Muğla'nın Milas ilçesinde yaşayan ve aralarında öğretmen, mimar, hakim, çevre mühendisi, emekli ordu mensubu, çiftçi, doktor ve avukatların bulunduğu yaklaşık 150 kişi imza toplayarak basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Açıklamada ilçeye bağlı İkizköy ve Akbelen ile Ören Mahallesi'nde faaliyet gösteren Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin bölgede kömür arama bahanesiyle yaşamı yok ettiği belirtildi.
Sözcü’den Yaşar Anter’in haberine göre; bölgedeki kömür alanlarını genişletmek için ormanlık alan ve zeytin başta olmak üzere tarım arazilerine iş makineleri ile çalışmak için her türlü girişimde bulunulduğu belirtilen Limak Enerji- İç Enerji Ortak Girişimi'ne bölgeyi cehenneme çeviren bu girişimden vazgeçilmesi çağrısında bulunuldu.
Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin bölgede kömür arama bahanesiyle yaşamı yok ettiği belirtilen açıklamada “Milas İlçesi Karadam, Ekizköy, Akbelen, Çamköy ve Karacahisar köylerimizin verimli tarım arazileri ve zeytinlik alanlarında, Yeniköy Termik Santralini işleten Limak Enerji- İÇ Enerji ortak girişim grubunun, yapmak istediği kömür çıkarma işleminin; yaratacağı tahribata dikkat çekmek ve ilgili Şirketleri sağduyulu hareket etmeye davet etmek amacıyla, kamuoyunu bilgilendirmek istedik.” denildi.
“Bölgenin ekosistemi büyük zarar görecek”
Köylülerin ve çevrecilerin avukatı İsmail Hakkı Atal'ında katıldığı açıklamada, “Termik Santralin kömür çıkarma gerekçesiyle talan etmek istediği alanlarda, çorak toprak parçasına rastlamak mümkün değildir. Bu nedenledir ki; ovalarımız ve dağlarımız, bitki çeşitliliği yanında tavşan, tilki, çakal, porsuk, dağ kedisi gibi yabani hayvanlar ile ardıç, çulluk, üveyik, karatavuk ve birçok ötücü kuş türüne de ev sahipliği yaparak tam bir ekosistem oluşturmaktadır.
Yeniköy Termik Santralini işleten Şirketlerce adı geçen köylerin arazilerinden çıkarılmak istenen kömürün, rezervi çok yetersiz olduğu gibi kükürt dioksit miktarı yüksek ve kalorisi 600 kcal gibi oldukça düşük düzeydedir. Ekonomik değeri son derece düşük kömürü, ‘ne olursa olsun ben aldığıma bakarım’ mantığı içinde sulu tarım yapılan verimli tarım topraklarını, zeytinlikleri ve ekosistemi geri döndürülemeyecek şekilde tahrip ederek çıkarmaya çalışmak, Ülkemiz yararına olmadığı gibi yöre insanına ve ekosisteme de hiç faydası olmayacaktır.” denildi.
Açıklamanın sonunda ise Çamköy ve Karacahisar köylerinin 27 Şubat 2007 tarih ve 26447 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ekinde yayınlanan “Muğla-Milas-Bodrum-Fesleğen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” içinde kaldığı belirtilerek “Dolayısıyla, maden sahası yapılmak isteten bölge turizm bölgesi ilan edilmiş durumdadır. Kömür çıkarma faaliyeti, bu yönüyle de yörede gelişmekte olan turizme de ciddi zarar verecektir. Öte yandan, Bodrum, Güllük ve Milas-Bodrum Havaalanı'nın içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümü Çamköy sınırları içinde açılmış bulunan derin kuyulardan temin edilmektedir. Kömür çıkarma faaliyeti sırasında yüzeyden altta yapılacak patlatmaların yeraltı sularının yer değiştirmesine neden olduğu bilenen bir gerçektir. Yörede yapılacak kömür çıkarma faaliyetinin Bodrum, Güllük ve Milas-Bodrum Havaalanı içme suyunun kaybolmasına sebep olması kaçınılmaz olacaktır. Buralara tekrar su temini, kamuya daha büyük ekonomik kayıplar getirmesine neden olacaktır. Şirket yetkililerine bu duyuruyla bir öneride bulunmak isteriz. Kalorisi düşük ve rezervi az miktarda olan kömür peşinde koşmaktansa, kesmek istediğiniz zeytinlerden yağ çıkarma sırasında yan ürün olan prinayı yakıt olarak kullanmayı tavsiye ederiz. Veya santral alanına GES (güneş enerjisi santrali) kurmaları en doğru çözüm olacaktır. Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerden dolayı, Şirket yetkililerinin bir nevi arkadan dolanarak köylülerin verimli arazilerini ve zeytinliklerini alma çabasından vazgeçmesini istiyoruz.” denildi.
Bildiri ve basın açıklamasına yaklaşık 150 kişi imza attı.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.