Mimarlar Serra Seramik için “ArchiTiles” Koleksiyonunu Tasarladı



Serra Seramik tasarım, kalite ve teknoloji konusundaki farklı yaklaşımını ortaya koyan yeni bir projeyi hayata geçirdi. Türk Serbest Mimarlar Derneği (TMSD) üyesi ünlü mimarlar marka için yeni bir duvar karosu koleksiyonu hazırladı.

ArchiTiles Koleksiyonu olarak bir araya gelen duvar karoları ve proje 10 Nisan 2015 Cuma günü Ankara’da düzenlenen etkinlikle basın mensuplarına ve sektör temsilcilerine tanıtıldı. Etkinliğe Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba ile Proje ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Uçak’ın yanı sıra, tasarımı yapan mimarlar; Yeşim Hatırlı ve Nami Hatırlı, Ekin Çoban Turhan, Tülin Çetin, Saadet Sayın, Şerife Meriç, Heves Beşeli ve Onur Özkoç, Hacer Ayrancıoğlu Yetiş ve Hasan Okan Çetin katıldılar. Toplantıda tanıtılan Architiles koleksiyonu duvar karoları katılımcıların beğenisini kazandı.



"Genç bir STK olan TSMD ile projelerimiz devam edecek"

Projenin önemine dikkat çeken Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba, TSMD’nin Türkiye’nin çevresini değiştiren büyük projelere imza atan, bünyesinde önemli mimarların yer aldığı bir sivil toplum kuruluşu (STK) olduğunu ifade etti. Baba, “TSMD aslında genç bir STK. Bu nedenle biz de onlara, onların mimarlığına ve vizyonuna güvendiğimiz için Seranit Grup olarak birlikte farklı projelere imza attık ve atmaya da devam edeceğiz” dedi.

Yaratıcılığa açık tasarımlar

Bu koleksiyona katkı yapan mimarlar duvar karosu gibi önemli bir yapı malzemesini kendi zevk ve tasarım yaklaşımları ile ihtiyaçları doğrultusunda yorumladılar. Belli bir düzen ya da sıra ile dizilmek/döşenmek zorunluluğunun ortadan kalkması ve işin yaratıcılığa açık hale gelmesi karoların pek çoğunun ortak özelliğini oluşturuyor. Bu koleksiyonda derz kullanımı bir ihtiyaç olmaktan çıkarak tasarımın bir parçası haline geliyor. Derz, tasarımı parçalamıyor ve duvar bir bütün olarak görülüyor.

Proje nasıl gelişti?

Önceki dönemlerde yapılan projelerle Seranit Grup ile TSMD arasında yakalanan uyumlu, keyifli çalışma ortamı ve sinerji daha geniş bir işbirliğinin yolunu açtı. Seranit Grup 2014 yılı boyunca TSMD’nin "İşletme Ana Destekçisi" oldu. ArchiTiles Koleksiyonu projesi de bu işbirliğinin devam eden bir ayağı olarak ortaya çıktı. Proje sağladığı doğrudan faydanın yanı sıra yapı sektörünün, mimarlık ortamı ve kültürünün gelişmesine, zenginleşmesine katkı sağladı. Aynı zamanda sektörün farklı paydaşlarının etkileşiminden bir sinerji yarattı. Bu projeyle mimarların beklenti ve ihtiyaçları konusunda yapı sektörü daha fazla bilgi sahibi oldu.  

Reklam Goruntulenme Bolumu


2015’in iddialı duvar karo koleksiyonu: ArchiTiles

Architiles koleksiyonunda yer alan duvar karoları bu yıl Serra Seramik markasının ürün yelpazesindeki yerlerini aldı. Bu ürünlerin her birinin tasarımı Türkiye’nin önde gelen mimarları tarafından büyük bir emek ve dikkatle yapıldı.

