Mayıs Sıkıntısından Kurtulmak İsteyenler Mimarizm'e!
Mimarizm, ilkbaharın son demlerinde, mimarlık ve planlama
pratiğinin ahenkli birlikteliğini gözler önüne seren Yalın Mimarlık'ın kapısını
çaldı, ardından da Güllü Konaklar'ın davetlisi olarak Şirince'nin yolunu tuttu.
Garanti Bankası'nın taze kültür merkezi Salt Beyoğlu'nun dondurma atölyesine
uğramayı ihmal etmeyen Mimarizm; yolu oralara düşmüşken İstiklal Caddesi'ne
tartışmalı bir şekilde dahil olan Demirören AVM'nin ilk müellifi Han Tümertekin
ile işbirliğini sonlandırma sürecini konuştu.
İstiklal
Caddesi’nin çehresi değişiyor. Her türlü kamusal alanda olduğu gibi, İstanbul’un
bu en önemli ve etkin kentsel aksında değişim/dönüşüm gerekli, muhakkak ve
kaçınılmaz… Ancak, bu değişimin son büyük ölçekli bileşenlerinden Demirören
AVM’nin giderek büyüyen imar alanı, ulaştığı yükseklik ve çevre binalara verdiği
zarar gerçekten gerekli, muhakkak ve kaçınılmaz mı?
Mimarlık ve şehir planlama disiplinlerinin aynı çatı altında
ahenkli bir havada barınabileceğinin şahidi olan Yalın Mimarlık'ın kapısını
çalıyoruz bu ay. Yarışma döneminde keyifli bir "curcuna"nın hakim olduğu ofis,
ziyaretimiz sırasında oldukça dingin. Ama bu sükunet, masadaki yerimizi
almamızla birlikte yerini keyifli bir sohbete bırakıyor. Önce, ofisin kurucuları
Ömer Selçuk Baz ve Okan Bal'ın, taze ortaklıkları ve mesleki hissiyatları ile
ilgili meramlarına
kulak veriyoruz.
İlk Yapı Mayıs ayında, Erdem Mimarlar’ın kentsel ölçekli bir
uygulamasını konuk ediyor. İzmit Seka Fabrikası ile kenti bağlayan noktada
kurgulanan kentsel tasarım projesi ilhamını, denizden ve yolun tünellere dalıp
çıkmasından alıyor.
Ege'nin coğrafi, tarihsel ve elbette kültürel nitelikleri ile
dikkat çekici köyü Şirince'ye yolumuz, bu mübadele mekanını tursitik dinamikler
ile ve koruma odaklı olarak dönüştürmeye, değiştirmeye kararlı bir işletmenin,
Güllü Konaklar'ın daveti üzerine
düştü.
Mimarlık eğitimiyle başlayan mesleki yaşamını, yakalandığı
amansız müzik ve ritim hastalığı nedeniyle askıya alan Cevdet Erek ile Tate
Modern'da gerçekleşen sergisinin ardından bir araya geldik. Net bir eğitimi
olmayan güncel sanat mecrasına, mimarlık altyapısından gelen görsel ve kuramsal
tecrübeyi aktararak melez ürünler elde eden Erek, "mekana özgü" işler üretirken,
askında gerçek hayat için önerilerde
bulunuyor.
Havaların gelgitli olduğu ayların ardından güneşi
yakalayabildiğim bir güne, İstiklal Caddesi’ne yeni katılan mekan içinde
özlenmiş bir tadı deneyimleyerek eşlik ettim. 16 Nisan 2011 öğleden sonrasında,
SALT Beyoğlu’ndaki ‘Kitty Travers ile Dondurma Atölyesi’ne adım attım. Gün
bittiğinde damağımda kalan tat ise güzel bir gün, insanlar, mekan ve tabi ki
önceden hiç denemediğim farklılıktaki dondurmaların
karmasıydı.
Muvakkit
kelimesi “vakit”ten gelir ve böylece, vakti tayin kişilere “muvakkit” denilir.
Muvakkitin görevini yapabilmesi için ise irtifa almayı iyi bilmesi, ibadet için
namaz vakitlerini doğru tayin edebilmesi, ayrıca saatlerin ayarını ve tamirini
yapabilmesi gerekir. Küçük gözlemevleri ya da "zaman odacıkları" diyebileceğimiz
muvakithaneler ise, günümüzde işlevini kaybetmiş durumda... Ayakta kalma çabası
süren muvakkithane yapılarının bu mücadelede başarılı olabilmesi için ise, uygun
bir işlev ile değerlendirilmesi gerekiyor.
Mayıs yolculuğumuza katılmak için Mimarizm’i ziyaret
etmeyi unutmayın…