"Mimari Esere Her Boyut ve Nitelikte Tecavüz Var"



Yüksek Mimar Ahmet Vefik Alp, yazılı bir açıklama yaparak yeni imar kanununda Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklı mimar haklarına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Alp şunları söyledi: “Bizde şehir planlarını idareler istedikleri gibi değiştiriyor, az örnek hariç planı hazırlayan müellif plancının haberi olmuyor. Mimariye gelince durum farksız. Malum şehirlerimiz estetikten yoksun. Binaların cephelerinde klima cihazları, her boydan ve renkten tabelalar, kutuları dışarı monte edilmiş her katta farklı plastik panjurlar, balkon kapamalar, pergolalar, zeminde camekanlı sigara bahçeleri, çatıda bidonlu güneş kollektörleri her şey var. Mimari esere her boyut ve nitelikte tecavüz var. Mimar bir şey yapamıyor. Bazı Belediyeler bu yönde yönetmelikler hazırlamış ancak rafta duruyor. Daha kötüsü de var. Bir bakıyorsun bina sahipleri mantolama yapıyorum diye bina cephesini tümden değiştiriyor. Izin veren Belediye ‘yargıya git hakkını ara’ diyor. Kopya edilip başka yerde uygulanan projeler de konunun başka bir yönü”.

"Mimar Hakları mı? O da Ne?"

Alp, bakanlığın kanunda mimar haklarını korumak açısından dikkat etmesi gereken hususları ise şöyle sıraladı:  

1.     Müellif mimar’ın kapris yapıp makul, eserin estetik bütünlüğünü zedelemeyen değişiklik taleplerini reddetmesi veya bunun için fahiş bedel istemesini önlemek,

2.     İşverenin üç kuruş ödeyerek müellif mimarın rızası olmaksızın binayı kafasına göre değiştirip bozmasını önlemek,

3.     Müellif mimar’ın yapım sırasında tarifelerde yazılı bedel karşılığında eserinin yapımını denetlemesini zorunlu kılmak,

4.     Binaların cephelerinin klima, tabela, panjur, balkon kapama, pergola, sigaralık, bidonlu güneş kollektörleri gibi yapıştırmalarla bozulmasını önlemek,

5.     İleri ülkelerde olduğu üzere, mimar, şehirplancı ve mühendislere mezuniyet sonrası yetkinlik ve deneyim kazanmalarını takiben proje imza yetkisi verilmesini sağlamak.