"Modern Dans - Bedenimizi Tanıyalım" Kursu Afiş Yarışması
Yarışmada birinci olan Anday Bodur'un afişi (Yıldız Teknik Üniversitesi - Mimarlık Fakültesi)
Yıldız Teknik Üniversitesi Grafik Tasarım - Grafik Atölye dersi kapsamında İnsan Kaynakları Geliştirme merkezinin de katılımıyla düzenlenen "Modern Dans - Bedenimizi Tanıyalım" kursu afiş yarışmasının sonuçları belli oldu. Yarışmada ödül alanların, katılımcıların ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Tülay Çellek'in gönderdiği, konu ile ilgili öğrenciler ile birlikte yazılan yazılar aşağıdadır.
Tülay Çellek çalışma ile ilgili "Öğrencilerime tek fikirde kalmamaları, çok fikir yaratmaları ve varyasyon üretmelerini öneririm... Öğrenci arkadaşlarım, ödül alan çalışmalarının açılımını yaptılar. Ödül alan afişin dışında farklı fikirde ürettiğini, yazısal bağlamda anlamlandıran arkadaşlarım da var… Bu yazı ilk defa öğrencilerle birlikte yazıldı. Kendilerine teşekkür ediyor, güzellikler diliyorum… Ve paylaşan herkese yürekten teşekkürler…" sözleriyle dilek ve teşekkürlerini belirtiyor.
ÖDÜL ALANLAR
1. Anday BODUR Mimarlık Fakültesi
2. Alper GÜRTEKİN Mimarlık Fakültesi
3. Can KARACAER İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İşletme Bölümü
MANSİYON
İlker BAŞYAZICI Mimarlık Fakültesi
Hakan Deniz ÖZDEMİR Mimarlık Fakültesi
Pırıl Kuğu İŞCAN Mimarlık Fakültesi
JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ
Eser KARTAL Mimarlık Fakültesi
TEŞVİK ÖDÜLÜ
Beril BİLGEN İnşaat Fakültesi - İnşaat Mühendisliği Bölümü
JÜRİ
Prof. Dr. Mehmet ÖZER - MÜ Güzel Sanatlar Fakültesi
Öğr. Gör. Tülay ÇELLEK - YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi
Öğr. Gör. Mehmet ÖNDER-YTÜ İnsan Kaynaklarını Geliştirme Merkezi, Bşk. Yrd.
Fark, farklı olmak, farkı görmek, fark edilmek, fark etmek…
Yaratıcılığın özünde olan farklılıktan hareketle oluşturulan afiş tasarımları; özgünlüğün, araştırmanın, yaratıcılığın sonuçlarına dayalı olarak dersin disiplini içinde değerlendirildiler…
Modern dansın yaşama getirdiği farklılık… Dansın sürecinde, modern dansın farkı… Modern dansın yaşama getirdiği ritm - devinim…
Zihinsel yetilerin sınırlarını zorlamak… Bedenin sınırlarını zorlamak… Kendimizi tanımak ve bu bağlamda ifade edebilmek, Bireysel farklılıklar çerçevesinde yaratmak… Modern dans, bu anlamların içinde bir güzellik…
Ve "öğrenci merkezli" ders işlediğime göre, bu yazı da öğrencilerimle birlikte oluşturulmalı deyip, sözü öğrencilere bıraktım. Gelen yazıları okuyunca, fikrimin doğru olduğuna karar verdim…
***
Tasarımı yapmadan önce modern dans konusunda genel bir araştırma yaptım. Modern dansın, geleneksel dans disiplinlerinden bir kopuş olduğunu öğrendim. "Sıradışı" anahtar kelimesinden yola çıkarak,monoton bir dizgide dansı ifade edecek bir farklılığı sade çizgilerle anlatmaya çalıştım.
