Nevşehir'de 1849 yılında inşa edilen Meryem Ana Kilisesi'nde sütunları birbirine bağlayan, bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan yapının ayakta durması için hayati önem taşıyan 2 gergi demir kesildiği iddia edildi. Demirlerin, dizi ekibince daha rahat çekim yapabilmek için kesildiği öne sürülüyor; yapım şirketi iddiayı yalanlıyor.
Kapadokya’da, 1924’teki mübadelede gönderilen Rumlardan kalan tarihi kilise, kültür varlığı olarak tescil edilmesine rağmen restorasyon bir türlü başlatılmadığı için yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Adını duvarlarındaki Hz. Meryem'in ölümünün (Koimesis) tasvir edildiği mozaiklerden alan kilise, Rumların gönderilmesinden sonra 1950-1983 yılları arasında Nevşehir Cezaevi olarak kullanıldı. 1983 yılında boşaltılan kilise, 1986 yılında Milli Emlak Müdürlüğü tarafından kültürel faaliyetlerde kullanılmak şartıyla Nevşehir Belediyesi'ne tahsis edildi. O günden beri restore edilmeyen ve kaderine terk edilen kilisede, geçen haftalarda dizinin çekimleri yapıldı. Milliyet'ten Arif Balkan'ın haberinde yer alan iddialara göre çekim ekibi, kilise içerisine yerleştirilemeyen kameraları gerekçe göstererek yapının sütunlarını birbirine bağlayan iki gergi demirini kesti. Kesilen demirler kilise içine bırakıldı.
‘Babalarının çiftliği mi?'
Savcılığa suç duyurusunda bulunan Kapadokya Tarih Kültür Araştırma ve Koruma Derneği Başkanı Mükremin Tokmak, "Demirlerden ikisi elektriğin olmadığı bir yerde 'spiral' kullanılarak kesilmiş. Demirlerin dışarı çıkarılmamış olması hırsızlık ihtimalini düşürüyor" dedi. Tokmak, dizi çekimleriyle ilgili ise, "Kapadokya'yı babalarının çiftliği gibi kullanıyorlar. Bu demirlerin kesilmesi durumunda çatı, çok ağır olduğundan mutlaka çöker. Müze Müdürlüğü 'Biz karışamayız' diyor. Bakanlık kiliseyi belediyeye tahsis etmiş ki belediye ise bu bölgede bulunan 3 bin adet eski Rum evlerini kentsel dönüşüm adı altında yıktı. Tahribat çok büyük" diye konuştu.
Kilisenin yapısını iyi bilen Nevşehirli restorasyon uzmanı mimar Doğan Onur Araz da kilisede kesilen gergi demirlerinin yapının ayakta durabilmesi için hayati önem taşıdığını belirtti.
‘Zaten harabe’ymiş!
Dizinin yapımcılığını yürüten yapım şirketi yetkilileri ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yapım şirketi yetkililerinden Ahsen Tüzün, ekiplerinin tarihi yapılarda son derece titizlikle çalıştığını belirterek "Kilisede birkaç kez çekim yaptık. Zaten oldukça bakımsız ve harabeyi andıran bir yapı. Tarihi mekânlarda herhangi bir çivi dahi çakmadan, sanat tarihçileriyle çalışıyoruz. Bizle ilgili bir durum değil. Zaten savcılıkta da bu yönde ifade kullandık" diye konuştu.
Herkes topu birbirine attı
Meryem Ana Kilisesi'nin mülkiyeti Hazine'ye ait. 1996 yılında Nevşehir Belediyesi'ne tahsis edilen kilisede 2003 yılında restorasyon çalışmaları başladı ancak bugüne kadar kurul onayına sunulmadı. Tokmak, kurumların topu sürekli birbirlerine attığını belirterek “Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Müze Müdürlüğü, yapı hakkında tüm sorumluluğun belediyeye ait söylüyor. Herkes topu birbirine atıyor" dedi. Yapı ile ilgili bilgi veren Nevşehir Belediyesi, çalışmaların kısa zamanda başlayacağını söylese de içinden çıkılamaz hal alan restorasyon süreci binanın günden güne çökmesine neden oluyor.
Kilisenin cezaevi olarak kullanıldığı dönemde yönetmen Yılmaz Güney, yazar Kemal Tahir tutuklu kalmıştı. Kilisede daha önce de Türkan Şoray ve Hakan Balamir’in oynadığı 1973 yılı yapımı Mahpus filmi çekilmişti.