İnşaat sektörü hızla büyümeye devam ederken, sektöre hizmet sunan yeni iş kollarına artık yönetim sistemi yazılımları da katıldı. Microsoft İş Çözümleri Ürün Grubu’ndan iş hayatına yönelik çözüm üreten programlardan biri olan Microsoft Dynamics NAV kapsamında, inşaat sektörüne yönelik “Proje Bazlı İmalat Çözümü” geliştirdi. Sistem inşaat sektörüne, şantiye takibi, işçilik tüketimi ve malzeme akışının kontrolü ve maliyetlerin hesaplanması gibi önemli konularda çözüm sunuyor.
İnşaat sektöründeki önemli bir açığı kapattıklarını ifade eden Microsoft Dynamics Ürün Müdürü Berkhan Esmer ile inşaat sektörüne sundukları yenilikleri, Proje Bazlı İmalat Sistemi’ni, 2006 yılını nasıl geçirdiklerini ve hedeflerini konuştuk.
Dynamics NAV İnşaat sektörü için nasıl bir çözüm sunuyor?
Dynamics ürün grubunun içinde iş hayatına yönelik çözümler var. Bunlardan biri de NAV.
NAV’ın en önemli özeliklerinden bir tanesi sektörel ürünleri içinde barındırması. İnşaat sektörüne yönelik bir know-how ile iş ortağımız Omni Teknoloji, gelecek vaadeden inşaat sektörü için NAV kapsamında bir çözüm geliştirdi. Fakat bu çözümü direkt inşaat sektörüne yönelik bir çözüm olarak adlandırmak yerine “Proje Bazlı İmalat Sistemi” olarak adlandırıyoruz.
Bu çözümün ana içeriğini, sektörün ihtiyacı olan şantiye takibi; malzeme akışını kontrol etmek, şantiye içinde yapılan işlerin tahminini ve malzeme tüketimini kontrol etmek, işçilik tüketimini ve hak edişleri hesaplamak oluşturuyor.
İnşaat sektöründe sizi, bu çözümü geliştirmeye iten açık neydi?
İnşaat firmaları şantiyelerini kontrol edemiyordu. Özellikle inşaat sektörünün aniden büyümesiyle, pek çok firma pek çok yere şantiye açmıştı ve firmaların yöneticileri hangi şantiyede neler olup bittiğini bilmiyordu. Bunu öğrenmek için de şantiye şantiye gezmek gerekiyordu ki bu da çok mümkün olamıyordu.
Ayrıca firma, inşaat bitene kadar kar ya da zarar ettiğini bilemiyordu.
Şantiyede de bilgi eksikliğinden dolayı sorunlar yaşanabiliyordu. Örneğin üç tane kule yapılacak. Önce birinci kule yapılmaya başlanıyor. İkinci ve üçüncü kuleler daha sonra yapılmaya başlanıyor. Bu üç kulenin yapımında da aynı sorunlar yaşanıyor. Oysa ilk kule yapılırken yaşanan sorun kayıt altına alınsa ve ikinci ve üçüncü kuleler çıkılırken bu kayıt altındaki sorunlar göz önünde bulundurulsa... Yani; “şu bölümde daha fazla eleman kullanmak gerek” ya da “şu bölümde daha dikkatli olmak gerek” gibi notlar herkesin ortak çalıştığı bir platforma işlense... Bu, sorunu önceden görmek anlamına da gelir aynı zamanda.
Samko Grubu farklı mühendislik disiplinlerindeki projelerini
Microsoft Dynamics NAV ile yönetiyor.
Biz de bu açığı fark ederek ortak bir platform hazırladık. Bu platformda işlerin nasıl yürüyeceğine dair bir plan var. Platform, proje başladıktan sonra planla, gerçekleştirilen işlerin ne kadar senkronize yürüdüğünü, sistemde kayıtlı olan sorunlara karşı daha sonraki aşamalarda önlem almamızı ve projenin karlı olup olmayacağını çok önceden bilmemizi sağlıyor.
İnşaat sektörüne hizmet veren böyle programlar yok muydu peki?
Birkaç tane program vardı ama muhasebe ile entegre olamıyorlardı. Bu programlar şantiyenin lojistik ve planlama işlerini yapan programlardı sadece. Proje içindeki detay maliyetlerini inceleyebilme, farklı şantiyelerdeki bilgiyi toplayıp merkezde birleştirme gibi konularda eksiklikleri vardı. Örneğin muhasebe departmanı, bina için ne kadarlık çelik konstrüksiyonun harcandığı bilgisine ulaşılamıyordu. Detay yoktu çünkü. Bu programlar başka muhasebe firmalarını kendilerine entegre etmeye çalıştılar ama bu kez de danışmanlık giderleri çok arttı.
Biz ise detaylardan yola çıkarak bilgileri muhasebeye aktardığımız için bu tip bilgilere rahatlıkla ulaşabiliyoruz..
Firmalar sizi bunun için mi tercih ediyorlar?
Evet, bir sebebi bu. Diğer bir sebebi de inşaat firmalarının yurtdışında yaptığı işlerin artmasıyla birlikte dünyanın her yerinde iş ortağı olan ve tanınan Microsoft ile çalışmanın çok daha avantajlı olacağını düşünmeleri. Örneğin Katar’a şantiye kuruyorlar. Ama Katar’a Türkiye’deki iş ortağını götürmek çok masraflı. Katar’da bir ortak bulmak çok daha uygun maliyetli. Ama oradakiler de tanınmıyor, vs.
Dolayısıyla dünya geneline yayılmış iş ortakları olan bir paketi seçmek çok daha avantajlı.
