Panel: İstanbul’u İzlemek: Mega Projeler (*)
Tema:
Türkiye’de mekânı tüm boyutlarıyla algılama, okuma ve karar üretebilme; kültürel mirası, doğayı ve çevreyi koruma bilinci kentleşme sürecini bizlerden daha önce yaşayanlara ve dolayısıyla evrensel düzeyde bu kavramları gündeme getirip geliştirenlere göre epeyce geç oluştu. Bu nedenle, özellikle son otuz yıldır sert ve hızlı bir dönüşüm süreci yaşanan İstanbul’da kimi büyük projelerin irdelenmesi, kimi değerlerin korunması doğrultusundaki öneriler kamuoyunun gündemine taşınamıyor.
Açık tartışmalar, müzakereler ve toplumsal uzlaşmalar ile yapılmaları halinde ve bazı sakıncalarından arındırılmak koşulu ile kimisi uygar bir kent yaşamı için yararlı da olabilecek Mega Projeler hakkında yeterince bilimsel görüş geliştirildiği de söylenemez.
Bazen sürpriz biçimde karşımıza çıkan projeler dehşetli, azametli, güçlü ve çok hızlı olabiliyor. Biz daha bunlardan birini serinkanlı biçimde tartışmaya çalışırken gündeme düşen bir başkası nedeniyle şok geçirebiliyoruz. Bizler durumu algılayıp anlayıp herhangi bir konuda mantıklı alternatif çözümler üretelim diye uğraşırken, yönetimler yepyeni sürprizler ile karşımıza çıkıyorlar.
Sorun aslında, kentin hâlâ yöneticiler, yatırımcılar tarafından ekonomik bir araç ve üzerinde iktidar gösterileri yapılabilecek potansiyel bir alan olarak görülmesinden kaynaklanıyor. Bu anlayışın aktörleri için kentteki her boş alan, yeşil alan veya her kamusal mekân bir arsadır. Her yapı da, yerine daha verimlisi, daha gösterişlisi yapılabilecek bir yatırım alanıdır.
Yaşadığımız ve görev yaptığımız bu metropolde bunca yoğun bir yapma-yıkma, koruma-dönüştürme gündemi karşısında bizler; etik duruşumuz, sağduyumuz, mantığımız, bilgi birikimimiz, deneyimlerimiz ile kentten, kentliden yana bilimsel görüşler geliştirmek ve kamuoyu ile paylaşmak; bu süreçte de tehdit altındaki kimi değerlerimiz hakkındaki görüşlerimizi, önerilerimizi daha güçlü olarak dile getirmek zorundayız.
Bu projeler hakkında medyada birçok bilgi, görsel paylaşılıyor ve her proje üzerine çeşitli görüşler öne sürülüyor. Ne var ki, bu projelerin bir arada olduğu, birbirleri ile olan ilişkilerini gösteren, bunların düşünülmesini ve tartışılmasını sağlayacak bir bilgi kaynağı eksikliği var.
Kente yapılan müdahaleler ve bu müdahaleler ile kentliler arasındaki ilişkilerin önem kazandığı ve tartışıldığı bu dönemde, tam da yerel seçimler öncesi “Mega Projeler” ve bu projelerin yarattığı mekânsal, toplumsal ve ekonomik etkiler önemli bir araştırma konusu haline geliyor.
Ana Başlıklar:
Mega Projeler ve Doğa - Ekoloji
Mega Projeler ve Tarih - Kültür
Mega Projeler ve Nüfus - Metropoliten Makroform
Mega Projeler ve Toplum - İnsan
Mega Projeler ve Politikalar - Sermaye Aktarımı - Küresel Sermaye
Mega Projeler ve Yerel Sermaye, Rant ve TOKİ
Mega Projeler ve Sivil Toplum - Saydamlık - Kent Hakkı
Mega Projeler ve Megalomani
(*) Mega-Proje Tanımı Hakkında:
Elbette burada önemli ölçütlerden birisi kamu veya özel sektör kaynaklarından bu projelere ayrılan “BÜTÇE”lerdir. Projeler arasında 29 milyar dolar ile 3. Havalimanı başı çekiyor. Ama özel sektör de bütçe konusunda kamudan geri kalmıyor, örneğin Maslak 1453’ün bütçesi 8,4 milyar dolardır.
Seçim konusunda başat ölçütlerden birisi de elbette projenin “ÇEVRESEL ETKİSİ” olmalıdır. Kuzey ormanlarında süregiden ağaç katliamının nedeni olan 3. Boğaz Köprüsü veya tüm Marmara ekolojisini altüst edecek olan Kanalistanbul kadar olmasa da örneğin bir Avrasya Tünelinin veya belki de bedavaya getirilen Yenikapı dolgu alanının çevresel etkisi de göz önüne alınmalıdır.
Bir diğer önemli ölçüt projenin kent ve kentli üzerindeki “FİZİKSEL VE TOPLUMSAL ETKİSİDİR”. Örneğin Zeytinburnu’ndaki 16:9 projesi görece küçük bir bütçeye sahip ama bir anda Tarihi İstanbul siluetinde yarattığı görsel ‘parazit’ ile gündeme düşebiliyor. Benzer biçimde bir Sulukule Projesi, bir Tarlabaşı projesi etkilediği, daha açık bir deyiş ile sürgüne gönderdiği toplumsal kesimler ile çok önemli olabiliyor.
Mega-Projelerin seçimi konusunda önem verilen bir dördüncü ölçüt ise, projenin kente vuracağı ‘damga’nın gücü ile kentli bellekte yaratacağı “TRAVMA” oldu. Gezi Parkında yapılabilecek bir Kışla İhyası, Rumelihisarı içindeki “Osmanlı Mahallesi ve Mescit”, veya Çamlıca Camisi ölçek olarak belki görece küçükler ama arka planlarındaki ideolojik anlam ile bir anda “mega” mertebesine yükselebiliyorlar.
Danışma Kurulu:
Güzin Konuk, Gülşen Özaydın, Fatma Ünsal, Haydar Karabey
DÜZENLEME KOMİTESİ: MSGSÜ-MF-ŞBPB
Ahmetcan Alpan, Çağdaş Saydam, Ömer Aksoyak
Program ve Konuşmacılar:
Sunuş
Güzin Konuk
Gülşen Özaydın
Oturum-1 Konuşmacılar Ve Temalar
Yönetici: Haydar Karabey
1. (Mega Projeler ve…) Tarih-Kültür: İlhan Tekeli
2. (Mega Projeler ve…) Doğa-Ekoloji: Hürriyet Öğdül+Demet Kap Yücel
3. (Mega Projeler ve…) Nüfus Ve Metropoliten Form: Murat Güvenç
4. (Mega Projeler ve…) Toplum-İnsan: Ayfer Bartu Candan
Öğlen Arası
Oturum-2 Konuşmacılar Ve Temalar
Yönetici: Ersen Gürsel
5. (Mega Projeler ve…) Politikalar-Sermaye Aktarımı- Küresel Sermaye: Yaşar Adanalı
6. (Mega Projeler ve…) TOKİ-Rant ve Yerel Sermaye: Mustafa Sönmez
7. (Mega Projeler ve…) Sivil Toplum- Saydamlık- Kent Hakkı: Cihan U. Baysal
8. (Mega Projeler ve…) İktidar (ve Megalomani): Erbatur Çavuşoğlu
İSMD tarafından hazırlatılan internet sitesinin tanıtımı
Murat Tülek / Şehir Plancısı, MSGSÜ-MF-ŞBPB
Sevil Şeten / Şehir Plancısı, MSGSÜ-MF-ŞBPB