Ürünlerin özellikleri şöyle:

BERNA TANVERDİ / GAIA: Yakın çekim doğa fotoğraflarından esinlenilerek, “çimen”, “yeşil” ve “bitki” çağrışımlarının geometrik stilizasyonu ile yaratıldı. Belirgin bir simetri kaygısı taşımaksızın, doğadaki çeşitliliği ve birbirinden farklılığı vurgulayan kırık açılarla iç içe geçen lineer formlar girintili ve çıkıntılı yüzeyler oluşturuyor. Yeşil tonlar grileştirilerek pastel tonlarında kullanıldı.  Renk tonlamaları ile yakınlık-uzaklık ilişkisi ile üç boyutluluk oluşturuldu. Duvar karoları 30x90, zemin karoları ise 60x60 olarak üretildi.

Gaia

BERNA TANVERDİ / BLINK: Su damlasının yüzey üzerindeki eliptik açılımlı esinlenilerek tasarlanan bu karolar 30 x 90 ebatlarındadır. Su yüzeyine çarpan damlaların girinti/çıkıntı etkisi rölyef dokusu olarak yaratılmıştır. Damlanın yarattığı açılım çeperlere doğru tekrarlanan elipslerle ifade edilir. Dokulardaki gölge etkisini güçlendirmek için beyaz renkte ve mat olarak üretilmesi uygundur.  

EKİN ÇOBAN TURHAN / TESSELLATE: Seramiğin tekrar eden yapısıyla kuvvetlenen basit/etkili yüzeylere sahip…  Seramiğin üç boyutlu geometrik yüzeyinin keskin hatları mekanın üç boyutlu algısına farklı bir anlam katıyor. Doğal ve müdahale edilmemiş malzeme ve sistemler (doğal taş, ahşap, beton, vb.) ile kullanılması öngörülen tasarımda modül ve modül gruplarının renk ile değil, gölge ile hatları çizildi. 

Tesselate

HACER AYRANCIOĞLU YETİŞ / ÇATALHÖYÜK: Günümüzden 9 bin yıl önce insanların yaşadığı Çatalhöyük’ün kuş bakışı görüntüsünün yer aldığı resim bu tasarımın çıkış noktasını oluşturdu. 9 bin yıl önce bir evin duvarında o dönemin teknikleriyle yer alan bu resim tekrar yorumlandı. Tasarım;  içinde yaşadığımız kentlerimiz ve 9 bin yıl önce duvara işlenecek kadar önem verilen birlikte yaşama olgusunun biçimlenmesi üzerinde kurulacak bağ ile mekan kullanıcısının, yani kentlinin zihninde kente dair farklı pencereler açabilmeyi, duyarlılıkları artırabilmeyi amaçlıyor. Üç tipten oluşan tasarım kendi içinde farklı kombinasyonlar oluşturarak rastlantısal bir kurgu hedefliyor. 

Çatalhöyük

HACER AYRANCIOĞLU YETİŞ / HÜCRE: Yaşamın en küçük birimidir hücre. Yaşamlarda hücreler, farklı olasılıklarla varlıkları hep yeniden var eder. Bedenlerin içeriğindeki hücre birliktelikleri,  sonsuz bir oluşum alternatifi sunar. Tasarımda, farklı iki ebat üzerinde farklı büyüklük ve dokuda dizilimli hücreler bulunmaktadır. Hücrelerin birlikteliklerinden tasarımcıya mekânın bedeni üzerinde farklı kombinasyonlar oluşturması amaçlanmaktadır. Kullanıcı ister ritmik bir ahenk,  ister ritim ve tekrar peşinde koşulmayan bir uyum içinde görselliğini tamamlar.  Tasarım, canlıların temel birimi hücre gibi tasarımdaki birimler ve bu birimlerin çoğalmasıyla, tasarımcıya mekan yüzeylerinde farklı dokunuşlarda bulunma imkanı verecektir.

