Mimar Abdi Güzer, bu projeyle okulların kent dışına çıkarılacağını dile getirdi. Evrensel'in haberine göre, kampüslere yaklaşık 10 bin öğrencinin yerleştirilmek istendiğine dikkat çeken Güzer, böyle büyük bir projenin yalnızca mimarlar değil; eğitimciler, sosyologlar, şehir plancıları gibi birçok uzmanın katıldığı bir platformda tartışılması gerektiğini vurguladı.
Her kampüste ibadethane!
Yarışmayı, gönderdiği “kara proje”yle protesto eden Can Şimşek, her eğitim kampüsünde zorunlu olacağı söylenen 900 kişilik ibadethanelere dikkat çekti. Bu ibadethanelerle okul içinde bir mahalle baskısının artacağını söyleyen Şimşek, “Birçok imam hatip lisesinin ulaşım ve yemek ihtiyacı karşılanıyor. Bu kampüslerin de karşılanacak mı?” diye sordu.
Bohaçhan Dündaralp, eğitim kampüslerinin mimari planı için açılan tasarım yarışmasını boykot eden mimarlardan biri. Dündaralp, kampüs planlarında 120 bin metrekarelik bir alanda 11 lisede yaklaşık 10 bin öğrenci olduğunu dile getirdi. 8 ilde planlanan projenin 480 bin öğrenciyi etkileyeceğini belirten Dündaralp, fiziki altyapı yetersizliği gerekçesiyle öne sürülen eğitim kampüslerine daha iyi alternatifler bulunabileceğini ifade etti.
Haydar Karabey, eğitim kampüslerinin şehir dışına yapılması konusunda Bakanlığın ‘Kent merkezlerinde yer yok’ gerekçesine tepki göstererek, “İstanbul’da saymakla bitiremeyeceğimiz yerler var” dedi.
Hasan Özbay ise eğitim kampüslerinde yapılmak istenenin hastanelerdeki dönüşüme benzediğini belirtti. Özbay, bir hastane projesi üstlendiğinde, projeyle ilgilenen proje daire başkanının kendisine “Siz en son 5 yıl önce hastane yapmıştınız. Son değişiklikleri bilmezsiniz. Hastaneleri hilal şeklinde yapıyoruz” dediğini aktardı.
Kamu-özel ortaklığında sıra eğitimde
Erkan Aydoğanoğlu ise, kamu-özel ortaklığı kapsamında yapılan dönüşümlerin sağlıkta başladığını söyledi. Kamu finansı yetersizliği iddia edilerek bu ortaklıkların yapıldığını belirten Aydoğanoğlu, eğitim kampüslerinde de olduğu gibi devletin arazileri özel şirketlere 49 yıllığına kiraladığını dile getirdi. Kamu-özel ortaklığı çerçevesinde öğretmenlerin, hastane personelinin şu an yaşamakta olduğu gibi sözleşmeli şekilde çalışacağının altını çizen Aydoğanoğlu, velilerin de sıkıntılar yaşayacağını ekleyerek, “Bugün çocuğu için 3 bin 600 lira harcama yapan bir veli, şehir dışındaki eğitim kampüsleri için bu miktarı yaklaşık 10 bine çıkarmak zorunda kalacak” dedi.