Mimarlar Odası Ankara Şubesi, mesleğe yıllarını vermiş mimarlara ödüllerini Litai Konukevi’nde düzenlediği törenle takdim etti.
Mesleğe saygı törenine özel belgesel gösterimi yapıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, şunları söyledi:
“Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz Meslek Yılına Saygı Ödül töreninde yine sizlerle bir arada olmak çok güzel, üstelik bu yıl Cumhuriyetimizin ve Ankara’nın Başkent Oluşunun 100. Yılını hep birlikte karşılıyoruz. Bu etkinliği Aralık ayında yapıyor olmak bizler için bir bilanço yapma fırsatı da sağlıyor. Bütün bir yıla şöyle dönüp bakmak ve aslında o yılı nasıl geçirdiğimizi, hem toplumsal hem sosyal hem de meslek alanlarımız açısından göz atmak için faydalı bir dönem oluyor. 2023 yılını çok da güzel anamıyoruz ne yazık ki, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketiyle birlikte yalnızca büyük hasar alan 11 ilimiz değil bütün Türkiye olarak hepimiz ciddi yaralar aldık. On binlerce insanımızı kaybettik hala yaralarımız sarılmış değil. Bu kentlerde insanlarımıza tam da meslek alanımızın görevi olan nitelikli barınma koşullarını ve geçici barınma alanlarını yaratmak konusunda sınıfta kalmış durumdayız. Üstelik bu düzeyde yıkımın yaşanmasında tam da bizleri yakından ilgilendiren imar afları, meslek alanımızın tarumar edilmesi, denetim süreçlerinin askıya alınması gibi nedenler on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Mimarlığın ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar düşünmemize neden oldu. Bu zorluklar ve umutsuzlukla bir seçim yaşadık. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde ülkemizin 100. Yılında aydınlığa çıkmasını sağlayacak sonucu ne yazık ki elde edemedik ve iktidarın zorbalığından kurtulmayı başaramadık.”
Evirgen, şunları kaydetti:
“Gezi davasında tutsak edilen arkadaşlarımız Mücella Yapıcı’nın özgürlüğüne kavuşması bir yana, Anayasa Mahkemesi kararlarının ihlal edildiği ve Can Atalay’ın Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen halen serbest bırakılmadığı, Tayfun Kahraman’ın 18 yıla mahkum edildiği bir dönem yaşıyoruz. Bir parkın park olarak kalması için uğraş verdikleri için arkadaşlarımız hukuksuz şekilde halen içerde esir tutulmaya devam ediyor. Benzer şekilde mesleğinin görevini yerine getirdiği için yönetim kurulumuz da davalarla ve işten atılmalarla 2023 yılı boyunca ne yazık ki mücadele etmek zorunda kaldı. Yönetim kurulu üyelerimizden işinden edilen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Atakan’ın ardından Mimarlar Odası 47. Dönem Ankara Şube Başkanımız Tezcan Karakuş Candan ve şube sayman üyemiz Muteber Osmanpaşaoğlu ne yazık ki bu yıl ihraç edildiler ve kamuda görevlerine son verildi. Buna rağmen şubemizin mücadelesi, Ankara’ya sahip çıkma, Cumhuriyet değerlerini savunma mücadelesi hız kesmeden güçlenerek devam etti. Tüm bu yaşananlara rağmen 2023 yılını, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını karşılayacağımız bu günlerde sevgili meslektaşlarımızın güzel temennilerinde gördüğünüz gibi umutla kapatmaya çalışıyoruz. Biz umudu halen taşıyoruz ve bu anlamda da mücadelede el yükseltiyoruz. Mimarlar Odası 47. Dönem Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a halktan gelen yoğun “görev al” talepleriyle yeni bir heyecan yaşıyoruz. Dolayısıyla biz mücadeleden vazgeçmiyoruz ve sizlerde meslek yaşamınızda 30,40,50,60,70 yılını üyelerimiz bu mücadelenin bir ortağı olarak yer aldığınız için tekrar çok teşekkür ediyoruz”
Sorunları çözmenin yolu örgütlenmek ve örgütlü davranmaktır, bunun adresi de Mimarlar Odası’dır
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Atakan ise “Meslek yılına saygı törenine katılan meslektaşları saygı ile selamlıyorum. Meslekte 30/40/50/60 ve 70 yılını dolduran siz sayın mimarlarla aynı çatı altında olmaktan onur duyduğumu belirtmek isterim. Odamızın düzenlediği bu tören farklı kuşaktan mimarların bir araya geldiği ve odamızın önemsediği bir etkinliktir. Mimarlık yaşamı doğrudan tasarlamaktır. Onun içinde mimarın sorumluluğu ve sorunları ağırdır. Sorunları çözmenin yolu örgütlenmek ve örgütlü davranmaktır. Adresi de Mimarlar Odası’dır.” diye konuştu.
