İşte Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi'nin açıklaması...
Marmaray’ın Tek Suçlusu Arkeoloji
Marmaray Yenikapı istasyonundaki bir tabelada arkeolojik kazıların projenin 5 yıl gecikmesine neden olduğu iddia edilmektedir. Tepkiler üzerine tabela kısa sürede yerinden kaldırıldıysa da devletin farklı kademelerinden daha önce defalarca dile getirilen bu söylemin tekrarlanması yeniden bir açıklama yapmamızı gerektirmiştir.
Marmaray Projesi kapsamında gerçekleştirilen arkeolojik kazılar için, yeterli etütlerin yapılmamış olmasına bağlı olarak, 3 ila 6 aylık bir sürenin yeterli görülmesi sorunun kaynağıdır. İstanbul’un Üsküdar, Sirkeci, Yenikapı gibi tarihsel birikiminin zenginliği bilinen semtlerinde, 3‐6 aylık sürenin aşılması kaçınılmaz olmuştur. Öngörülen süre aşıldığı için arkeologların suçlanması yerine, çalışmaların kültürel mirasa katkısından bahsedilmesinin daha anlamlı olacağını düşünmekteyiz.
İstasyon alanlarında inşaat çalışmaları için aynı alandaki arkeolojik çalışmaların bitmesinin beklendiği doğrudur. Ancak, arkeolojik kazıların hiç yapılmadığı alanlarda dahi Marmaray Projesinin halen tamamlanmadığı da unutulmalıdır.
Marmaray Projesi’nin hayata geçmesinde bir müteahhit için çalışmayan tek meslek grubu arkeologlardır. Son yılların en başarılı arkeolojik kazı çalışmalarından birinin gerçekleştirildiği projede arkeologlar uzun bir süre üç vardiya çalışarak görevlerini eksiksiz yapmışlardır. Bu kazılarda görev alanlar ve bu görevi onlara verenler (Kültür ve Turizm Bakanlığı) görevlerini Türkiye Cumhuriyeti anayasasının, yasalarının belirlediği çerçevede yürütmüşlerdir. Nitekim, Anayasanın 63. maddesinde “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.” ifadeleri ile sorumluluğun tanımı açıkça yapılmıştır. Çalışmalar neticesinde ortaya çıkartılan kültürel mirasın Marmaray Projesini zenginleştiren övünç kaynağı olması beklenirken, Yenikapı istasyonuna yerleştirilen TCDD, AYEM ve Ulaştırma Bakanlığı logolu tabela ile arkeologların, istasyonu kullanan herkese suç işlemiş insanlar olarak yansıtılması ‘günah keçisi’ ilan edilmesi ve bu şekilde toplumun yanlış bilgilendirilmesi anlaşılır değildir.
Arkeoloji kazıları İstanbul’u daha iyi tanımamıza ve daha iyi tanıtmamıza olanak sağlarken, bizlere bu kentte yaşamın anlamını ve sorumluluklarımızı hatırlatırken Marmaray Projesi’nin, sadece İstanbul’luların günlük yaşamın kolaylaştırmasıyla değil aynı zamanda arkeolojik çalışmalara vesile olmasıyla, kültüre mirasa büyük bir katkı sağlamasıyla da anılması, Projenin toplumsal bellekteki yerini daha da anlamlı kılacağı açıktır.