Bir de yurtdışında kredi alınabilmesi için ya da niyet mektubunun kabul edilebilmesi için firmaya, uluslararası bir muhasebe şirketi tarafından denetlenip denetlenmediğini soruyorlar.
Eğer firmanın, bilançolarının doğru olduğuna yönelik bir belgesi yoksa iş zorlaşmaya başlıyor. Bu tür bir denetimden geçmek için de firmaların muhasebelerini çok iyi tutmaları gerekiyor. Her şeyin kaydını söyleyebiliyor olmaları lazım. Ama muhasebe firmaları da kontrol etmek için ERP programı kullanımının olmasını şart koşuyorlar.
İnşaat firmalarının yurtdışına açılması ve buradaki akreditasyon ihtiyaçları arka tarafta altyapılarının da sürekli olmasını şart koştu ve o aşamada da bize talep arttı.
Sanırım inşaat firmalarının sizi tercih etmelerinin bir sebebi de “boyut mantığı”. Nedir boyut mantığı?
Boyut mantığı her işleme farklı kategoriler verebilmek, aynı gidere farklı açılardan yaklaşabilmek demek. Örneğin çelik konstrüksiyon masrafları, binanın hem ana masraflarının içine girer hem de daha sonraki aşamada bakım maliyetlerinin içine girer. Boyut mantığı sayesinde, şantiyelerin hepsindeki ana masrafları hesaplayabiliriz, sadece bir şantiyedeki masrafları hesaplayabiliriz, bakım maliyetlerini hesaplayabiliriz. Sadece çatı için kullanılan çeliğin maliyetini hesaplayabiliriz. Yani sistem hepsi için ayrı ayrı çelik konstrüksiyon masraflarını hesaba katar.
Boyutlandırma mantığı yöneticilere farklı açılardan değerlendirme olanağı sağlıyor. O yüzden çok önemli. Standartta üç tane boyut var ama istenildiği kadar, incelenecek konuların detaylarına göre daha çok da boyut açılabilir.
Firma size geldi ve sizinle çalışmak istediğini söyledi. Bundan sonraki süreç nasıl işliyor?
Bize gelen firmaya önce standart ürünümüzü gösteriyoruz. Programın nasıl çalıştığını, hangi hizmetleri sunabildiğini, hangi raporları alabildiğini anlatıyoruz. İş ortağımız Omni Teknoloji'nin, sistem analizinin çok kuvvetli olması ve sektörü çok iyi tanıması bizim için çok büyük bir avantaj. Ama yine de her firmanın farklı bir tarzı olabiliyor. Bunun için de firma bizden sisteme başka bir özellik daha eklememizi isteyebiliyor. İş ortaklarımızla birlikte, bu istekleri sisteme ne kadar zamanda dahil edebileceğimizi, bunların maliyetinin ne olacağını, kaç günlük danışmanlık hizmetinin gerekeceğini değerlendirdikten sonra, firmaya teklif sunuyoruz. Eğer el sıkışılırsa firma ile birlikte bir proje ekibi oluşturuyoruz ve proje ekibine de genellikle, işi yapan ana süreç sahiplerini dahil etmek istiyoruz.
İnşaat sektörünün hızlı büyümesi sanırım direkt olarak size yansıyor. 2006’yı nasıl geçirdiniz? 2007’ye nasıl başladınız?
Evet, inşaat sektörü çok hızlı büyüyor. Bunun için de üst yönetimin işlerin kontrolden çıktığına dair bir endişesi var. Bir anda bir çok şantiye açılıyor ve kim karlı, kim nerde ne kadar malzeme harcıyor bilinmiyor. İşler büyüdükçe elemanların dönüşüm hızı da arttı. Yani işi bilen elemanlar yer değiştirdi, yer değiştiren elemanlarla birlikte bilgi de yer değiştirdi... Ve biz devreye girdik. Dedik ki; eğer o gün neler olduğunu, hangi işlerin yapıldığını sisteme girerseniz, bir eleman işten ayrılsa bile yerine gelen eleman, rahatlıkla eski süreci sistemden görebilir ve işler hiçbir aksama olmadan yürür.
Az önce de söylediğim gibi sistemde büyük bir açığı doldurmuş olmamızdan dolayı 2006’yı çok iyi geçirdik. 2007’ye de iyi başladık. Sektörün büyük oyuncularıyla da görüşmelerimiz sürüyor.
Sistem, verilerini insanların bilgi girişiyle biriktiriyor. İnsan hatalarını nasıl minimize ediyorsunuz peki?
Genellikle barkod ve RF id’lerle çalışıyoruz. Depodaki malzemeleri barkodlayarak insanları veri girişlerinden mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışıyoruz. Ama inşaatta her şey o kadar kolay değil. Çünkü kişinin duvarı sıvamak için ne kadar zaman harcadığını kendisinden öğrenmek zorundayız. Ama bunlar genelde çok önem verilen bilgiler olduğundan ve hak edişe göre para ödendiğinden yanlış girilen bir data ödeme yapılmadan ortaya çıkıyor ve düzetiliyor.
Hangi firmalarla çalışıyorsunuz?
Samko İnşaat, Nurol Çelik, Kayı İnşaat, İnanlar İnşaat ve Ceta Makina bunlardan birkaçı.
Hedefiniz ne?
5 tane proje yaptık. 6. projede belki programı hiç geliştirme ihtiyacı duymayacağız. Hedefimiz de bu. Çünkü programı geliştirme ihtiyacı olmayacağı için maliyet de çok azalacak. Yani hedefimiz müşteri maliyetlerini çok aza indirmek.