HASAN OKAN ÇETİN / URBAN FABRIC - KENTSEL DOKU: Çalışmanın temelini oluşturan desen,  bir kentsel dokunun kuş bakışı görünümünden yola çıkılarak somutlaştırıldı. Seramiklerin döşenmesi sırasında ortaya çıkan ızgara plan sistemi, karo içerisinde de alt ölçeklerde sürdürülürken, yapı adaları ana desenlere, yeşil alanlar ve binalar ise alt desenlere dönüştürüldü. Tasarım pastel renkler ve tonlarında ilerlerken bir diğer alt eleman ise temel bir renk olarak güçleniyor ve öne çıkıyor.  Bu elemanın benzer renkleriyle yapılan bütünsel ek döşemeler ile parçalı sistem ile zıtlık oluşturulurken mekân içinde dengeli ve karma bir kullanım sunuluyor.

Urban Fabric

YEŞİM HATIRLI – NAMİ HATIRLI / MAZE: Düz bir çizginin yalın, kesin ama farklı desenlere dönüşebilme gücü üzerinden gelişen bir tasarım. Tek bir modül olarak tasarlandı, ancak seramiğin üzerinde yer alan çizgisel desen, karoların yan yana gelme durumunda farklı desenler oluşturabilecek şekilde düşünüldü. Karo üzerinde bir yol çizen çizgilerin dışında kalan kontrast alan daha kalın tutularak, 3 boyutlu bir etki yakalanmak istendi. Maze hem çizgilerin hem kontrast alanın aynı renk olması veya farklı renklerde kullanılması gibi farklı alternatiflere açık bir tasarım oluşturuyor.

Maze

YEŞİM HATIRLI – NAMİ HATIRLI / RECTA: ‘Recta’ tasarımı zıtlıkların bir aradalığına odaklanıyor. Aynı seramik karo üzerinde farklı kalınlıkların, rölyefin ve dokuların hissedilmesi üzerinde durulmuştur.  Modüllerde farklı iki kalınlığın dokularında da farklılık denenmiş, parlak yüzey ve mat yüzey yan yana getirilmiştir. Recta tasarımı, tasarımcının oluşturmak istediği yüzey ve doku için farklı alternatifler sunabilecek 6 farklı modül olarak tasarlandı. Böylelikle bir araya geldiklerinde birbirinden farklı 3 boyutlu dokular oluşturacak potansiyele sahip.

HEVES BEŞELİ – ONUR ÖZKOÇ / MACRO: Bu seri, makro ölçekte gözlemlenebilen özgün doğal formların bir araya gelerek oluşturduğu ahenkli bütünlük üzerine bir araştırmadır. Tasarlanan sistem, kendini tekrar etmeden büyüyen doğal ağ yapılarının sayısal ortamda yeniden formüle edilerek insan eliyle üretilebilir hale getirilmesi ile oluşturulmuştur. Tasarımın esinlendiği yaprak dokusu, farklı biçimlerde birçok hücrenin uyumlu bir şekilde birleşmesi ile oluşur. Macro serisi için tasarlanan iki varyasyondan ilki doğal ağ yapısını karonun bütününe taşıyor ve kendini tekrar etmeyen sonsuz bir tasarıma izin veriyor. Daha küçük yapılardan oluşan ikinci varyasyon ise karonun merkezinde özgün bir geometri ile başlayarak kenarlarda tekrar eden standart bir sistem ile sonlanıyor. Bu iki varyasyon üzerinden, aynı tema iki farklı yaklaşımla uygulanabiliyor.

Macro

ŞERİFE MERİÇ / SMOOTH KNIT: Malzeme ebat ölçüleri yerine tekrarı tasarlanabilen, derinlikleri olan bir doku oluşturuldu. Örgünün kumaş gibi birbirini tamamlaması,  daha sıcak etki sağlanması istendi. Zeminin sepet dokusu benzeri boşluk kazanması için örgünün derinliğinin olmasına da çalışıldı, degrede tonlamalar yapılarak sadece gölge rengi olan griler ile desen çalışıldı. Derinlik etkisi, olabildiğince zorlandı. Günümüzün hızlı yaşam akışı, mekânları bir yönde daha akıcı yapıyor. Bu dinamiğin gücünü vurgulamak, arttırmak için hızlı, akıcı imgeli bir doku düşünüldü.