Atakan, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle Cumhuriyet’in 100.yılının son çeyreğinde rejimle hesaplaşma otoriter yönetim anlayışı, ülkeyi siyasi ve ekonomik kriz çıkmaza itmiştir. Ülkede vatandaşlık zedelenip, örselenmiştir. Bu süreçte Mimarlar Odası Ankara Şube yönetimi sizlerden aldığı güçle bir taraftan mimarlık ve mimarların sorunlarına değinirken, diğer taraftan başta başkent Ankara olmak üzere ülkenin yağma ve talan projelerine karşı açık tavır almıştır. Ülkenin ve mimarların sorunlarını bütünlük içerisinde ele almıştır. Bu zor dönemde, oda yönetim kuruluna yönelik tüm baskılara, işten atmalara, yargılamalardaki hukuksuzluğa karşın mücadele yılmadan yükseltilmiştir. Ülkemizde yapılan genel seçimlerde maalesef bir anlayış değişikliği olmamıştır. Önümüzdeki yerel seçimlerde aynı anlayışa devam verilirse baskıların daha da artarak nereye evrileceği sorunsaldır. Bizlere düşen yanlışın karşısında durmak topluma doğruları aktarmaktır. Umudunuz hiç bitmesin. Bu kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz, mücadeleyi yükselteceğiz.’’
Halkın isteği karşısında duramadık ve savunduğumuz kentin yönetimine talip olduk
Çankaya Belediye Başkan Aday Adayı ve Mimarlar Odası 47. Dönem Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan da şunları dile getirdi:
“Çankaya Belediye Başkan Aday Adaylığı için 30 Kasım itibariyle Ankara Şube Başkanlığı’ndan ayrıldım, çok uzun yıllar hep birlikte mücadele ettik, toplumla buluştuk ve halk bizi kucakladı. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkışımızı sağlıklı kentleşme politikalarını hayata geçirme pahasına bedel ödemeyi göze almış insanları görünce doğruluk, dürüstlük, bilim ve adanmışlık değerlerini birlikte hatırladık. Cumhuriyetin 100. Yılında Cumhuriyet kurulmuşsa eğer, devrimler yapılmışsa, bir kadın olarak ben burada başkanlık yapmışsam eğer, Cumhuriyet’e adanmış kadroların ve Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük emeği var. O adanmışlıkla mücadele etmenin ne kadar anlamlı olduğunu bu ortamda sizlerin desteğiyle fazlasıyla anladık. İşten atılırken de mahkeme salonlarında sanık koltuğunda savunma yaparken de, Cumhuriyet değerlerinin korunması, mimarlık eğitiminde aldığımız sağlıklı kentleşme, nitelikli mimarlık, bilim ve tekniğin toplum hizmetine sunulması kararlılığındaydık. Mahkeme ve iktidar ne karar verirse versin bizler Cumhuriyete adanmış insanlardık. Cumhuriyet’e vefa borcunu ödeyen mimarlardık öyle olmaya da devam edeceğiz. Burada hep birlikte biriktirdiklerimiz mücadele ederken kazandıklarımız, çoklu büyük bir ilişki ağını kurduğumuz bu süreçte hayat bizi başka bir göreve çağırdı. Savunduğumuz kentin yönetimine talip olduk. Halkın isteğinin karşısında hiç kimse duramaz. Ben ki Melih Gökçek’in karşısında durmuşum, ben ki Atatürk Orman Çiftliği mücadelesinde, Kaçak Saray sürecinde Cumhurbaşkanı’nın karşısında durmuşum, işimi kaybetme pahasına rantın karşısında durmuşum, yargılanmışım. Ancak halkımızın beni belediye başkanı olarak görme isteği karşısında duramadım. Çünkü halkın isteğinin karşısında durulmaz.”
