Mimarlık ve tasarım portali mimarizm.com,
Kasım ayında 'kentin tozu'na Beşiktaş'ı
taşıyor. Hayriye Sözen Mimarlık Hizmetleri'ne 'çat kapı'
yaparken, 'ilk yapı'da da Brigitte Weber'in Sevil
Sabancı Özel Binicilik Tesisi'ne odaklanıyor. 'Karanlık Oda'nın Kasım
ayı sergisi ise Prix Pictet Fotoğraf Ödülleri 2009'da finale
kalan eserlerden bir derleme. Prof. Dr. İhsan Bilgin, 'iş dışı'
için Londra'yı anlatırken, 'mimarın göbeği' Rumeli Hisarı
sahiline, Mama'ya gidiyor. 'Dış ses' ise Burçe
Gürsel'in sesi üzerinden 'hayvan ve mimarlık' başlığı
altında binaların çağrışımları üzerine kafa yoruyor.
“Beşiktaş’ın
değişen yüzü” belki de bizler için “İstanbul’un diğer yüzü”; karmaşası,
kalabalığı ve kozmopolitliği ile İstanbul’un bir yüzü. Hatta “İstanbul
kurtulursa Beşiktaş’tan kurtulacak; dendiği için Beşiktaş’ın bir yüzü,
İstanbul’un iki yüzü…
Yaklaşık on beş yıllık
mimarlık yaşamını, A4 boyutundan da küçük bir kağıdın üçte ikisine başlıklar
halinde yazıp da, internet üzerinden ulaşmanın pek mümkün olmadığı kısa
özgeçmişi ile birlikte karşımıza çıkan ilk mimardır sanırım Hayriye Sözen.
Brigitte Weber,
Sevil Sabancı Özel Binicilik Tesisi için “Atların rahat ve sağlıklı
yaşayabileceği, binicilerin ise doğayla iç içe ve kendilerini özgür
hissedebilecekleri bir proje gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum” diyor.
Ekolojik
sürdürülebilirliğe dikkat çekmek amacıyla düzenlenmeye başlanan Prix Pictet
Fotoğraf Ödülleri, Ekim ayında Paris'te gerçekleştirilen ödül töreniyle
sahiplerini buldu.
İhsan Bilgin’in küratörlüğünü üstlendiği Londra sergisi,
bir bütün olarak değerlendirildiğinde gezi ekibinin gözüyle, kare kare
değerlendirildiğinde ise Cemal Emden’in gözüyle Londra’yı anlatıyor.
Rumeli Hisarı sahilindeki
Mama, yeni nesil bir bir İtalyan lokantası olarak adlandırılabilir. İtalyanlığı
ise kısmen yemeklerinde... Çünkü burada sucuk içli Pizza Mama yiyor, Güney
Amerika esintili bir mekanda Küba içecekleri yudumluyorsunuz.
İnsanlar metaforik ilişkiler kurmayı, bir şeyleri benzetmeyi sever. Yapılan
kimi benzetmelerin, kurulan kimi metaforların ise terimleri, hayvanlar ve
mimarlıktır; yani kentlerin, binaların, mekânların ya da yapı birimlerinin
birtakım hayvanlara benzetilmesi söz konusudur.