Ege’nin hayat damarlarından Büyük Menderes Nehri’nde kirlenme yılardır bölge
halkının gündemi... Bölgedeki sanayi atılımı Denizli, Aydın, Uşak gibi illerin
yüzünü güldürürken doğayı küstürüyor. Aşağı Büyük Menderes havzasına kurulu
Uygarlıklar Vadisi (Meandros), göller ve akarsulardaki aşırı kirlilik gözle
görülür hale geldi. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD)
Kuşadası yetkilileri, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Büyük Menderes Platformu ve
ziraatçiler bölgenin çığlığı olmuş.
Sanayi atıkları akını
Büyük Menderes Nehri’ne sanayi, evsel ve kentsel atıkların verilmesiyle
binlerce yılda oluşan ekolojik dengelerin bozulduğunu belirten EKODOSD Kuşadası
yetkilisi Bahattin Sürücü, “Büyük Menderes Nehri’nin sularıyla yetiştirilen
ürünleri yiyen bölge insanının zararlı kimyasallara maruz kaldığını” dile
getirdi. Tarım ilaçlarının kirlilikte büyük payı olduğunu aktaran Sürücü,
“Özellikle Çivril’den ötesi, Uşak’tan, Denizli ve Aydın Organize Sanayi’den
Menderes’e karışan akarsuların deri sanayisi atıkları ve evsel atıklar
kirliliğin ana nedeni. Arıtma sistemleri çok azında var. Bunu sürekli gündeme
getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Aşağı Menderes, Bafa ve Azap Gölü’nün bütün
kirliliği topladığını belirterek, “Menderes’e kaynak teşkil eden Çine ve
İkizdere’ye barajlar yapıldı. Çine Barajı ekim ayında devreye girecek. Eskisi
gibi yerleşim alanlarını sular altında bırakan taşkınlar olmayacak ama bu
çoraklığa ve kuraklığa yol açar mı bilinmiyor” dedi.
Bafa Gölü'nün suya ihtiyacı var
Sürücü, “Barajlarda toplanan suyun DSİ tarafından sadece tarıma değil Bafa
Gölü’ne, Büyük Menderes deltasına da verilmesi gerekirken bu planlamalarda yer
almıyor. Oysa buralara su tahsisinin yapılması Ramsar Sözleşmesiyle uluslar
arası güvence altında. Türkiye’nin en önemli kuş potansiyelinin, nehir
ekosisteminin olduğu göller su olmadan yaşayamaz. Bafa Gölü’nde, inanılmaz bir
alg oluşumu mevcut. Koku yapıyor. Bafa’nın ihtiyacı olan su yaz aylarında
kesinlikle verilmiyor, Menderes’le bağlantısı kesiliyor. Yavru balık üretim
tesisleri suları göle akıyor. Ege ve Dokuz Eylül Üniversitelerinin raporlarını
bekliyoruz” dedi.
Azap Gölü'nde ekosistem çöktü
Yaz ayında üç ay Azap Gölü’nü takip ettiklerini belirten Sürücü, “Azap
Gölü’nde ekosistem tamamen çöktü, metan gazı oluşmaya başladı. Tarımsal ilaçlar
ve Menderes’in kirliliğinden dolayı balıklar, yılanlar hatta kuşlar ölmeye
başladı. Sazlar yok oluyor. Bunları gözle görüyoruz, incelemeye bile gerek yok.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Ereğli Su Ürünleri Fakültesi’nden
uzmanlarla birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Gölün DNA’sını çıkaracaklar. Çevre
Orman Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı’nın sanayiyi arıtmaya zorlaması lazım.
Yıllardır süren kirliliğe çözüm bulunamıyor. Menderes’in eski yıllarda olduğu
gibi pırıl pırıl akmasını istiyoruz” dedi.
'Hepimiz suçluyuz'
Büyük Menderes Nehri’ni Denizli’den bu yana atıklar atılıyor. Sanayinin alt
yapı eksikliği Türkiye’nin en büyük sorunu. Bu çağda hala arıtma tesislerini
konuşuyorsak bu bölgedeki belediye başkanları, sivil toplum ve ziraat odası
başkanlarının, dolayısıyla hepimizin eksikliğidir. Bir an önce temiz suya, iyi
bitki ve sebze elde etmeye ihtiyacımız var. Üniversitelerin hızlı davranması
lazım.