Mimarlar Mimarlık için Harekete Geçti



Turgut Cansever, Süha Özkan, Han Tümertekin, Emre Arolat, Uğur Tanyeli, Tan Oral, Feride Çiçekoğlu ve Haydar Karabey (saat yönünde) 'Mimarlığa yol açın!' bildirisine imza atan mimarlardan sadece birkaçı.

'Mimarlığa yol açın!' Slogan bu... Bir yanda projeleriyle gündeme gelen mimarlık dünyasının etkin isimleri, akademisyenler, diğer yanda proje yapmayı neredeyse suç sayan, çözüm önermeksizin her kentsel dönüşüm ya da kamusal alan projesi itirazla gündeme gelen bir Mimarlar Odası yönetimi. "Biz iş yapan mimarlarla odanın neredeyse hiç alakası yok. İmza geçiriyoruz, o kadar. Halbuki çok alakamız olması gerekir. Ama bu karşılıklı sinerji meselesi" diyor İstanbul Modern'in dönüşüm projesine imza atan mimar Melkan Gürsel Tabanlıoğlu.

İşte Tabanlıoğlu gibi düşünen onlarca mimar, Mimarlık İçin Mimarlar Grubu oluşturarak yaklaşan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi seçimleri öncesi 'Mimarlığa yol açın!' başlıklı bir bildiri yayımlayarak büyük bir dönüşüm hareketinin fitilini ateşledi. Dün bazı gazetelerde ilan olarak yayımlanan bildiride İstanbul şubesinin yıllardır süregelen yönetim anlayışının, mimarlığın temel gereksinimlerine yanıt vermekten uzaklaştığına vurgu yapılarak "Yeni bir anlayışla ve genç bir yönetimle mevcut durumun değişmesini talep ediyoruz. Mimarlar Odası tüm mimarlarla iletişime giren açık ve kapsayıcı bir meslek örgütü olmalıdır. Bir projeye karşı çıkmadan önce çözüm için üretilecek alternatiflerin önünü açmalıdır" ifadelerine yer verildi. Bildirinin altında ise Turgut Cansever'den Süha Özkan'a Emre Arolat'tan Han Tümertekin'e, Nevzat Sayın'dan İhsan Bilgin'e, Melkan Gürsel-Murat Tabanlıoğlu çiftinden Haydar Karabey'e, Hasan Çalışlar'dan Bünyamin Derman'a, Feride Çiçekoğlu'ndan Aykut Köksal'a, Murat Germen'den Ersen Gürsel'e, Gülsün Sağlamer'den Tan Oral'a, Uğur Tanyeli'nden Can Çinici'ye mimarlık dünyasının en etkin aktörlerinin imzaları var.

Arkitera Forum'da ve Facebook'ta açılan 'Mimarlığa Yol Açın' grubunun üye sayısı ise 1000'i geçmiş durumda. İnternet forumlarında bu girişim için 'Genç devrim' yorumu yapılıyor.

Genel başkanlık için aday olacağını açıklayan Süha Özkan, "Öyle bir duruma geldi ki Mimarlar Odası artık mimarlığı değil kendi erklerinden başka bir şeyi düşünmüyorlar" diyor. Cenevre'de yıllarca Ağa Han Mimarlık Ödülü'nün genel sekreterliğini üstlenen, iki yıl önce İstanbul'da düzenlenen Dünya Mimarlık Kongresi'nin başkanlığını yapan Süha Özkan, dünya mimarlık sahnesinde hayli etkili bir isim. Dünya Mimarlık Kongresi sırasında dört kere istifa ettiğini hatırlatan Özkan, kongreyi düzenlerken İstanbul Mimarlar Odası'ndan sadece köstek gördüğünün altını çiziyor ve şu çarpıcı soruyu soruyor: "Mimarlar Odası mimarlığı seviyor mu?"

Odanın ne mesleki, ne de özlük sosyal haklar düzeyinde mimarlığı korumadığını savunan Süha Özkan, "Her projeyi mahkemeye götürüyorlar. Sorunun tartışması var ama çözümün tartışması yok. Mimarın işi proje yapmaktır, sorun çözmektir. Herkesle kavga ederek mimarlığı karikatür meslek haline getirdiler" diye konuşuyor.
Önceki yıllarda odada yöneticilik yapan Hasan Kıvırcık'ın da en çok rahatsızlık duyduğu konu Mimarlar Odası'nın çözüm odaklı bir kurum olmaması: "Yönetimin tavrı şu: 'Mimarlar Odası kamusal bir kurumdur çözüm önermez, yanlışları saptar ve topluma anlatır.' Topluma anlatılması kısmında sorun yok ama hayır derken çözüm hakkında da fikir vermeli. Meslek enerjisini doğru kullanmayan, sürekli suçlu saptayan, kendisi gibi düşünmeyeni dışlayan bir anlayış. Bununla kent demokrasisi inşa edilemez."

Mimarlar Odası'nın, bu hareketi bir karşı çıkış değil kendi içinden demokratik bir yenilenme olarak görüp sevinç duyması gerektiğini düşünen mimar Haydar Karabey, "Gençlerin ağırlıkta olduğu bir yönetimin geleceğine inancım tam" diye konuşuyor. Karabey, odanın mesleğini icra eden mimarları hor gören anlaşını da tehlikeli buluyor: "Mimarlar Odası bir açıklamasında 'Mimarlık profesyonelizmin batağına sürükleniyor' demişti. Profesyonelizm bütün sözlüklerde mesleğini icra etmek demek. Mesleği icra etmek neden bataklığa sürüklenmek olsun? Söyledikleri kelimenin anlamını biliyorlar mı?"

Beykent Üniversitesi öğretim üyesi Yılmaz Kuyumcu'nun bu hareketin içinde yer almasının nedeni oda yönetiminin proje yapmayı suçmuş gibi görmesi. "Önünüze gelen her projeye önce itiraz refleksiyle yaklaşmak ciddi bir saygınlık problemi yaratıyor" diyen Kuyumcu'ya göre bu anlayış gençleri odadan uzaklaştırıyor.

'Kral çıplak'
"Şurası açık ki şu anki yönetim mimarlarla odanın arasını tamamen soğuttu. Üyeleriyle doğru düzgün iletişimi yok. Kral çıplak yani" diyen Arkitera Mimarlık Merkezi'nin kurucularından Ömer Yılmaz, bu konuda bir istatistik olmamakla birlikte yeni mezun mimardan üçte ikisinin odaya üye olmadığından emin olduğunu söylüyor.
"Bu karşı çıkış, sadece hoş mimarlık konularıyla uğraşacak, dertleri de işten başka bir şey olmayanların karşı çıkışı değil" diyen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Aykut Köksal, amaçlarını şöyle özetliyor: "Karşı çıkışlarını alternatiflere kapılar açarak yapan, karşı çıktığına da gerçekten karşı çıkan, bugüne kadar mimarın el atılmamış telif sorununa el atan, her mimarın ihtiyacı olan hukuksal danışmanlığı yapan bir oda olsun istiyoruz."

'Mimarlığa yol açmak' için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi seçimlerinin 27 Ocak Pazar günü 09.00-17.00 saatleri arasında Yıldız Sarayı Dış Karakol binasında yapılacağını hatırlatıp Melkan Gürsel Tabanlıoğlu'nun sorusuyla bitirelim: "Şöyle bir çevrenize bakın, Mimarlar Odası doğru hareket etse, mimarlıkla ilgili politikalarını doğru geliştirse bu kadar sorumsuzca bir çevre gelişimi olabilir mi?"