Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyetin planlama ve kentleşme politikalarının bellek ve simge mekanlarından olan Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak, alanına millet bahçesi ve cami yapılmasına tepki gösterdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, millet bahçesi ve cami yapılmasına ilişkin, 30 Ekim tarihinde Çevre Şehircilik Bakanlığı’nda askıya çıkartılan planı yargıya taşıyor.
Konu ile ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ankara'nın kentsel hafıza ve mihenk taşlarından biri olan Cebeci Stadı'nın bir bütün olarak tüm parseli ve çevresiyle canlandırılarak korunmasının sağlanması gerekir. İktidar Cumhuriyet değerlerinin yok edilmesine yönelik rövanşist bakış açısını hızla terk etmelidir.” dedi.
Candan şöyle devam etti: “Cebeci Stadı Cumhuriyet’in kentsel ölçekte spor alanlarına bakışının bir yansıması olarak 1920'li yıllardan bu yana gelmiştir. İlk zamanlarda çeşitli spor ve eğlence faaliyetlerinin yer aldığı daha sonra Ankara'nın ilk resmi futbol maçlarının oynandığı bugüne kadar açık olan stad, spor alanı olarak hizmet vermiştir. Yoğun bir yapılaşma dokusunun içinde kentin az bulunur açık alanlarından birini oluşturmaktadır. Cebeci Stadyumu o bölgenin kimliğini tanımlayan simge değeri olan bir yapıdır. Cebeci Stadı, sadece işlevi değil kentsel yaşam ile olan ilişkisi ve geçmişe tanıklığı ile bellek değeri taşımaktadır. Ankara’da 19 Mayıs Stadyumu’nun yıkılması ile Cumhuriyetin spor alanlarına yönelik bakış açısının son örneği olan Cebeci Stadyumu’nun yıkılması ve yerine cami ile millet bahçesi yapılması belleğimizi sıfırlamaktır. Cumhuriyetin mekansal izlerini yok etmektir. Millet bahçesi yaklaşımı iktidarın rejimle hesaplaşma sürecinde, ideolojik ve rant kaygılarıyla gündeme getirilmiştir. Nerede bir millet bahçesi varsa, ya Cumhuriyet değerlerini yok etmektedir ya da rant odaklı projelerin bahçesi olarak tasarlanmaktadır.”
Candan Cebeci Stadyumu’na ilişkin şu bilgileri verdi: “Cebeci Stadyumu 68x105 metre boyutlarında, 37 bin kişi kapasiteli Ankara’nın en büyük Türkiye’nin ise 5. büyük stadıdır. Stadın bulunduğu alan olan eski Cebeci Çayırı eski tarihlerden beri spor ağırlıklı bir mesire yeri olarak kullanılmıştır, ilk nizami futbol sahası burada yer almıştır. 1960’lı yıllara kadar alanda ilk açık hava sinemaları yer almış, cambazhane gösterileri, Muammer Karaca Tiyatrosu, Zati Sungur gösterileri bu alanda yapılmıştır.1930'ların başında yapılmış olan 19 Mayıs Stadı yetersiz kaldığından 1967 yılında ikinci bir stat olarak Jansen Planında spor yeri olarak gösterilmiş olan alanda Cebeci Stadı'nın yapımına karar verilmiştir. En son kiracıları Hacettepe Spor Kulübü ve Ankara Demirspor’dur. Yapının yakın çevresinde tren istasyonu ve semt pazaryeri bulunmaktadır. İnönü Stadyumu o bölgenin kimliğini tanımlayan bir yapıdır. Anı değeri ve bellek değeri vardır. İnönü stadının sadece Ankaralılar için değil müsabakalara gelen kişiler için de anı değeri taşıdığı açıktır. Stadın kent için değeri tartışılmazdır.”
“Cumhuriyet ideolojisini temsil eden mekanlara yönelik bir ideolojik dönüşüm içerisinde olan iktidar, adında ve mekanında Cumhuriyeti hatırlatan hangi yapı varsa yıkıyor, içini boşaltıyor, kimliksizleştiriyor” diyen Candan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın alanda daha önce konut ticaret yapılması, sosyal tesis alanı ve camii yapılması gibi plan değişiklilerine yönelik açtığımız davalarda yargı plan değişikliklerini iptal etmişti. Yine bakanlık tarafından yapılan bu plan değişikliği ile 2 bin 670 metrekarelik alanda E:1.5 ile 4 bin metrekarelik, yüksekliği serbest olan cami planlanmıştır. 43 bin 360 metrekarelik alanda ise içerisinde 0,05 emsalle, yaklaşık 3 bin metrekare ve 3 kat yüksekliğinde yapılaşma ile millet bahçesi planlanmıştır. Otopark ihtiyacının parsel içerisinde çözüleceği plan notları arasındadır. Atatürk Kültür Merkezi alanlarında devam eden Millet Bahçesi inşası ile tarihi tören pisti yıkılmış ve altı otopark yapılmıştır. Millet bahçesi, Ego hangarları yıkılarak yerine yapılan yüksek yoğunluklu satış alanı ve ona hizmet edecek bir rant alanı olarak planlanmıştır. Aynı şekilde, İmrahor Vadisi’nde yapılan İmrahor Millet Bahçesi de, vadi yamaçlarındaki, yüksek yoğunluklu rant projelerinin arka bahçesi olarak planlanmıştır. Bu durum ekolojik bütünlüğü bozmaktadır. İnönü Stadyumu’nun yıkılmasını ve yerine cami ve millet bahçesi yapılmasına ilişkin planlama sürecini de yargıya taşıyoruz.”