Mimarlar Odası Ankara Şubesi, tescilli taşınmaz kültür varlığı lisenin yıkımının yasa ve hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak yıkımın acilen durdurulması için, Ankara Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı Yatırım İzleme Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı Yenimahalle İlçe Müdürlüğü’ne resmi yazıyla başvurdu.
"Suç duyurusunda bulunduk"
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, konuya ilişkin açıklama yaparak, “Mimari Vandalizm yine iş başında. Kültür ve Turizm Bakanlığı lisenin tescilinin kaldırılması için Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne dava açmıştı. Ankara 12. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporunu gözeterek yapının tescilli kültür varlığı olduğu kararını verdi. Bakanlık konuyu bir üst mahkemeye taşıdı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Mahkemesi de, bakanlığın istinaf başvurusunu reddederek yapının tescilli kültür varlığı olduğunu söyledi. Mahkeme kararlarıyla tescilli kültür varlığı olduğu kanıtlanan modern mimarlık örneği lise şimdi yıkılıyor. Bu hukuk tanımazlığı artık reddediyoruz. Kültür varlığı olarak tescilli olan Halide Edip Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yıkım işlemi telafisi güç olan zararlar doğuracağından ivedilikle yıkım işleminin durdurulması, mahkeme kararlarının uygulamaya alınması için ilgili tüm birimlere başvurduk. Mahkeme kararlarını uygulamayan ve görevini kötüye kullanarak yıkım kararı alan Ankara Valiliği hakkında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk.”
"Genel Kurula giderken, yıkımlara, içerden dışarıdan tüm baskılara boyun eğmeyeceğiz."
Candan eğitim öğretim yılı ortasında yıkım işleminin yapılmasının da öğrencileri mağdur ettiğini birçok öğrencinin başka liselere kaydını aldırmak zorunda olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yıkım, Marmara Köşkü, Su Süzgeci, Havagazı Fabrikası, Baraj Gazinosu, Kumrular ikamet Sitesi, Etibank Binası İller Bankası, Mülkiyeliler Birliği misafirhanesi yıkımlarının devamıdır. Kimin ne için ne yapacağı için yıktığına bakmaksızın, bütün bu yıkımlar Cumhuriyet dönemi eserlerine ve modern mimarlık yapılarına yönelik rejimle hesaplaşmanın devamıdır. Yıkılan her yapı Cumhuriyet’in izlerini taşıyan hafıza mekanlarını yok etmektir. 24-25 Şubatta 45.Olağan Genel Kurulumuzu gerçekleştireceğimiz bu süreçte gündeme gelen bu yıkım, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve yöneticilerine yönelik yapılan baskılar ve yıldırma politikaları, genel kuruldan aldığımız güçle en üst seviyede sürdürülecektir. Bu ülke bizim, Cumhuriyet değerlerini, bilimi ve tekniği savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.”