Son yıllarda küresel iklim değişikliğinin etkileriyle görülen ani lokal ve şiddetli yağışların, can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan sel ve heyelanlara yol açtığı Doğu Karadeniz Bölgesi'nde sıcaklık artışı ile başlayan ani kar erimeleri devam ediyor.
Heyelan ve taşkınların yaşandığı, yağış rejiminin değiştiği bölgede yapılar yıkılıyor, tarım arazileri zarar görüyor, altyapı ve üstyapıda hasarlar oluşuyor. Trabzon, Rize, Artvin, Ordu ve Giresun’da pek çok noktada heyelanlarda artış yaşanırken, karın ani ve hızla erimesinin heyelan tehlikesini artırdığını vurgulayan uzmanlar da tedbirli olunmasını öneriyor.
DHA’da yer alan habere göre; bölgede heyelan yoğunluğuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan RTEÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi, ekoloji ve ekosistem uzmanı Prof. Dr. Turan Yüksek, “Ekosistemde kar ne kadar fazla kalırsa bu karın erimesiyle toprak üzerinde ve toprak içerisindeki bol miktardaki su, kolaylıkla heyelana sebep olabiliyor. Zaten Rize'nin ve Doğu Karadeniz ekosisteminin çok ciddi bir heyelan duyarlılığı var. Hem yağmur, kar miktarı hem de eriyen karın su eşleri ile heyelan duyarlılığı o oranda daha da artıyor. Arazi üzerinde oluşturduğumuz tahribatlar da heyelanın tetiklenmesine bir başka etken oluyor.
Yoğun olarak yaptığımız yol aksları, yollarda kullandığımız beton malzeme ve yan drenajlarının yetersiz olması ile suyun yapılan yol üzerinde harekete geçmesi, yamacın mukavemetini, statik dengesini bozuyor ve bunun sonucunda da maalesef heyelan oluşmasına sebep oluyor.” dedi.
‘Toprakta su seviyesi yüzde 30’larda’
Kuzey Doğu Karadeniz ekosisteminde bu sene çok fazla kar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yüksek, "Özellikle 2 metrenin üzerinde iyi bir kar var. Tabii ki ekosistem için kar çok değerli. Ama bu karın kısa sürede erime olasılığı da heyelan için ciddi bir risk oluşturabilir endişesi içerisindeyim. Doğu Karadeniz'in en kurak mevsiminde bile toprak içerisindeki su seviyesi yüzde 30’ların altına bir türlü düşmüyor. Dolayısıyla bu bölgede yağmur yağdığında, kar suyu hızlı bir şekilde eridiği zaman toprak çok hızlı bir şekilde su doygunluğuna erişebilir ve bunun sonucunda da fazla su, yamaç üzerinde akışa geçerek toprağın kolay bir şekilde yırtılmasına ve hareket etmesine sebep olabilir.
Biz arazi üzerinde yaptığımız her türlü hatalı uygulamalarla heyelanın duyarlılığını daha da artırmış oluyoruz. Üzerine de ekstra yağmur suyu ve kar ile karın eriyen su eşleri bindiği anda da heyelan olma olasılığını maalesef üst seviyeye taşımış oluyoruz.” diye konuştu.
Mayıs ve sonrasına dikkat
Mayıs ayı ve sonrasında, vadilerin iç kesimlerinde yoğun heyelan öngördüklerini aktaran Prof. Dr. Yüksek, “Kış döneminde toprağın belli bir oranda suya doygun olduğunu ve karın fazla olması ile bu karın toprağı da iyi bir doygunluğa taşıdığını düşünüyoruz. Havaların ısınması ve sıcaklığın 25 dereceye dönmesi ile bu bölgede heyelanların daha da artacağını öngörüyorum. Yine sıcaklığın artması ve sıcak günlerin artışına bağlı olarak da karların hızlı erimesini de bu heyelanları artırabilecek diğer risk unsuru olarak görüyorum.
Havanın ısınması ve ekosistemde özellikle kar suyunun hızla erimesi, hava güneşli bile olsa heyelan tehlikesinin daha da artmasına sebep olabilir. O nedenle vadi içlerinde yol güzergahlarında mutlaka bu alanları kullanacak kişilerin dikkatli olması gerekiyor. Bu noktalarda toprak kaymalarını rahatlıkla bekleyebiliriz. Özellikle mayıs ayından sonra vadilerin iç bölgelerinde daha yoğun bir heyelan olmasını öngörüyoruz.” dedi.