Moody's'den Türk Şirketleri için 2011 Değerlendirme ve 2012 Görünüm Raporu



''Türk şirketleri için 2011 değerlendirme ve 2012 görünüm raporu''nu yayınlayan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ''Türk şirketleri için ihtiyatlı görünümün, şirketlerin gelecek 12-18 ayda kredi kalitesini potansiyel olarak etkileyebilecek bir dizi riski yansıttığını'' bildirdi. Moody's'in ''Türk şirketleri için 2011 değerlendirme ve 2012 görünüm raporu''nda, ''finansal olmayan Türk şirketleri için istikrarlı görünümün, şirketlerin, Türkiye'nin 2012 yılında yüzde 2,5-3,5 aralığında ılımlı ekonomik büyümesinden faydalanma beklentisini yansıttığı'' belirtildi.
    
Şirketin Başkan Yardımcısı ve Kurumsal Finansman Grubu analisti Martin Kohlhase, ''Türk şirketleri için görünümün, şirketlerin kredi kalitesini etkileyebilecek çeşitli risk faktörleri nedeniyle ihtiyatlı olduğunu, bu risk faktörlerinin finansal piyasalardaki dalgalanma, refinansman ve büyümeyle ilgisi bulunduğunu'' ifade etti.
Açık ekonomi olarak Türkiye'nin, dünya ticareti ve dış ticaret yatırımlarındaki düşüşün potansiyel yayılma etkileri nedeniyle kırılgan olduğuna işaret eden kuruluş, artan risklerin Türk ekonomisinin performansını etkileyebileceği uyarısında bulundu.
    
Dış ticaret ve cari açık
    
''Türkiye'nin dış ticaret ve cari açığının yüksek iç tüketim ve yüksek enerji fiyatları yüzünden kötüleştiğine'' dikkati çeken Moody's, açığın, krediler ya da döviz mevduatları gibi daha değişken sermaye kaynaklarından finanse edilmesi nedeniyle Türkiye'nin dalgalanmaya yol açabilecek yatırımcı güveninde ani değişikliklere eğilimli hale geldiğini vurguladı.
    
Türk Lirası'nın değer kaybetmeye devam etmesi halinde bunun şirketlerin borçlarını geri ödemesini zorlaştırabileceği uyarısında bulunan kuruluş, Türk Lirası'nın değer kaybetmesinin ihracatçılara rahatlık sağlamasına rağmen, dolar cinsinden önemli miktarda borçları bulunan şirketlerin yüksek refinansman maliyetleriyle karşı karşıya bulunacağı gerekçesiyle borç yüklerinin artacağını belirtti.
    
Kuruluş, Türk şirketlerinin coğrafi genişlemeyle birlikte operasyonlarını çeşitlendirmeye devam edeceğini, ancak Orta Doğu'nun bazı bölgelerinde süren belirsizliklerin şirketlerin bu çabalarını engelleyebileceğini bildirdi.