Beşevler’de eğitim alanının ibadet alanına dönüştürülmesine ilişkin Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada yargı iki kez iptal kararı vermişken, Haziran ayında Ankara Büyükşehir Belediyesi oy birliği ile eğitim alanını, ibadet alanına dönüştürme kararı almış, plan askı sürecinde iken 1200’ü aşkın dilekçe ile itiraz edilmişti. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Belediye Meclis üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin başladığı 9 Ekim’de Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Anıtkabir çevresindeki mahalle örgütleri ve muhtarlar Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Beşevler cami planına ilişkin itirazların değerlendirileceği Belediye Meclisi toplantısına katılmak istedi. Toplantının halka kapalı olduğu yanıtını alınca Büyükşehir Belediye Meclisi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan basın açıklamasını gerçekleştirirken Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grubu tarafından görüşmeye davet edildi. CHP Grup Başkan Vekili ve meclis üyelerinin katıldığı görüşmeye mahalle temsilcileri ve muhtarlardan oluşan bir heyette katıldı. Görüşmede oy birliği süreci sorgulandı ve yargı kararlarına saygı duyulması gerekliliğinin altı çizildi. Yapılan görüşme sonrası Candan, belediye önünde yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Yapılan görüşmede CHP grubu eğitim alanının ibadet alanına dönüştürülmesi ilişkin itirazların meclise gelmesinde, halkın yaptığı itirazların kabulüne yönelik oy kullanacaklarını ifade ettiler. Bu süreci yakından takip edeceğiz. Ancak konunun gündeme gelmiş olması oy çokluğu ile karar alınmış olsa bile, yargı kararlarını boşa çıkartan bir durumdur. Bu süreci biz Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak üçüncü kez yargıya taşıyacağız. Toplantıda Belediyenin de yargıya taşıma kararı var, yargıya taşıyacak mısınız? sorusu soruldu net bir cevap alınmadı. Bu mücadele bitmeyecek. Yargı sürecinde Büyükşehir Belediyesi tüm savunmalarında eğitim alanının ibadet alanına dönüşmesini savundu ve istinafa götürdü. Yargı ona da iptal kararı verdi. Orası Cumhuriyet’in eğitim yerleşkesi içerisinde eğitim alanıdır. Atatürk tarafından eğitim alanı olarak şartlı verilmiş Atatürk Orman Çiftliği arazisidir. Oraya cami yapılamaz zaten orada yürüme mesafesinde onlarca cami var, camiye ihtiyaç da yok. Yanlışı kim yaparsa eleştirmek bizim hakkımız. Mecliste çoğunlukları yok biliyoruz ama belediye meclisini halka kapatarak değil, halkın katılımını sağlayarak kamuoyu desteğini arkalarına alma fikrini kendilerine de önerdik. İmar komisyonlarına meslek örgütlerinin katılma hakkı var, bunu bir kez daha hatırlattık, yazılı olarak talebimizi iletmiş olmamıza rağmen haber verilmediğinin altını bir kez daha çizdik.”
Candan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyükşehir Belediyesi’ne bin 200’e yakın itiraz dilekçesiyle bunlar anlatıldı. Burada garip olan şey şu, buradaki insanların oylarını almış insanlar nasıl siz oy birliğiyle bu kararı aldınız, gerekçesi ne olursa olsun bu kabul edilemez bir durum. Yerel seçimler yaklaşıyor. Hepimizden oy isteyecekler, ne diyecekler bize? Biz niye dava açıyoruz hala? Bütün bunlara baktığınızda neyin değişip değişmediğini görüyorsunuz. İmar konularındaki yargı süreçleriyle kazandığımız hiçbir dava uygulama sürecine girmemiştir. Bunun altını çizmek gerekir. Hem Şehir Plancıları Odası’nın hem Mimarlar Odasının açtığı yüzlerce davanın her birini Büyükşehir Belediyesi istinafa taşımıştır. Bizim ibadet alanına dönüştürülen alanda açtığımız davadaki iptal kararı da istinafa taşınmıştır. Bütün yargı süreçlerinde eğitim alanının ibadet alanına dönüştürülmesi Büyükşehir Belediyesi hukukçuları tarafından savunulmuştur."
Daha sonra Anıtkabir çevresindeki mahalle örgütlerinin temsilcileri de tepkilerini dile getirdi. “Sürecin takipçisi olacağız, mahallemizin yeşil alana ihtiyaç var” diyerek daha fazla beton istemediklerini dile getirdiler.