"Mersin, Güney Akdeniz'in 'Markası' Haline Gelecek"



Mersin'in, tarımı, ticareti, turizmi, serbest bölgeleri, organize sanayi bölgeleriyle Türkiye'nin önemli bir aynası olduğuna işaret eden Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ''Doğu Akdeniz'in incisi'' olarak tanımladığı Mersin'i, hak ettiği yere getireceklerini söyledi. Çağlayan, kenti Türkiye'nin, Güney Akdeniz'in 'markası' haline getireceklerini kaydetti ve Mersin'in önemli bir liman kenti olduğunu, bunun yanı sıra tarihi, ticari ve turizm anlamında birçok özelliğinin bulunduğunu dile getirdi.

Şehre yapılacak önemli projeler

Şehirde gerçekleştirilecek önemli projelere de değinen Çağlayan, serbest bölgelerin, Mersin limanının genişletilmesi projelerini bulunduğunu, şehrin bütün Akdeniz'e ciddi bir şekilde dağıtım kanalı oluşturacak önemli bir lojistik merkezi olacağını bildirdi.

Tarsus Kazanlı mevkisinde 7600 yataklık otel projesi olduğuna da dikkati çeken Çağlayan, bunun 10 bin kişiye istihdam, en az 25 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayacağını kaydetti.

Mersin'de narenciye başta olmak üzere önemli bir tarımsal altyapı olduğuna, çilek gibi örtü altı ürünlerde erken ürün alınabildiğine işaret eden Çağlayan, tarımsal alanda yapılacak çalışmalara destek vereceklerini belirtti.

Mersin'in gelirinin artıcı çalışmalar yapmanın önemini vurgulayan Çağlayan, şehrin önemli bir özelliğinin daha bulunduğunu, Mersin'in Türkiye'de vergide 6'ncı sırada, tahsilatta ise 3'üncü sırada olduğunu kaydetti.

Mersin, havalimanına kavuşacak

2023 Türkiye'sinde Mersin'i daha fazla görev almaya, rol almaya teşvik edeceklerini anlatan Çağlayan, ''Doğu Akdeniz'in incisi'' Mersin'in hak ettiği yerde olmadığını, hak ettiği yere getireceklerini söyledi.

Mersin'in 1.2 milyar dolara yakın ihracat yaptığını hatırlatan Çağlayan, bunu en az 5 milyar dolara çıkarmak gerektiğini, bunun da halkın, sanayicinin, çiftçinin, işçi ve köylünün daha rahat yaşaması, işsizlik sorununun çözülmesi anlamına geleceğini belirtti.

Mersin'de süregelen önemli projeler bulunduğunu kaydeden Çağlayan, başka çok daha önemli projeler gerçekleştireceğini söyledi. Çağlayan, ''Mersinlilerin sonuna kadar hak ettiği'' Çukurova Havaalanı'nın inşaatını bu yıl başlatmayı öngördüklerini bildirdi. Yap-işlet-devret modeliyle en fazla 2 sene içinde hizmete girmesi planlanan havaalanının yanı sıra 2013 Akdeniz Olimpiyat Oyunlarının da Mersin'de yapılacağına dikkati çekti. Bu organizasyonun Mersin halkına iş imkanı yaratacak önemli bir proje olduğuna vurgu yapan Çağlayan, Mersin'in 30 bin kişilik bir stadyuma da kavuşacağını kaydetti.

Akdeniz Sahil Yolu

Mersin'in bir ucundan diğer ucuna gitmenin dağlık yollardan dolayı yaklaşık 5 saat aldığına işaret eden Çağlayan, Karadeniz Sahil yolu projesinden daha zor olan Akdeniz Sahil Yolu projesi ile bunun 3 saate ineceğini ve projenin 2012 yılının sonunda biteceğini söyledi.

Kentin şu andaki karayolunu 'tıkalı damar'a benzeten Çağlayan, buna by-pass yapmak gerektiğini ifade etti. Belediyenin kamulaştırmayı kendi imkanıyla yapamayacağını belirttiğini anlatan Çağlayan, kendilerinin bu konuya yardımcı olacaklarını söyledi. Çağlayan, Mersin-Karaman duble yol bağlantısının da 2012'de biteceğini kaydetti. Mersin yat limanının da bu yıl biteceğini belirten Çağlayan, Tarsus'a yakın bir alanda Türkiye'de bir ilk olan lojistik organize ihtisas bölgesi kurulacağını bildirdi.

Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer santral

Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer santral projesine çevreci örgütlerin tepkilerinin hatırlatılması üzerine, yıllardır nükleere muhalefet olduğunu, herkesin görüşüne saygılı oldukları söyledi.

Çağlayan, ''ama bu muhalefet yapıldı diye belli kesimler yaptı diye iş yapmaktan vazgeçsek bugün Boğaz Köprüsü olmazdı. Biz şimdi 3'üncü boğaz köprüsü için çalışıyoruz'' dedi.

Nükleer santral konusunda Japonya'daki hadiseye de değinen Çağlayan, Türkiye'de, deprem, rüzgar, dalga, denizdeki karadaki hareketlere bakılmaksızın böyle bir şey yapılmasının zaten mümkün olmadığını söyledi. Türkiye'de şu anda cari açığın ve dış ticaret açığında enerji ithalatının payının büyük olduğuna dikkati çeken Çağlayan, geçen sene 185.5 milyar dolarlık ithalatın 38.5 milyar dolarının sadece enerji ithalatı olduğunu kaydetti.

Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın 4 milyar dolarlık cari açık meydana getirdiğine işaret eden Çağlayan, Türkiye'nin petrol kaynakları olmadığını, bu nedenle ülkenin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Çağlayan, ''Bizim 2 nükleer santralimiz yapıldığı takdirde 85 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretecek. Bu elektrik enerjisini doğalgazla üretirseniz, doğalgaza ödeyeceğiniz bedel, ki bu tamamen ithaldir, 3.5 milyar dolardır. Eğer bunu nükleerle üretirseniz, 320 milyon dolardır'' diye konuştu.

Türkiye'nin nükleer başta olmak üzere enerji çeşitlendirmesine gitmezse önlenemez bir cari açıkla baş başa kalacağını ifade eden Çağlayan, Japonya'daki kazanın dünyadaki nükleer yapımını kesinlikle engellemeyeceğini ancak ülkelerin artık daha tedbirli olacağını söyledi.