YEM’de düzenlenen “Camdan Yansımalar-Mimaride Sınırları Zorlamak” konferansında; mimariden, otomotive, dekorasyondan, sağlık sektörüne kadar pek çok yerde kullanılan, tarihin en eski malzemelerinden olan camın, mimarlık ile ilişkisi masaya yatırıldı.
YEM Organizasyon Grup Yönetmeni Banu Uçak’ın açılışını yaptığı konferansta, Trakya Cam Sanayi Pazarlama Grup Müdürü Ebru Şapoğlu, Trakya Cam hakkında bilgi vererek konuşmasına başladı. Trakya Cam’ın bir Şişecam kuruluşu olduğunu belirten Şapoğlu, şirketin cumhuriyetin en köklü kuruluşlarından birisi olduğuna dikkati çekti. Türkiye dışında 8 farklı ülkede faaliyette olduklarını ifade eden Şapoğlu, cam ile; mimariden, otomotive, beyaz eşyadan, enerjiye kadar pek çok sektör ve alt sektörde olduklarına dikkati çekti. Şirket olarak mimarların tasarımlarında hayat bulacak ürünler geliştirmeye çalıştıklarına vurgu yapan Şapoğlu, ARGE faaliyetlerine önem verdiklerini de belirtti.
"Cam sayesinde hafif, şeffaf ve yüksek binalara"
HAS Mimarlık Kurucu ortaklarından Mimar Ayşe Hasol Erktin, konuşmasında, cam ile mimarlık arasındaki ilişkiye değindi. Mimarlığın son yüzyılda büyük bir değişim içersinde olduğunu vurgulayan Erktin, cam alanında meydana gelen gelişmelerin bu değişime öncülük ettiğini söyledi. Erktin, “Yüzyılın başında dolu, kaba binalardan, cam sayesinde yüzyılın sonlarında hafif, şeffaf, yüksek binalara erişildi” şeklinde konuştu.
Camın malzeme olarak yapılarda kullanımına değinen Mimar Erktin, “sürdürülebilirlik” açısından camın önemine de vurgu yaptı. Erktin, camın ekolojiye zarar vermeden, doğa ile çatışmadan, tasarruflu ve kendine yeten bir malzeme olduğunun altını çizdi.
Ayşe Hasol Erktin
"Camın felsefesi; demokratik yani saydam ve saygılı"
Camın kendine özgü felsefesi ile mimariye katkıda bulunduğunu belirten Erktin, camın demokratik, estetik ve esnek bir malzeme olduğunu söyledi. Özellikle tarihi binalara ek yapıldığında mimarların çoğunlukla cam malzeme kullandıklarını ifade eden Erktin, “Cam tarihi yansıtmada başarılıdır. Tarihi yapının önüne geçmez, yani tarihin bir adım gerisinde durur, saygılıdır. O yüzden cam kullanırız” dedi.
Almanya’da Başbakanlık Binası’nın camdan yapıldığına dikkat çeken Erktin, “Cam saydam bir malzeme olduğu için burada da tercih edilmiş, siyasette şeffaflığın sembolü olmuştur” şeklinde konuştu.
Camın sağlıklı ve estetik olduğuna da vurgu yapan Erktin, “Biz mimarlar için heykelsi bir malzemedir. Bize çeşitli olanaklar sunar. Camdan değişik formlar yaratılabiliyor. Aynı zamanda doğa ile binanın içi arasında birliktelik kuruyor” dedi.
Camın esnekliğinin yapıda kullanımında sökülebilirlik, farklı malzemelerle uyum, tasarruf sağladığını anlatan Erktin, gelecekte cam sektöründen beklentilerini ifade etti. Akustik konular ve yangın performansı açısından camın bir malzeme olarak daha da gelişmesi gerektiğine vurgu yapan Mimar Erktin, teknolojideki gelişmeler ve ARGE sayesinde cam teknolojisinin daha da gelişeceğine inandığını belirtti.