Son dönemde yapılan tıbbi çalışmalar kalp ve damar hastalıklarının hava kirliliği, özellikle de ince partikül (PM2.5) kirliliği ile ilişkili olduğunu ortaya koyarken, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre PM2.5 ortalamasının 25 mikrogram/metreküpü geçmemesi gerekiyor. Diğer bir kirlilik ölçüsü PM 10 ortalamasının ise sağlıklı bir yaşam için 50 mikrogram/metreküpü aşmaması gerekiyor. Ancak Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun paylaştığı ölçümlere göre metro ve Marmaray istasyonlarında bu değerler fazlasıyla aşılıyor.
Pazar günü Üsküdar’daki evinde el cihazıyla ölçüm yapan Kadıoğlu, PM 2,5 oranının 23 olduğunu saptadı. Ardından Üsküdar’daki Marmaray İstasyonu’na giden Kadıoğlu, istasyon girişinde tekrar ölçüm yaptı. Cihaz burada, PM 2.5 oranının 25 mikrogram/metreküp, PM 10 oranının ise 34 mikrogram/metreküp olduğunu belirtti. Bu değerler DSÖ’nün seviyelerinin altında kalırken, istasyona inildiğinde ise kirlilik oranı 3’e katlandı. İstasyonda, PM 2.5 oranını; 87 mikrogram/metreküp, PM 10 oranını ise 124 mikrogram/metreküp oarak ölçen Prof. Dr. Kadıoğlu, vagon içinde de PM 2,5 seviyesinin 49 mikrogram olduğunu saptadı.
Milliyet'ten Cihat Aslan'ın haberine göre; Prof. Dr. Kadıoğlu, “Bütün dünyada metrolarda özel bir hava kirliliği var. Etkilendiğim için bu testi yapmak istedim. Metro ile giderken farkettim ki daha fazla öksürüyorum. Merak ettim ölçtüm. Yaptığım ölçüm anlık bir ölçüm. Partikül madde 2.5 seviyesi istasyona yaklaştığım zaman artıyor. Nedeni yetersiz havalandırma olabilir. Dünyadaki ülkeler neler yapıyor, nasıl mücadele ediyor bunun uzmanlara sorulması lazım. Havalandırma, temizlik, frenleme sistemi gibi çözümler olabilir. Toza karşı hassasiyeti olanların maske ile girmesinde fayda var” dedi.
Sonuç alarm verici
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Yıldırım da istasyonlardaki ölçüme dair şunları söyledi: “Metro istasyonlarında sürtünmeyle oluşan bir partikül kirliliği olabiliyor. Bunun için havalandırmanın iyi olması ve kirlilik kaynaklarının olabildiğince düşürülmesi gerekiyor. Genel olarak partikül kirliliğinin insan sağlığına özellikle kalp-akciğer sağlığına çok olumsuz etkileri olduğu biliniyor. PM 2.5, akciğerin en uç noktasına kadar gidip oradan da kan dolaşımına karışarak tüm vücutu etkileyebilecek bir çap. Hiçbir hastalığı olmayan bireyde hava kirliliği yoğun olarak alındığı zaman astım, KOAH ve kalp hastalıklarının oluşma riski var. Yetkililerin önlem alması gerekiyor. Alınan sonuç doğruysa bu alarm verici bir durum. Kaynaklar neler, partiküller nerelerden geliyor diye bakılması gerek.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de, Prof. Kadıoğlu’nun paylaşımının ardından metrolarda hava kalitesine ilişkin çalışma başlattığı öğrenildi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.