Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD), Mimarlar Derneği 1927, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği (KORDER); Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki (DTCF) Mimar Sinan heykeli önünde açıklama yaptı.
Açıklamaya Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Mimarlar Derneği 1927 Sekreter Üyesi Aktan Acar, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği Başkanı Özgün Özçakır katıldı.
Mimarlık örgütleri tüm mimari mirasımızın ve Sinan’ın mirasının bütünlük içinde korunması ve yaşatılması, Cumhuriyet’in 100. yılına taşıması için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Sinan’ın mimari dehası çağları aşmaya devam ediyor
Ortak açıklamayı Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen okudu. Evirgen, “Büyük usta Mimar Sinan’ı ölümünün 434. yılında saygıyla anıyoruz. Osmanlı Mimarisinin mihenk taşı Mimar Sinan'ın eserlerindeki ustalık, estetik ve yaratıcı mimari deha yüzyıllardır çağları aşmaya devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde ‘insanın yaratıcı dehasının başyapıtları’ ve ‘insanlık tarihinde dikkat çekici bir aşamanın seçkin örnekleri’ tanımlarıyla yer verilen Sinan eserleri gerçekleştiği dönemin mimarisine olağanüstü bir çeşitlilikte zenginlik kazandırmış ve bugüne de evrensel bir değer bırakmıştır.” dedi.
Evirgen sözlerine şöyle devam etti: “Yarım yüzyıllık baş mimarlık göreviyle usta elinin dokunuşlarını her yapısında hissettiren Sinan, Osmanlı Mimarisinin kimliğini oluşturan temel olgu büyük kubbeli yapıyla esasında mekan strüktürlerini yaratıcı şekilde kullanmaya dair öncü bir görevi üstlenmiştir. Bu öncü rolün yanında yüzyıllar önce ortaya konan eserlerin tipolojik zenginliği, kent dokusu içindeki uyumu, sivil mimarisi ve mühendislik açısından da üstünlüğü geleceğe ışık tutmaktadır. Sevgili Doğan Kuban, bu durumu ve bizlere düşen görevi şöyle açıklar. Sinan’ın yapıtı çağdaş bir etkinliği yönlendirici olursa gerçek ödevini yerine getirmiş olur. Onun genç kuşaklara ilettiği mesajın yorumu, çağdaş koşullar içinde yapılarında bulduklarımızla orantılıdır. Her büyük yapıtında yeni bir şey aramak, yeni bir öğeyi kompozisyona eklemek, istediği mekân etkisini yaratmak için strüktürel şemaların bütün varyasyonlarını denemek, kendinden sonra gelen mimarların yüzyıllarca gerçekleştiremedikleri yapı düzenlerini kendi yaşamında gerçekleştirebilmek onu büyük sanatçı yapan özelliklerdir.”
Tüm mimari mirasımızın ve Sinan’ın mirasının bütünlük içinde korunması ve yaşatılması için mücadeleye devam edeceğiz
Evirgen günümüzdeki mimarlık anlayışına da değinerek şunları kaydetti: “Günümüzde ise kentsel gelişmenin plansızlığı, afetlere davetiye çıkaracak şekilde doğayı tahrip eden yapılaşma, mimarlık alanında etiği gözetmeden rant ve çıkar odaklı üretimler ile yaşamın geleceği tehdit altındadır. Pandeminin, ekonomik ve toplumsal çöküntülerin, iklim krizinin, sermaye ve rant odaklı kentleşme politikalarının sonuçları sürdürülebilir ve doğa dostu kentlerin inşasının hayati önem taşıdığını gözler önüne sermiştir. Tam bu noktada tüm mimari mirasımızın ve Sinan’ın mirasının bütünlük içinde korunması ve yaşatılması, bu anlayışın çağdaş mimarlık ve kentleşme politikalarına, Cumhuriyet’in 100. Yılına taşınarak devam ettirilmesi için meslektaşlarımıza ve mimarlık örgütleri olarak bizlere büyük bir görev düşmektedir.
Bu zorlu görevin farkındalığıyla mimarlık örgütleri olarak, tarihin, kültürün ve doğanın geri dönülmez biçimde yok olmasına izin vermeyecek, Cumhuriyet değerlerini, demokrasiyi ve adaleti bilim ve teknikten aldığımız güçle savunmaya devam edeceğiz. Büyük usta Mimar Sinan’ı ölümünün 434. yılında saygıyla anarken, doğaya saygılı, toplum sağlığını gözeten, şehircilik ve planlama esaslarına uygun bütünlüklü mimarlık üretimi ve kentsel politikalar için mücadele etmeye devam edeceğiz.”