Nerede olursak olalım bulunduğumuz mevzide nihayete kadar mukavemet etmek mecburidir
“Halk beni göreve çağırdı, biz de o görevi arkadaşlarımızla değerlendirdik. Bize tebliğ edilen bu görev belgesiyle aday adayı olduk. Mimarlar Odası Ankara Şubesi kendi yolunda gidecektir, kendi mücadelesini götürecektir. Binlerce açtığımız dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdığımız onlarca dosya, yürüttüğümüz onlarca mücadele Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne ve sizlere emanettir” diyen Candan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hayatın ne getireceğini bilmiyorum çünkü aday adaylığı sürecindeyiz. Aday adaylığımız ilan ettiğimiz günden bu yana sadece Çankaya’da değil, Ankara’da ve Türkiye’de bir rüzgar estirmeye başladı. O rüzgar, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, Mimarlar Odası’nın yıllarca biriktirdiği rüzgardır, umutla doldu herkes. Bunu kimsenin görmezden geleceğini düşünmüyorum. Pek çok kez bana neden başka bir ilçeden aday olmadın? Başka yerden gösterseler kabul eder miydin? soruları yöneltildi. Çankaya Cumhuriyet’in tapusu, köşkün olduğu yer, rejimle hesaplaşmanın ana mekânı ve biz Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde Cumhuriyet değerlerini ve sağlıklı kentleşmeyi savunduğumuz için, Çankaya Belediyesi’nden hukuksuz bir şekilde Sinan Aygün’ün şikâyeti, Süleyman Soylu’nun operasyonuyla ihraç edildim. İktidarla burada hesabımız bitmedi. Biz mücadelede el yükseltiyoruz. Çankaya Belediye Başkanı aday adayıyız. Adaylığımızı olumsuz cümleler ve algı yönetimiyle engellemeye çalışıyorlar. Halkımızın yüreğindeki Tezcan Karakuş Candan aday olursa Cumhuriyet değerlerine bağlılık için bir mücadele başlatacağına olan inanca sarılarak, aday adaylığında başka yeri düşünmüyorum, başka bir yerden beni aday gösterirseniz asla kabul etmiyorum ‘ya Çankaya ya yok’ dedik el yükselttik. Umarım herkesin desteği ve siyasetin bu çarpan yüreklerin enerjisini duyması dileğiyle Mimarlar Odası Ankara Şubesi ikinci kez bir evladını Belediye Başkanlığına gönderir. Biliyorsunuz daha önce Vedat Dalokay da Ankara Belediye Başkanlığı yaptı ve siyaset buna duyarsız kalmaz, halkın isteğinin karşısında durmaz diye düşünüyorum. Nerede olursak olalım bulunduğumuz mevzide nihayete kadar mukavemet etmek mecburidir diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünün altına bir kez daha imzamı atıyorum. Bulunduğumuz yerde nihayete kadar mukavemet mecburidir.”
Konuşmaların ardından meslekte 70. yılını dolduran Erol As’a, meslekte 60. yıllarını dolduran Yavuz Önen, Ayhan Azzem Aydınöz, Üstün Babacan, Ünal Özer, Ülker Duman, Hilmi Bayramoğlu, Hasan Aydınlı’ya ve meslekte 50, 40, 30 yılını dolduran mimarlara Cumhuriyet’in 100. Yılına özel olarak tasarlanmış ödülleri takdim edildi.