Anday BODUR
***
Bir tasarım oluştururken ilk olarak, söz konusu tasarım için ihtiyaçları, göz önünde bulundururum. Çünkü benim düşünceme göre bir tasarım ürünü öncelikle hizmet ettiği amacı en iyi şekilde yerine getirmelidir, ikincil olarak eğer söz konusu tasarım ürününün alternatifleri veya farklı çeşitleri zaten mevcutsa tasarımıma diğer alternatiflerinde olmayan yenilikler katmaya çalışırım. Son ve en önemli adımda ise tasarladığım ürünün estetiği üzerinde düşünürüm ki bunu yaparken de genel de çok iddialı, farklı, bambaşka yaklaşımlar yerine klasik, hemen herkesin ortak beğenisi olabilecek tarzda nitelikler vermeye çalışırım. Çünkü önemli olan ürünümü benim değil, insanların beğenmesi ve kullanmasıdır. Ama elbette bu yaklaşımım kendi şahsıma ait bir ürün tasarlarken, tamamen benim kendi beğenimle sınırlıdır.
Alper GÜRTEKİN
***
Tüm icatların altında ihtiyaçlar yatar. İhtiyaçlar insanı zorlar, çözüm üretmek zorunda bırakır. İşte yaratıcılık burada, çözüm üretmek zorunda kaldığımızda ortaya çıkar. Herkesin bir şekilde hallettiği bir ihtiyacı; daha başarılı, daha tatminkar şekilde çözen insandır yaratıcı insan.
Yaratıcılığın oluşması - eğer böyle bir ihtiyaç baskısı yoksa - başka bir baskının oluşması gereklidir; mesela zaman baskısı... Benim, yaptığım tüm ödev ve benzerlerinde sıkça başvurduğum bir yöntemdir zaman baskısı. Bu afişte de, her zaman olduğu gibi, konu beynimin bir köşesinde durdu ve son güne kadar aklımda oluşan fikir "insanın olduğu ama görülmeyip hissedildiği" bir afiş yapmaktı. Ne zamanki teslim gününden bir gün önce kağıdı kalemi elime aldım, doğaçlama bir biçimde fikirler ardı arkasına gelip netleşmeye başladı. Tıpkı "Ne yazacağım ki şimdi" diye başladığım bu yazının hiç de fena olmadığı gibi...
Can KARACAER
***
Hikaye; otantik dansın ( flamenco ) değişilmez kalıpları arasında sıkışıp kalmış bir kadın dansçının, isyanı ve bu sınırları parçalayarak, yok etmesidir. Renkler ve fon, bu isyanı anlatacak şekilde kasvetlidir. Sınırlar giderek parçalanmakta ve yok olmaya yüz tutmaktadır.
Hakan Deniz ÖZDEMİR
***
AY ÇİÇEKLİ AFİŞİM
Ay çiçekleri doğanın en ilginç çiçekleridir. Sahip oldukları canlı renkleri, kocaman çekici sarı yaprakları, ortasında simsiyah çekirdekleri, yemyeşil dalları, her zaman güneşe dönük duruşları, hep birlikte bir yöne yönelmiş olmalarıyla tarlada gelişigüzel yetişmiş bir bitki yerine sanki belli bir amaç için yaşayan sistemli çalışan bir grup gibidirler. Ay çiçekleri bana insanları anımsatırlar. Tüm albenileriyle gözlerini ileriye bir noktaya dikip, kendilerini büyütür, geliştirir ve hayatlarının sonuna dek bu duruşlarını sürdürürler. Her günleri aynıdır, güneşe dönerler ve çekirdeklerini büyütürler. İnsanlar da hayatları için mücadele ederken hep ileriye bakıp bugünü soluk, renksiz ve rutin geçiriyorlar.
Sanat ve dans insanın hayatına renk katar, yaşamını zenginleştirir. "Modern Dans Bedenimizi Tanıyalım Kursu" afişini de bu düşünceden yola çıkarak oluşturdum. Toplumu temsil eden bir yöne bakan solgun ay çiçeklerini ve onların arasından ayrılarak hayatını dansla renkli hale getirmiş, dans eden bir ay çiçeği kullandım.
Pırıl Kuğu İŞCAN