Metro, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde



Karşıyakalı Güler Özertem, Aliağa-Menderes Hızlı Tren Hattı inşaatı sırasında evinde hasar oluştuğu gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesi aleyhine 229 bin liralık tazminat davası açtı. Özertem, davanın 2 yılda bitmemesi üzerine AİHM'e başvurdu. İzmir Karşıyaka'da, Aliağa-Menderes Hızlı Tren Hattı inşaatı çalışmaları sırasında evinde hasar oluştuğunu, bu yüzden binadan çıkıp Alsancak'a taşındığını belirten Güler Özertem, Büyükşehir Belediyesi ve inşaatı yapan şirketlere karşı 2 yıl önce 229 bin liralık tazminat istemiyle dava açmıştı. Özertem, geçen sürede davanın sonuçlanmaması üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.

Yaklaşık 2 yıldır süren davanın bir türlü bitmemesi nedeniyle maddi açıdan zor günler geçirdiğini söyleyen Güler Özertem, AİHM'e gitti. Özertem, "Benim çocukluğum o evde geçti. Artık orada oturmak mümkün değil. Her şey ortada. Karşıyaka Belediyesi encümeni oturulamaz raporu verdi. Mağduriyetimin bir an önce giderilmesini istiyorum" dedi.

Tehlike saçıyor

Karşıyaka 1671 sokak, 110 numarada bulunan evin metro inşaatı sırasında ciddi derecede hasar gördüğünü belirten Özertem'in avukatı Ahmet Sinan Sürücü, hazırladığı dava dilekçesinde, hasarın öğrenilmesi üzerine, müvekkilinin davalı taraflarla görüşüp hasar hakkında bilgi verdiğini belirtti. Başvuruya rağmen davalı tarafların kayıtsız kalması üzerine, mahkemeye hasar tespiti için başvurduklarını belirten Sürücü, mahkemenin görevlendirdiği bilirkişinin hazırladığı raporda taşınmazın bir daha oturulamayacak halde olduğunun belirtildiğini söyledi.

'Çatlaklar var'

Sürücü dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:

"Taşınmazda metro inşaatı nedeni ile ortaya çıkan çatlaklar taşıyıcı duvarlarda olduğu için önemli. Bu hasardan dolayı taşınmazın kullanılması mümkün değil. Bina tarihi eser kapsamında olduğu için orijinaline uygun yapılması gerekiyor. Evde oluşan zararın hafif yer sarsıntıları ile büyüyebileceği, orta derecede bir depremde ise ağır hasar göreceği raporları var. Hasar tespitinin ardından davalı taraflar müvekkilimden beklemesini istemiş. Daha sonra da haberi olmadan evdeki çatlakları sıvayla kapatıp, büyük yerlere dolgu yapmışlar. Bu yüzden bina daha tehlikeli hale geldi."

Son çare olarak

Özertem'in avukatı Sürücü, binanın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun koruması altında olduğunu belirterek, "Bu nedenle binada yapılacak her türlü tadilat ve yıkım işlemi izne tabi. Projeler ciddi bir masraf gerektiriyor. Davalı taraflardan 219 bin lira maddi ve 10 bin lira manevi olmak üzere toplam 229 bin lira tazminat talep etmekteyiz" dedi. Sürücü, hasar tespitinin ardından açtıkları tazminat davasında mahkemenin tayin etiği bilirkişinin 13 aydır raporu bir türlü hazırlayıp sunmadığını, müvekilinin hakkını son çare olarak AHİM'de aramaya karar verdiklerini belirtti. Avukat Sürücü, AİHM'den Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 ve 13. maddeleri ile ek protokol 1. maddesine göre müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesini talep etti.

İddiaları kabul etmeyip davanın reddini istediler

Davalı şirketler ise üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyip, davanın reddini istedi. Aliağa-Menderes Hattı'nın güney bölümü geçtiğimiz günlerde hizmete girdi. Sözkonusu evin yanından geçen kuzey bölümü ise, 29 Ekim'de hizmete girecek.