus''un önünde fotoğraf çektiren
Yıldız, daha sonra ''Uzay Terazisi''ne çıkarak kilosunu ölçtü.
Dünyanın en önemli tabiat tarihi müzelerinden biri
Türkiye'nin tek, dünyanın ise önemli tabiat tarihi müzelerinden biri olarak
gösterilen müzede, 5 bini aşkın materyal sergileniyor.
Tabiat Tarihi ve Madencilik Müzesi 1935 yılında Atatürk'ün emri ile kuruldu.
7 Şubat 1968 tarihinde MTA bünyesinde bilim dünyası ve halkın hizmetine açıldı.
Kapanmadan önce yılda 300 bin kişinin ziyarette ettiği müzede, yer bilimlerinin
tüm evrelerine ait her türde materyal bulunuyor. MTA'nın jeolojik, mineralojik,
paleontolojik araştırma ve çalışmaların yanı sıra fakültelerin yer bilimleri ile
ilgili bölümlerinin yaptığı bilimsel ve teknik araştırmalarda toplanan
materyaller de teşhirde sergileniyor.