Metro ve doğalgaz çalışmaları, İzmir’in Hatay ve Üçkuyular
semtlerinde yaşamı çekilmez kıldı. İnşaat çalışmaları nedeniyle yollar girilmez
oldu.
Hava sıcak, yollar bozuk. Metro çalışmaları nedeniyle İnönü Caddesi ve
Fahrettin Altay Kavşağı’nın trafiğe kapatılmasıyla yılların alışkanlığı değişti,
bilinen tüm yollar ‘girilmez’ oldu. Değişen otobüs güzergahlarına, duraklarına,
aktarma merkezlerine alışılsa da vatandaş, yürüyecek düz yol bulamıyor. Metro
inşaatını yaya trafiğinden ayırmak için kullanılan iki metre yüksekliğindeki
metal levhalarla bölünen dar yollarda iki kişi yan yana yürüyemiyor.
Kum tepeleri oluştu
Dükkan kepenginin dibinden başlayan levhalar nedeniyle kendisi içeri zor
giren esnaf, müşteri gelmediği için kan ağlıyor. Metro labirentlerini aşıp düz
yola çıkacağını düşenenler bu kez karşılarında İzmirgaz’ın ‘özür’ levhalarıyla
birlikte kazdığı derin çukurları buluyor. Derin çukurlara yüksek kum tepeleri ve
yere gelişigüzel bırakılmış uzun paslı demirler eşlik ediyor. Bu etapları
kazasız geçerek evlerine ulaşanlar kendilerini ‘şanslı’ hissediyor. Ege
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Ercan Tatlıdil, kent dokusunun da insan dokusundan farklı
olmadığını, eskiyen organizmaların yenilenmesi ya da ihtiyaca göre yeniden
yapılandırılması gerektiğini vurgularken, bunun mağduriyet yaratmadan, yaşam
kalitesini düşürmeden olması gerektiğinin altını çiziyor.
Prof. Dr. Tatlıdil, şu sözleri önemle vurguluyor: “Hizmet ederken o kentte
yaşayanların, alışveriş edenlerin, ticari faaliyette bulunanların yaşam kalitesi
düşürülemez. Felsefe bu yenileşme çalışmalarında o bölge halkının mağdur
olmamasıdır. Çünkü o alanda yaşayan insanın ömrü de sınırlıdır. Bu tür
çalışmalar dünya megapollerinde de yapılıyor, ancak kimse mağdur olmuyor. Çünkü
önlem alınıyor. Bizim ülkemizde kentlilik refleksiyle buna tepki gösterilmiyor.
Oysa mağduriyetlerin karşılığını yargı yoluyla belediyeden alabilirler. Çünkü
vatandaşın evine ulaşması, ticari faaliyeti engelleniyor. O bölgede bulunan
çocuklar için inşaat alanları tehdit oluşturuyor. Bunun için insanların huzurunu
kaçırmayacak önlemler alınmalı. Batı’daki kentlilik bilinciyle yerel yöneticiler
bu duyarlılığı gösteriyor. Bunun için şehir plancıları, mimarlar, sivil toplum
kuruluşları, yerel yönetimleri yönlendirmeli.”
Cadde kaldırımlar levhalarla bölündü
Metro inşaatı nedeniyle cadde ve kaldırımlar iki metre yüksekliğinde mavi
renkli metal levhalarla bölündü. İki kişinin yan yana zor geçeceği kadar
dar olan metro labirentlerinden geçmeyi başaranlar ikinci etapta doğalgaz
çukurlarıyla mücadele ediyor. Her ne kadar yaşam standardını yükseltmek için de
yapılsa bu çalışmalar halkta huzur bırakmıyor.