Smooth Knit

ŞERİFE MERİÇ / OLIVE: Savaşlar ve terör etkisinin ağırlaştırdığı dünyaya bir zeytin dalı uzatma fantazisinin taşlaşması olarak planlanmıştır. Desene zeytin ağacı yapraklarındaki dokunun sitilize edilmesi ile ulaşılmış, desene yüzeydeki kod farklılıkları ile ulaşılmıştır. Mat ve parlak olarak tasarlanan seramik zeytin, zeytin küspesi ve sadece desen sitilizasyonunun vurgusu istendiği için yeşil, moka ve beyaz olarak üretilecektir.

TÜLİN ÇETİN / LOND: Seramik karoların hammaddesi olan “toprak” bu tasarımın çıkış noktasını oluşturuyor. Toprak yerkürenin kabuğunu yani canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzeyi sunuyor. Günümüzde ise teknoloji ile birleşiyor, seramik karolara dönüşüyor ve yaşam ortamımızdaki yüzeyleri kaplıyor. Bir anlamda mekânlarımızın toprağı oluyor. Tasarımın uzun kenar karo birleşimlerinde pah öneriliyor. Pah-derz-pah birleşimi karo modüllerinin içerisinde ise pah-derz renginde düzlük-pah olarak tekrar edildi. Kısa kenar birleşimlerinde ise derzsiz uygulama öneriliyor. Toprağın doğanın tüm düzensiz formlarını kaplarken şekilden şekle girmesine, eklemlenmesini saklamamasına, birbirinden farklı geometrileri kullanmaktan çekinmemesine benziyor. Bu ürün kalıpta oluşturulan pahların yarattığı gölgeyi ortaya çıkarmak için beyaz, mekânlarda toprak ve suyun birleşimine atıfta bulunmak için durgun su yeşili olmak üzere 2 renk olarak üretilecek. Form kırılmalarını güçlendirmek için her modül parlak ve mat olarak 2 yüzeylidir.

Lond

SAADET SAYIN / VIVO: Tasarım kurgusu geleneksel mimari öğelerin yeniden yorumlanarak çağdaş kullanımlara uyarlanması bağlamında gerçekleştirildi. Geleneksel kültürümüzün seramik ve çinileri incelenerek, renklerdeki çekicilik ve dokuda yarattığı yumuşaklık duygusu ortaya çıkartıldı. Böylece, zeminde bir halı etkisi ve sürekliliği yaratılması amaçlandı.

Kalitesi ödüllerle tescilleniyor

Seranit Grup’un yükselen performansı ulusal ve uluslararası platformlarda da giderek daha fazla takdir ediliyor, belgeler ve ödüllerle tescilleniyor. 2014 yılında önce Dünya Ekonomik Forumu’nun “Küresel Büyüme Şirketleri” platformuna seçilen ilk Türk şirketi olan Grup daha sonra TSE’den “Çift Yıldız” belgesini seramik ve porselende ilk alan şirket olma başarısını gösterdi. Seranit Grup bu yıl ise tüm porselen ve seramik ürünlerine Tip III EPD Çevre Etiketi aldı. Böylece Seranit ürünleri yapılaşmada önemi giderek artan yeşil binalar için daha fazla değer yaratan ürünler hakline geldi.  Grup başarılarını 2015’te tasarım ve yenilikçilikte iki önemli ve saygın uluslararası organizasyon olan iFAwards’dan kazandığı 5 ve RedDotAwards’dan kazandığı 3 ödülle perçinledi.