Mimarlar, 66. Kuruluş Yıldönümünde, Mesleğe Ömrünü Verenleri Onurlandırdı



Mimarlar Odası Ankara Şubesi, mesleğe yıllarını vermiş mimarlara ödüllerini Litai Konukevi’nde düzenlediği törenle takdim etti. Törene Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Başkan Yardımcısı Ünal Kara, Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Yönetim Kurulu Üyeleri Muteber Osmanpaşaoğlu, Ali Atakan, Songül Üzgün,  Ece Yoltay, Tuğba Arslan, Ankara Büyükşehir Belediyesi önceki dönem başkanlarından Murat Karayalçın, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Prof. Dr Ruşen Keleş, Prof. Dr. Aziz Konukman, Türk Tabipleri Birliği Merkez Kurulu Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Çankaya Kent Konseyi Başkanı Mustafa Coşar, DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, gazeteciler ve çok sayıda mimar katıldı.

Mesleğe saygı töreninde 60 ve 70 yıllık üyelerin anlatımlarından oluşan özel belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Gösterim sırasında duygulu anlar yaşandı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin en çok bu etkinliğini seviyorum, özlüyorum. Çünkü bu aynı zamanda bizim verdiğimiz mücadelenin mesleğin duayenleri tarafından değerlendirilmesi ortamına dönüşüyor. 30, 40, 50, 60, 70 yıllık meslektaşlarımız ödüllerini alırken söyledikleri sözlerle bize yol gösteriyorlar. Sizin varlığınız, ülkemizin sıkıntılı dönemlerden geçtiği bugünlerde yüreğimizi ısıtıyor. Bizim de sizin emanetinizi korumak için yüreğimizi koyduğumuz bu dönemlerde, sizin enerjiniz bize geçiyor, bunu bilmenizi istiyorum. ‘Meslekte Bir Ömür Belgeseli’ni izlerken bugün burada olanların hepsi Cumhuriyetin ilk yıllarında bu ülkenin her bir metrekaresinde, planlarıyla, binalarıyla, defterdarlıklarıyla, hükümet konaklarıyla, bayındırlık bakanlığındaki tip projeleriyle, Cumhuriyet ideolojisinin mekânsallığını yaratmışlar. Bugün geldiğimiz noktada Cumhuriyetin mekanlarının yok edildiği, yıkıldığı, ortadan kaldırıldığı dönemde, Mimarlar Odası olarak sizin savunduklarınızı ve yaptıklarınızı savunmak için mücadele ediyoruz. Yiğit Gülöksüz’ün dediği gibi bizim işimiz tek başına bina yapmak değildir. Mimarlık, o binanın bütünlüğü içindeki kente, kentin içindeki yaşama fikirlerimizin ve önerilerimizin olmasıdır. Tarihsel olarak Mimarlar Odasının öncü rolü de buradan geliyor, çünkü mekan politiktir.” dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Bu zorlu dönemde yan yana durmaya büyük ihtiyacımız var
Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu politik bakış açısı, Cumhuriyet ideolojisinin mekana yansıması ve Cumhuriyet ideolojisiyle bize sağlanan olanaklar olmasaydı, 60. yılını dolduran Sevim Dirimen okulu bitirir bitirmez haberi olmadan Bayındır Bakanlığı’na atanmayacaktı ya da Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin başkanı kadın olamayacaktı. Bugün mekânsal olarak mesleğimiz, yaşamımız ve ülkemiz açısından çok zor bir dönemdeyiz.  Bu dönemde sizin deneyimlerinizi bize aktarmanız ve yan yana durmamız büyük önem taşıyor. Meslekte 70. Yıl ödülünü alan Kadri Kalaycıoğlu’nu yönetim kurulu olarak ziyarete gittiğimizde 95 yıllık enerjisiyle bize heyecan ve umut aşıladı. Bu zorlu dönemde bu heyecanı yeniden duymaya ve yan yana durmaya büyük ihtiyacımız var.”

Zülfü Livaneli’nin “Bir insan ömrünü neye vermeli?” dizelerini hatırlatan Candan, şunları kaydetti: “Bugün gerçekten etik değerlerin yozlaştığı bir dönemde, mesleğimizin de etikle iç içe olduğu bir noktada doğruluğu, dürüstlüğü, şeffaflığı, eşitliği, içi dışı bir olmayı, hesapsızlığı, topluma karşı sorumluluğu aşılamak ve göstermek durumundayız. Bugün belki de yaşadığımız süreçte en çok kaybedilen şey bu etiğe dayanak oluşturan ilkelerdir. Mekan üretiminde, yönetimde ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir yer bırakmada da bugün karşılaştığımız en büyük sorunlardan birisi budur. Bolu’da temsilciliklerimizle toplantı yapmıştık orada mimarlardan birisi, ‘Bu iktidar gittiğinde her şeyi düzeltebiliriz belki ama öyle bir insan tiplemesi yarattılar ki, liyakatsiz vasat, kültürsüz en büyük enkaz budur’ demişti. Gerçekten de en büyük enkaz budur.”

Candan’ın, “Önümüzdeki dönem bu enkaz bize teslim edildiğinde, Cumhuriyet’i yeniden imar etmeye var mısınız? Cumhuriyet’in her bir metrekaresini mekanlarını, kentlerini, yıkılan bütün değerlerini ve binalarını hep birlikte onaracağımız günler gelecek. Var mısınız?” sözleri salonda sık sık alkışlarla kesildi.

Candan sözlerine şöyle devam etti: “Bugün o günlere dair söyleyeceklerimiz bize umut verecek. Onlar gidecekler biz kalacağız. Bütün soruşturmalara, sürgünlere ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin bütün yöneticilerinin hedef gösterilmesine, sürgün edilmesine, soruşturma açılmasına tehditlere rağmen biz buradayız ve bir aradayız, onlar gidecek, biz kalacağız. Cumhuriyet’in 100. Yılında, Cumhuriyet’i yeniden hep birlikte imar edecek, yasalarını yazacak, uygulayacak, geleceği tasarlayacak enerjiyi ve gücü gözlerinizde görüyorum, iyi ki varsınız.”

Açılış konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Meslekte 70. yılını dolduran Kadri Kalaycıoğlu’na Murat Karayalçın tarafından ödülü takdim edilirken T. Fikret Akyol’un ödülünü eşi ve oğlu, Çaycuma Belediye başkanı Bülent Kantarcı’dan teslim aldı.

Daha sonra meslekte 60. yılını dolduran üyeler Uğurtan Güngör, Sevim Dirimen Doğan ve Erkut Şahinbaş özel olarak tasarlanan cetveller hediye edildi. Daha sonra meslekte 50, 40, 30 yılını dolduran mimarlara ise yarışma ile elde edilen ödüller verildi.