‘Modern Kent’ Sorgulandı



“Etrafı duvarlarla çevrili, kapılarında güvenlikçilerin olduğu ve neredeyse ‘pasaport’la(!) girilecek siteler, her yönüyle insani ilişkilerle yaşanan mahalle dokumuzu bozuyor.”

Mimarlar Odası Konya Şubesi Başkanı Serdar Işık, 22-23 Nisan’da ev sahipliği yaptıkları “Modern Kent, Mimarlık ve Çağdaşlık” sempozyumunu açarken bunları söylüyor ve ekliyordu: “Çocuklarımıza miras bırakacağımız ‘tarihi kent kimliği’mizi tamamıyla ortadan kaldırıp, insanların kentsel hafızasını silmek, ne modernlik, ne belediyecilik, ne de idareciliktir.”

Bahçeşehir Üniversitesi (BÜ) ile Mimarlar Odası’nın Antalya, Balıkesir, Kayseri ve Konya şubelerince düzenlenen sempozyumda bu değerlendirmeleri ne “belediyeci”ler, ne de “idareci”ler dinledi; çünkü gelmediler… Bu nedenle, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu’nun şu sözlerini duyup düşünmekten de yoksun kaldılar:

“Ülkemizde mimari açıdan bir yozlaşma kültürü sürdürülüyor ve bu TOKİ yapılarında doruğa çıkıyor. Postmodernist bir anlayışla, geleneksel yaşam alanlarımızla birlikte çevre de yok ediliyor.”

Muhçu’ya göre kentsel dönüşüm kapsamında yapılan “sürgün”ler, kentlerin AVM’lerle doldurulması, imar ayrıcalıklı gökdelenler ve kişiliksiz yap-sat mimarlığı, yabancılaşmayla birlikte kültürel ve toplumsal çöküşü de hızlandırıyor..

Peki, “modern kent” bu muydu, böyle mi olmalıydı?

Katılımcılar

Yanıtı irdelemek için Meram Konukevi Kültür Merkezi’nde iki gün süren sempozyum Prof. Dr. Ahmet Eyüce’nin tematik sunumuyla başladı. Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Eyüce özetle, “çağdaşlığın kimliksizliği inkâr etmemesi” gerektiğini söylüyordu…

İzleyen oturumlarda Prof. Dr. Gül Asatekin, Prof. Dr. Uğur Tanyeli, Doç. Dr. Bülent Tanju, Prof. Dr. Zekai Görgülü, Prof. Dr. Michael Crosbie (ABD), Doç. Dr. Hüseyin Yanar, Doç. Dr. Özlem Erdoğdu Erkaslan, Michel Barmaki (Lübnan), Y. Mimar Cengiz Bektaş, Doç. Dr. Elvan Altan Ergut, Yrd. Doç. Dr. Ela Kaçel, enstalasyon sanatçısı Karina Kaikkonen (Finlandiya), ülkemizden ve dünyadan gözlemlerle modern kentleşmede mimarinin konumunu irdelediler.

Mimar Tevfik Aykul’un yönettiği panelde de Prof. Dr. Ahmet Alkan Konya’da, mimar Zeynep Esengil Antalya’da, Yrd. Doç. Dr. Gaye Birol Balıkesir’de, mimar Hakan Mahiroğlu Kayseri’de mimarlığın dünü, bugünü ve yarını üzerine değerlendirme yaptılar.

Diğer katılımcıların da düşüncelerini paylaşmalarına olanak buldukları forumla sonlanan sempozyum programında okuma tiyatrosu, müzik dinletileri ve Çatalhöyük, Kilistra antik yerleşimlerine kültür gezisi de vardı...

1930’lardan günümüze

Modernleşmenin, tarihsel mimari ve kentsel birikimleri ortadan kaldırarak değil, koruyarak ve hatta “esinlenerek” çağdaşlaşmayı sağlaması gerektiği, dünya mimarlığının ve şehirciliğinin 80 yıldır gündeminde... Kültürel miras alanında ODTÜ’nün kuşaktan kuşağa hocası olan Prof. Cevat Erder, bu konudaki ilk uluslararası buluşmalardan 1933’teki Atina Modern Mimarlık Kongresi kararlarını 1975’te yayımlanan “Tarihi Çevre Bilinci” kitabında özetlemişti.

“Geçmişin değerli tanıkları, ilk önce, tarihi ve duygusal değerleri için, ardından insanın yaratıcılık gücünün en yüksek düzeyde bir araya geldiği, gözle görünen meziyetlerini taşıdıkları için saygı görmelidirler” denilen kongre kararlarında, modernliğin bu saygıyla gelişmesi gerektiği bakın nasıl örneklenmiş:

“Bir şehrin olağanüstü büyümesinde eski doku, yeni yollara engel olduğundan yıkılmak istenebilir. Fakat bu tedbir, gerçek mimari, tarihi ve manevi değerleri yok etmeye yöneliyorsa, şüphesiz başka çözüm aranmalıdır. Yol açmak için bu gibi engelleri kaldırmak yerine trafiğin yönünü değiştirmeli veya koşullar elverirse, bir tünelden geçirilmelidir.”

80 yıl önce işte bu dileklerde bulunanlar, hele şu sözleriyle de sanki şimdiki yöneticilerimizi, hatta mimarların sempozyumuna katılmayan Konyalı belediyecileri de “tanıyor”lardı...

“Tarihi eserleri ellerinde bulunduranlar veya onları korumakla görevlendirilmiş olanlar, bu soylu mirası geleceğin yüzyıllarına ‘buldukları gibi ulaştırmak’ için her şeyi yapma sorumluluğu ile yükümlüdürler.”

“Modern Kent, Mimarlık ve Çağdaşlık Sempozyumu” kitaplaşacak. Bakalım şu AVM, site ve gökdelen düşkünü “modern” kent yöneticilerimizden hangileri, hiç değilse okuyup da gereken dersi alabilecekler?