Mor Gabriel Kararı Verildi!



Ertem, Vakıflar Meclisi toplantısının sona ermesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, mecliste alınan kararlara ilişkin bilgi verdi.

Toplantıda Mor Gabriel Manastırının talebinin de gündeme geldiğini ifade eden Ertem, "Bugüne kadar problem olarak gözüken, yargı kararına da intikal etmiş 12 parselin iadesiyle ilgili, Meclisimiz oy birliğiyle olumlu karar verdi" diye konuştu.

Bundan sonraki süreç hakkında da bilgi veren Ertem, şunları kaydetti:

"Vakıflar Meclisi kararlarından sonra iki aylık bir süre var, tapuya tescilinin yapılabilmesi için. Vakıf bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde taşınmazı kendi vakıfları adına, Deyrulumur Süryani Manastırı Vakfı adına tescilini gerçekleştirecekler. Süreç öylece tamamlanacak. Bizim kararımızla tek başına taşınmaz vakfın olmuyor. Bizim kararımız kanundaki süreçle alakalı ilk aşamalardan birisi. Burada Meclis olumlu karar alacak, bu olumlu karardan sonra tapu, şu anda o yerlerin tescilini yapacak.

"Çok daha kıymetli yerlerin iadeleri gerçekleştirildi"

Vakıflar Meclisinin 15 üyesinin tamamının iade konusunda olumlu karar vermesini sevindirici olarak nitelendiren Ertem,  "Bizim kanundaki şartları taşıması sebebiyle kanuna uygunluk denetimi yapmış olan bir Meclis var burada. Kanundaki şartları taşıması nedeniyle iade noktasında karar verildi" dedi.

Bir gazetecinin "Bunu, cumhuriyet tarihinde yapılmış en büyük iade olarak tanımlayabilir miyiz" demesi üzerine Ertem, "Evet, 244 dönüm taşınmazların büyüklüğü. Hacim, yüzölçümü olarak çok büyük ama kıymet anlamında buradan çok daha kıymetli yerlerin iadeleri gerçekleştirildi" karşılığını verdi.

Mor Gabriel Manastırına ait araziyle ilgili Yargıtay kararının olduğu hatırlatılarak, Meclis kararı sonrası bir yargı kararının gerekip gerekmediğinin sorulması üzerine Ertem, şunları söyedi:

"Mecliste de tartıştığımız hususlardan biri buydu. Ortada bir yargı kararı var. Yargıtayca buranın vakfa ait olmadığına dair verilmiş bir karar vardı. Burada yaptığımız iş, kanuna uygunluk denetimi. Tabii ki bu konularla ilgili verilen yargı kararlarını biz dikkate alırız. Fakat kanunda çok açık şekilde şu ifade ediliyor: 'Vakıflar Meclisinin olumlu kararından sonra...' Öncelikli olarak bizim karar vermemiz gereken mesele bu. Ondan sonra ancak mahkeme aşaması çalışabilir. Burada sıkıntılı olan şu: eş zamanlı olarak  Mor Gabriel'in müracaatıyla yargı kararının aynı zamana gelmiş olması. Yoksa Vakıflar Meclisi olarak biz daha önce yargıya konu olmuş, yargı tarafından hüküm altına alınmış birçok konuda karar verdik. Çünkü biz kanuna uygunluk denetimi yapıyoruz her ne kadar yargı o şekilde karar vermiş olsa bile."

"Taraflar veya ilgililer bunu mahkemeye götürebilirler"

Vakfın söz konusu arazisine ait süreç hakkında da bilgi veren Ertem, "Bu kararımızdan sonra da yargı yolu açık. Her idare kararından sonra yargı yolu nasıl açıksa bundan sonra da açık. Taraflar veya ilgililer bunu mahkemeye götürebilirler" ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin "Taraflardan kastınız Hazine ile Mor Gabriel Manastırı mı" sözleri üzerine Ertem, "Evet" karşılığını verdi. Ertem, aldıkları kararın idari bir işlem olduğunu, yargı aşamasının bir süreci olmadığını yineledi.

Şimdiye kadar ne kadar taşınmazın cemaat vakıflara iade edildiğinin ve bundan sonra ne kadar müracaatın kaldığının sorulması üzerine Ertem, şu açıklamalarda bulundu: "Bekleyen 500 taşınmaz için daha  müracaat var, onların kararını vereceğiz. Bugüne kadar bin civarında taşınmaz için müracaat edildi. Bunlardan 250'siyle ilgili olumlu karar verdik. Bize yapılan müracaatların 600'ünün hiçbir geçerliliği yok. Hiçbir bilgi taşımıyor. Nerede, nasıl, adresi yok, tapu bilgisi yok. Oralarla ilgili bizim karar vermemiz mümkün değil. Ondan dolayı bununla ilgili hiç değerlendirme yapamadık. Bunu düştüğünüzde zaten geriye 400 müracaat kalır bunun da 250'si hakkında zaten olumlu karar verdik."