Cihan'ın haberine göre, 18 yıldır her iki göldeki değişimi takip eden ODTÜ akademisyenleri, 15 günde bir Eymir’deki 4, Mogan’daki 6 istasyondan su numunesi alıyor. Bugüne kadar Mogan’dan toplam 22 bin 156, Eymir’den ise 15 bin 436 su örneği alarak analiz edildi. Biyoloji Bölümü Limnoloji Laboratuvarı Tatlısu Ekoloğu Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, Eymir ve Mogan göllerinin hidrolojik (su ile ilgili) değişimlere çok hassas olduğunu belirtti.
Göllerin doğal hidrolojik yapısını koruyan sulak alanlara müdahale edilmesinin göller için büyük tehdit oluşturacağını ifade eden Beklioğlu, “Mogan Gölü, yüzde 70-80 güneydeki sulak alandan besleniyor. Bu sulak alana yapılan müdahale her iki göle de zarar verir” dedi.
Mogan'daki kirlenme Eymir'i etkiliyor
Mogan’da olan her türlü kirlenmenin Eymir’i de etkilediğini vurgulayan Beklioğlu, “2003-2008 arası çok ciddi kuraklık yaşandı. Sıcaklık artışı göllerin hacminde düşüşe neden oldu, buna bağlı olarak sudaki artan besin tuzları, bitkisel planktonları artırdı. Hidrolojik olarak normal olan yıllarda Mogan gölünde bütün suyun değişmesi bir yılı buluyor, Eymir’de 6 ayda değişiyor. Göldeki su seviyesi düşünce su yenilenmiyor ve bu hem tuzlanmayı hem de ötrofikleşmeyi (besin ağının bozulması) tetikliyor” diye konuştu.