Salı günü yayımlanan 'Mortgage'a ne oldu ?' başlıklı yazımızda, mortgage yasasının bir türlü çıkmayışına ilişkin gözlemlerimizi sıralarken 'bu yasa konusunda bankalarımızın ne istediğini, ne istemediğini açık bir şekilde ve 'kamuoyuna bir mesaj' olarak öğrenemediğimizi; yasanın en önemli uygulayıcısı bankaların, kuruluşları Türkiye Bankalar Birliği aracılığıyla vatandaşı bilgilendirmediğini ve kendilerini ve müşterilerini son derece ilgilendiren bir konuya 'kamuoyu önünde' yabancı kaldıklarını ifade etmiştik.
Bu yorumumuz üzerine Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri sevgili dostumuz Dr. Ekrem Keskin aradı. Kendisi, bize, bankalarımızın, yasanın hazırlanış süresinin her aşamasında içten bir mutabakat içinde bulunduğunu, mortgage değer zinciri içinde bulunan diğer finansal ve finansal olmayan kuruluşlar ile toplantılar yapıldığını, ortaya çıkan bulgu ve verilerin TBMM'deki ilgili komisyona aktarıldığını, burada yapılan çalışmaların tüm aşamasına katılındığını belirtti. Yapılan çalışmalar sonucunda bankaların nasıl bir mortgage yasası istediklerine ilişkin bir görüşün Türkiye Bankalar Birliği'nin internet sayfasına Ekim 2005'te konulduğunu belirtti. Bu bilgileri aldığımıza memnun olduk.
TBB'nin WEB sayfasının düzenli bir izleyicisi olmamıza rağmen söz konusu doküman herhalde az süre sayfada kalmış olmalı ki kaçırmışız. Bu yanlıştan dolayı özür dileriz. Ama, biz yazımızda değindiğimiz hususu tekrar vurgulayalım. Biz, yasa yapma konusundaki eksikliklerimizi vurguluyoruz. Bu konuda en büyük eksikliğimiz, yazımızda da tırnak içine alarak vurguladığımız 'kamuoyu'nu yasa hazırlama sürecinin içine almamaktır.
Sayın Keskin bize TBB'nin TBMM çalışmalarında ne kadar aktif olduğunu anlattı. Bu sevindiricidir; ama, yeterli değildir. Türkiye, düzenleme yapma konusunda Batı demokrasilerinin benimsediği ve uyguladığı vatandaş ki bunlar bir başka terimle, 'kullanıcı' olarak adlandırılıyorlar; zira yasadan etkilenecek olanlar onlar- ile danışma, onların fikrini alma ve bilgilendirme metotlarından hâlâ habersiz. Haberdar olsa da, yasa yapma yalnızca devlet ve siyaset odaklı dar bir çevrenin işi olarak algılandığından uygulama olasılığının çok düşük olduğu, nihai uygulamanın da çok kısıtlı olacağı kanısındayız.
İnternet kanalı ile danışmada bulunmak ve bilgilendirmek bu metodlardan en fazla kullanılanlarından birisi. Biz, sayın Keskin'in yaptığı hatırlatma üzerine TBB'nin WEB sayfasına tekrar girdik ve tekrar inandık ki TBB de dahil olmak üzere mortgage yasasının hazırlanmasına katkıda bulunduğunu iddia edebilecek hiçbir ilgili kurumun internet sayfasında şu yukarıda sıraladığımız maksatlara hizmet edecek böyle bir yeterli uygulama yok.
Düzenleme kapasitesinin yükseltilmesine yönelik düzenleyici reform konusunda uluslararası gelişmeleri yakından takip eden kuruluşların belki en önünde Rekabet Kurumu geliyor. Bakınız, Kurum'un Başkanı sayın Mustafa Parlak dün gazetelerde şikâyetini dile getirdi. Sayın Parlak, Türk ekonomisinin en büyük sıkıntılarından birisinin mal ve hizmet piyasalarındaki aksaklıklar olduğunu belirtiyor; ama, bu aksaklıklara zamanında hızla müdahale edemediklerini; bunu temin etmek için yeni düzenleme ve yapılanmaya ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Merkeziyetçi bir anlayışıyla ve 'kullanıcıları' yeterince bilgilendirmeyen ve dinlemeyen düzenleme süreçlerinin yarattığı yasalar maksatlarına ulaşamazlar.
Sayın Keskin'in bilgilendirmesi üzerine, yeterli görmesek de, Türkiye'de ekonomiye her zaman liderlik yapmış olan bankacılık sektörüne ve temsilcisi TBB'ne mortgage yasası sürecindeki katkıları nedeniyle teşekkür etmeyi bir vazife biliriz.