Prof. Dr. Emre Madran'ın Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi mimarlık yapıtlarını taşıyan pullardan oluşan koleksiyonu hem mimarlık hem de pul meraklıları için ilginç ayrıntılar sunuyor.Sergi, "www.mimarlikmuzesi.org/anasayfa.asp" adresinde ziyaretçilerin ilgisine açıldı.
İlk postanenin 1840'ta kurulduğu Osmanlı Devleti'nde ilk pullar padişah tuğralarını taşımaktaydı. 1913'ten başlayarak pulların üzerinde mimarlık yapıtları görünmeye başladı. Sirkeci'deki Büyük Postane, Selimiye ve Süleymaniye Camileri, Rumelihisarı, Kız Kulesi gibi yapıtlar bu pullarda öne çıkıyordu. İlginç olan bir ayrıntı, söz konusu betimlemelerin, Mimar Muzaffer Bey tarafından çizilmiş olmalarıydı. Mimar Vedat Tek'le birlikte çalışan, Vedat Tek'in saray başmimarı olması üzerine Posta ve Telgraf Nezareti Başmimarlığı'na getirilen Muzaffer Bey'in hazırladığı çizimler, basım için gönderildikleri Londra'da da birer sanat yapıtı olarak değerlendirilmiş ve beğeni ile karşılanmışlardı.
Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde Osmanlı başyapıtlarının yanısıra TBMM binaları ve yeni Türkiye'nin gururu olarak nitelenebilecek Türk Ocağı, İstanbul ve Ankara Sergi Evleri, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi gibi yapıların ve "Büyük Memleket Serisi" adı altında Türkiye'nin bütün şehirlere yer verildiği dikkat çekiyor.
1950'lerden sonra ise çağdaş yapıların yerini Selçuklu Hanları, kümbetler gibi tarihsel yapılar almış bulunuyor. Yakın dönemin en dikkat çekici serisi hiç şüphesiz Türk Evleri.
Pulların bir başka ilginç yönü çok az sayıda da olsa Emin Barın gibi ünlü sanatçıların imzalarını taşımaları.
Pullar Üzerinde Mimarlık sergisi, pul ve mimarlık ilişkisinin ötesinde ömrünü tamamlayan bir imparatorluğun ve yeni kurulan Cumhuriyet'in ekonomisini, sosyal psikolojisini incelemek isteyenler açısından da ilginç hiç şüphesiz.