Bu haliyle Marmaray Projesi hayata geçerse ne gibi
sorunlar ortaya çıkabilir?
Yaşanan sorunları minimize etmek için iyi
bir tren işletmeciliği yapmak gerekecek. Sistem kapasitesinin hem kent içi
trafiğine, hem de ana hat trafiğine yeterli olacağı konusunda şüphelerim var.
Çünkü tüp geçişinin iki hat olması bir dar boğaz yaratacak ve kapasiteyi
sınırlayacak. Önemli sorunlardan bir tanesi de Marmaray’ın yeteri kadar yolcu
çekip çekmeyeceği. Ben beklentilerin boşa çıkacağını düşünüyorum. Bakın, bir
projenin fizibıl olup olmadığını saptamak için bir takım ölçütler vardır. Gebze
- Halkalı arasında oluşturulacak olan bu koridor üzerinde, saatte 75 bin yolcu
taşınacağı öngörülüyor. Böyle yüksek kapasiteli bir sistem, gerçekten çok sayıda
yolcu çekecek ve Boğaz köprülerindeki sıkışıklığı azaltacak mı? Fizibilite
raporları hazırlanırken heyet öngörüsü yapılır; fayda maliyet analizi
hesaplanır.
Bu yapılırken neye bakılır?
Var olana bakmak
yeterli değildir; geleceğe yönelik olarak öngörü yapmak gerekir. 10, 15 veya 20
yıllık bir zaman dilimi içinde sistemi kullanacak olan yolcu sayısı tahmin
edilir. Bu tahmin de hattın geçeceği bölgedeki nüfusun özelliklerine ve arazi
kullanımına bağlı olarak belirlenir. Baktığımız zaman bu koridorun güneyi
deniz... Bu koridordaki yolcu hareketliliğinin yoğunluğu konusunda bir fikrim
yok. Ancak bu konuda çalışma yapmış olan belediyenin elinde veriler olabilir.
Bana söylenen, 15 yıl içinde bu koridorda bir yolcu hareketliliği olacağı
yönünde...
Bahsedilen bu koridor üzerinde Zeytinburnu, Pendik,
Kartal gibi bölgelerde bir takım ticaret alanları yaratılmak isteniyor.
Gelecekte bu bölgeler için bir ulaşım koridoru yaratılmak isteniyor olabilir
mi?
Olabilir. Buraların trafik üreteceği ve aynı zamanda trafik
çekeceği düşünülürse, o zaman tabii ki bugünkünden çok daha fazla bir yolcu
yoğunluğuyla karşı karşıya kalacağız demektir. Ama yine de yüksek yolcu çekim
merkezi olan koridorun kuzeyindeki bölgeler kendi başına bırakılmış olacak.
Tarihi Yarımada ve Haliç’in kuzeyindeki talebin karşılanması için, hatta dik
yönde bir besleyici otobüs hizmetinin mutlaka verilmesi gerekiyor. Bu her iki
yaka için de geçerli... Marmaray koridoruna insanların çekilmesi ve bu koridorun
verimli şekilde kullanılması için hattı besleyecek yardımcı hatların da
planlanması gerekiyor. Bildiğim kadarıyla bu konuda da herhangi bir çalışma yok.
Biz kendimizce bir şeyler yapıyoruz. Örneğin, bir öğrenci şu anda bu konuda bir
yüksek lisans tezi yazıyor. Daha sonra ilgili kurumlara bu tezleri göndereceğiz.
Faydalanıp faydalanmayacakları kendi bilecekleri iş...
Marmaray, karayoluyla iyi entegre edilirse bahsettiğiniz
problemler büyük ölçüde çözülür mü?
Evet, hattın daha verimli
kullanılması sağlanabilir bu şekilde. Marmaray’ın belirli bir takım avantajları
da olacaktır. Çünkü sürekliliği olan bir hat ve zirve saatlerinde 2 - 2.5
dakikada bir tren olacak. Yani çok hızlı bir şekilde Anadolu’dan Avrupa’ya
geçmek ve sonrasında Marmaray’la çok iyi entegre edilmiş besleyici bir otobüs
hattıyla varacağınız yere ulaşmak mümkün olabilir. Ama bunların organize olması
gerekiyor.
Besleyici hattan kastınız metrobüs gibi bir sistem
mi?
Besleyici otobüs hattı metrobüs değil. Hattı dikine kesen ve
Marmaray’ı besleyecek bir hattan bahsediyorum. Ama benzer bir yöntem metrobüs
için de kullanılmalı. Besleyici hatların iyi bir şekilde planlanması ve belirli
istasyonları beslemesi gerekiyor ki insanlar yaşadıkları bölgelerden istasyona
gelebilsin ve buradan da varmak istedikleri noktaya gidebilsinler.
İstanbul’da ulaşım sorunu bu kadar büyük boyutlara
ulaşmışken, tam anlamıyla birbirine entegre olmuş ve iyi çalışan bir sistem
kurmak mümkün mü?
Kolay olmayabilir ama teknik anlamda mümkün
tabii... Entegrasyon çok çeşitli biçimlerde sağlanmalı; farklı biçimdeki
sistemlerin, durakların, istasyonların birbirine yakın olması ve yolcuların bir
duraktan diğerine çok zorlanmadan geçiş yapabilmesine fiziksel entegrasyon
diyoruz. Şu anda İstanbul’da fiziksel entegrasyonda ciddi sorunlar var. Bir
sistemden diğerine geçiş yapmak için çoğunlukla alt veya üst geçitten geçmek
gerekiyor. İki sistemin durakları birbirine yakın yerlere konunca entegrasyon
sağlandığı düşünülüyor. Ayrıca çizelge, yani zaman entegrasyonunun sağlanması
gerekiyor. Sistemler arası geçişlerde, makul diyebileceğimiz bir süre
bekledikten sonra aktarma yapılmalı. Yani taşıt hareket planlarının birbirlerine
uyumlu olması gerekiyor. Son olarak üçüncüsü de ücret entegrasyonu -ki bence
bunu belediye Akbil ile başarılı bir şekilde uyguluyor.
Marmaray Projesi’yle birlikte, en başta Haydarpaşa ve
Sirkeci Garları olmak üzere, pek çok tarihi gar ve istasyon binasının atıl
kalacağı, yerlerinin değişeceği ve hatta yıkılacağı söyleniyor. Kent kültürü
açısından değerlendirdiğinizde, bir İstanbullu olarak duygularınızı öğrenmek
istiyorum.
Bildiğim kadarıyla Haydarpaşa ve Sirkeci Garları
işlevlerini tamamen yitirecekler. Yapılan planlama bu sonucu doğuruyor.
Demiryolu işlevi ortadan kalkacak; çünkü demiryolu bağlantıları olmayacak. Bakın
bu binaların sahip oldukları tarihi bir işlev var. "Asrın projesi"nin böylesine
bir tarih ve kültür katliamına aracılık etmemesi gerekir. Bu bir katliam
bence... Marmaray bunu hak etmiyor. Marmaray, iki kıtayı birleştiren bir
demiryolu bağlantısı olarak teknik anlamda bir işlev üstleniyor. Ancak bunun
sonucunda tarihi ve merkezi iki tren garını işlevsiz hale getirmek çok doğru
değil. Zaten buna gerek de yok. Çünkü bu iki istasyon Marmaray hattına
bağlanabilir. Ana hat tren istasyonları olarak kullanılabilirler. Bunlar bizim
demiryolu kültürümüz ve aynı zamanda tarihimiz. Bence sahip çıkmak
gerekiyor.