Milyarlar Susuz Kalabilir



















BM'ye göre, küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilik nedeniyle dünyadaki temiz su kaynakları hızla tükeniyor. Bu nedenle 2025 yılında 2 milyar, 2050 yılında ise 7 milyar kişinin susuzlukla karşı karşıya kalacağı ifade ediliyor. Günümüzde ise 1.1 milyar kişi, sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. Su yetersizliği ve kirli sulardan kaptığı hastalıklar nedeniyle de her gün 3 bin 800 çocuk, hayata veda ediyor.

''Türkiye su fakiri olacak''
Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz, uluslararası kriterlere göre, kişi başına yılda 10 bin metreküp kullanılabilir su düşen ülkelerin ''su zengini'', 3 bin ile 10 bin metreküp arasındakilerin ''yeterli suyu olan'', bin ile 3 bin metreküp arasındakilerin ''su sıkıntısı olan'', kişi başına bin metreküpün altında su düşen ülkelerin de ''su fakiri'' ülkeler olarak tanımlandığını söyledi.

Türkiye'nin tüketilebilecek su potansiyelinin toplam 110 milyar metreküp olduğuna işaret eden Cengiz, ''Nüfusu yaklaşık 70 milyon olan ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı, bin 600 metreküptür. Nüfus artışına ters orantılı olarak, kullanılabilir su miktarımızın değişmemesi, göç ile yüksek düzeyde ekonomik etkenler de göz önünde bulundurulursa önümüzdeki yıllarda bu miktar daha da azalacak ve Türkiye, su fakiri ülkeler arasında yer alacaktır'' diye konuştu.

''Yeraltı suları kontrolsüz kullanılıyor''
Cengiz, buna rağmen Türkiye'de yeraltı sularının hala kontrolsüz kullanıldığını vurguladı. Ankara, Porsuk, Susurluk çayları ile Büyük Menderes ve Ergene nehirleri başta olmak üzere akarsuların hızla kirletildiğini belirten Cengiz, Ereğli ve Sultan sazlıkları gibi sulak alanların can çekiştiğini kaydetti.

Türkiye'nin su kaynaklarının aşırı şekilde tüketildiğine ve kirlenmenin büyük boyutlara ulaştığına dikkat çeken Cengiz, Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü'nün, su sondaj kuyuları konusunda veri bankası oluşturması, yeraltı suyu seviyelerinin gözlenmesi, kontrolsüz kuyu açılmasının önlenmesi ve toplumun su konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Cengiz, kuraklığın da ulusal mevzuata dahil edilmesini istedi.



''Kuraklık İzleme ve Araştırma Merkezi kurulmalı''
Su Vakfı da, su kaynaklarının korunmasının önemine işaret ederek, şu önerilerde bulundu:

''Türkiye'nin su konusunda stratejik konumunu bilimsel kriterlere ve uluslararası hukuka uygun olarak düzenleyecek özerk 'Su Enstitüsü' veya 'Su ve Çevre Enstitüsü' gibi kurumlara ihtiyacı var. Kuraklık izleme ve araştırma merkezi kurulmalı"

"İklim değişikliği bahane edilerek dış güçlerin bazı talepleri olabilir. Bu nedenle su meseleleri için kendi senaryolarımız olmalı. Ulusal su modeli oluşturulmalı"

"Ülke su kaynaklarının yerüstü ve yeraltı envanterleri çıkarılmalı. Türkiye'nin su potansiyelinin sayısal değerleri mutlaka güncelleştirilmeli''

Su tasarrufunun önemi
Thames Water Türkiye Ülke Direktörü Evren Köprülü ise önce su kullanımında genel tasarruf düşüncesinin yaygınlaştırılması, sonra da su kullanımında yeni yöntemlerin uygulanması için yapılacak yatırımların, gelecekte su sıkıntısının hafifletilmesi için gerekli en temel çözümler olduğunu belirtti.

Köprülü, ''22 Mart Dünya Su Günü'' dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, insanoğlunun en temel gereksinimi olan ve yüzyıllardır bitmez tükenmez sanılan suyun tükenmeye başladığını ifade etti.

Dünya nüfusunun 6 milyara ulaştığının tahmin edildiğini, küresel ısınmanın etkilerinin de çok belirgin şekilde hissedilmeye başlandığını belirten Köprülü, dünyanın susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu bildirdi.

Toplumun su konusunda çok ciddi şekilde ikaz edilmesi gerektiğini vurgulayan Köprülü, ''Yaşamımız için en gerekli şeyin su olduğunu hiç kimse unutmamalı. Bugün dünyada milyarlarca insan temiz suya ulaşamıyor. 'Benim burada daha az su kullanıyor olmam onlara temiz su mu sağlayacak' gibi bir mantık yürütmemeliyiz. Herkes bireysel olarak evinde ya da iş yerinde alacağı tedbirlerle su tasarrufu yapabilir. Günlük hayatta çok küçük işlemlerle yapılabilecek su tasarrufu bile, bunu nüfusla çarptığımızda hayatlar kurtarabilecek sonuçlar yaratır. Önce su kullanımında genel tasarruf düşüncesinin yaygınlaştırılması, sonra da yeni yöntemlerin uygulanması için yapılacak yatırımlar gelecekte su sıkıntısının hafifletilmesi için gerekli en temel çözümlerdir'' diye konuştu.