25. Yapı Fuarı Ankara kapsamında Aypar Metal Genel Müdürü Nusret Ulutaş ile Aypar Metal’in 34 senelik geçmişinden ve son dönemde ürün gamına kattıkları baskılı alüminyum boru üretimlerinden bahsettik.
Öncelikle Aypar Metal’i daha yakından tanıyabilir miyiz?
Aypar Metal, 1978 yılında kurulmuş olan ve 34 yıllık geçmişe sahip bir firma. İlk kurulduğu günden bu yana avize sektörüne ham madde üreten Aypar Metal, bir anlamda avize sektörünün nalburu olarak tanımlanabilir. Aypar Metal ilk olarak Şişhane’de kuruldu ve burada yaklaşık 15 sene hizmet verdi, daha sonra 15 sene Ümraniye İMES Sanayi Sitesi’nde ikamet ettik. Dört senedir de Çorlu’da ikamet ediyoruz. Çorlu’da bir yandan demir, zamak, alüminyum gibi hammadde üretimimize devam ederken bir yandan sac ve alüminyum boru üretimine başladık. Bu konuda ciddi anlamda uzmanlaştığımızı söyleyebilirim, pek çok model üzerinde çalıştık ve bu kapsamda ciddi bir ürün gamı oluşturduk. Özellikle alüminyum boru bağlamında sayısız model ürettik ve üretmeye devam edeceğiz.
Yapı Fuarı Ankara’da Aypar Metal olarak ön plana çıkarttığınız, tanıtımını yaptığınız bir ürününüz var mıdır?
Fuar kapsamında iki üretimimiz üzerine odaklandık. Bunlardan ilki şimdiye dek hiç kimsenin denememiş olduğu bir buçuk metre genişliğinde, boyu ise sınırsız olabilen plaka üretimimiz. Diğeri ise; kendi üretimimiz olan makineler aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz boru üzerine çeşitli desenler işleyebilmemizi sağlayan üretimimiz, bu anlamda istenirse Anıtkabir’in resmini dahi işleyebiliriz. Desenleri makine aracılığıyla oluşturmamızın temel nedeni lazer kullanmaktan mümkün olduğunca kaçınmamız. Makinelerimiz aracılığıyla istenilen figürü istenilen boyutta alüminyum üzerine baskılayabiliyoruz.
Bu anlamda süreç sizin için nasıl ilerledi?
Aypar Metal, ilk başta sadece avize sektörüne ham madde üretiyordu. Dolayısıyla ilk etapta yarım vurgu, tam vurgu, saç örgüsü gibi şekilleri demire veriyorduk. Daha sonra ürünlerimizi renklendirmek istedik ve renk konusu devreye girince alüminyum malzeme kullanmaya başladık. Renk vermek için fırınlarımızı kullanıyorduk, çünkü renklendirme için malzemenin fırına girmesi gerekiyor. Böylelikle boya 48 saat asitte kaldığı zaman bile zor çözünüyor, uzun ömürlü oluyor. Renklendirmeden sonra ise desen baskılama fikri oluştu ve bugünlere gelmiş olduk….
Özellikle alüminyum boru üretimine dikkat çektiniz. Söz konusu ürün grubunuz ile temel olarak sektörün hangi meslek grubunu hedefliyorsunuz?
Ben, özellikle alüminyum borularımızın, mimarlara hitap ettiğini düşünüyorum. Bu anlamda mimarlar ile iş birliğine açık olduğumuzu vurgulamak isterim.
Bizim üretimimiz elbette, inşaat sektörünün, mobilya sektörünün; kısacası yapı sektörünün ilgisini çekebilecek kapsamda. Halihazırda zaten avize sektörünün içerisinde yer alıyoruz. Geçen gün bir görüşme gerçekleştirdik, silahların dipçik kısımlarını desenli plaka ile giydirmek istiyoruz… Demek istediğim şu ki; bizim üretimini gerçekleştirdiğimiz malzemenin ucu açık, tasarımcının hayal gücüne kalmış. Bu anlamda tanıtımını gerçekleştirdiğimiz söz konusu malzemenin her sektöre hitap ettiğini söyleyebilirim.
Benim en büyük idealim; yeni, farklı ve geniş kapsamlı bir tasarım oluşturabilecek yaratıcı mimarlar ile çalışmak. Bu anlamda maliyet gözetmeksizin bu tip bir işin içinde olmayı istiyorum çünkü böyle bir çalışmanın özellikle teknik ayağında, makine üzerine uzmanlaşmış bir kadroya sahip olduğumuz için, hiçbir sıkıntı yaşanmayacaktır.