2008 yılında bitirilmesi hedeflenen Marmaray'ın kaderi, yoluna çıkacak tarihi eserlere bağlı. Marmaray'ın ilk kazısında 2 bin 400 yıllık eserler çıktı. Son kararı koruma kurulları verecek.
Dört yılda bitirilmesi hedeflenerek yedi ay önce temeli atılan Marmaray Boğaz Tüp Geçişi'nin ilk arkeolojik kazılarında, 2 bin 400 yıllık tarihi eserlere rastlandı. İstanbul Arkeoloji Müdürü İsmail Karamut, "Yeraltındaki buluntuya göre kazı süresi değişebilir. Uzlaşı kültürüyle eserleri kurtarmaya ve Marmaray projesinin yürümesini sağlamaya çalışıyoruz. Biz kazıları bitirdikten sonra, bu konudaki son kararı koruma kurulları verecek" dedi.
144 yıllık rüya
İlk kez 1860 yılında Sultan Abdülmecit döneminde gündeme gelen 144 yıllık rüya tüp geçit projesinin temeli, inşaat ve deneme seferlerinin ardından 2008 yılı sonunda hizmete alınmak üzere mayıs ayında Üsküdar Meydanı'nda atıldı. Sit alanı olan Marmaray'ın Üsküdar İstasyonu'nda yürütülen arkeolojik kurtarma kazısında, meydanın iki metre altında önce Osmanlı dönemine ait bir bedesten, sonra Bizans ve Roma dönemine ait eserler bulundu.
Üsküdar Meydanı'nın çeşitli bölgelerinde yapılan sondaj çalışmalarıyla ana toprağa inilmeye çalışılırken, Osmanlı ve Bizans dönemine ait porselenler, mumluklar, çanak çömlekler, testiler ve İznik çömleklerine rastlandı. Ayrıca, Osmanlı, Bizans ve Roma paraları bulundu.
Üsküdar'ın antik adı: Kirsopolis
Buluntuların uzman yorumuna göre, Üsküdar ilk çağlarda Kirsopolis adlı stratejik bir limandı. Kazı çalışmalarını yürüten İstanbul Arkeloji Müdürü İsmail Karamut, Marmaray Tüp Geçişi projesine ilişkin olarak Üsküdar ve Yedikule'de arkeolojik kurtarma çalışmalarının sürdüğünü, Yenikapı ve Sirkeci'de ise henüz çalışmaların başlamadığını söyledi. Üsküdar'daki kazılarda Osmanlı, Bizans ve Roma evrelerine rastlandığını belirten Karamut, şu bilgileri verdi:
Eserler tek tek kaydediliyor
"Çıkarılan eserlerin çizimleri yapılıyor, fotoğrafları çekiliyor ve belgeleniyor. Uzmanlarca kültür varlıkları onarılıyor ve envantere kaydediliyor. Üsküdar'daki bazı buluntulara göre MÖ 4. yüzyıla ait bir kültürün varlığını görüyoruz, ancak henüz kesin olarak 'Antik bir liman bulduk' diyemiyoruz.
Yedikule'de şu an Üsküdar'da olduğu kadar büyük bir kalıntı yok. Ama orada surlardan birer metrelik bölümün altına girilmesi söz konusu olabilir. Bu bir kurtarma kazısı, bilimsel karar verilerek yapılmış bir çalışma değil. Amaç, oradaki kültür varlığının tahribini önlemek ve müzeye kazandırmak. Sondajlarla ana toprağa iniyoruz, bir kültür varlığı varsa kaçacağına inanmıyorum."
En korkulan yer Sirkeci
Marmaray'ın henüz kazılara başlanılmayan üç imrapatorluğun merkezi tarihi yarımadada bulunan Sirkeci ve Yenikapı istasyonlarında ise yoğun tarihi esere raslanması bekleniyor. Karamut, Marmaray projesini sürdürmeyi ve tarihi dokuyu korumayı aynı anda yapmaya çalıştıklarını belirtiyor:
"Yaklaşık 2 bin 700 yıllık büyük bir geçmişi olan ve dünya kültür mirasına girmiş İstanbul'da kültürel miras tahrip edildiğinde, bunun geri dönüşü yok. Bunu korumak hepimizin görevi. Ama insanların ulaşımını rahat bir şekilde yapması da önemli.
Yenikapı istasyonundaki çalışmalar önümüzdeki hafta başlayacak. Orada iki uzman görevlendireceğiz. Sirkeci'deki kazılar daha geç bir tarihte başlayacak, belki Cağaloğlu'nda da bir istasyon açılacak. En korkulan yer Sirkeci. Orada tarihi eser çok olabalir."
2008 yılında tamamlanması hedeflenen Marmaray Tüp Geçişi'nin zamanında hizmete girip girmeyeceğini, güzergâhında tarihi eser olup olmadığı belirleyecek. Güzergâhtaki arkelojik sondaj çalışmalarında bir kalıntıya rastlanırsa, çalışmalar genişletilecek ve eserlerin kurtarılması beklenecek. Marmaray'da, kazı süresinin buluntuya bağlı olduğunu belirten İstanbul Arkeoloji Müdürü İsmail Karamut, şöyle devam etti:
Ne kadar süreceği belli değil
"Kazıların ne kadar süreceğini söyleyemeyiz. Kazılar şu kadar zamanda, ille de şu tarihte bitecek diye bir şey yok. Toprağın altında ne olduğunu bilmiyorsunuz. Uzlaşı kültürüyle eserleri kurtarmak ve projenin yürümesini sağlamaya çalışıyoruz. Biz kazıları bitirdikten sonra, son kararı koruma kurulları verecek. Kurul şu ana kadar 'Çalışma dursun' demedi. Tüm kazı bittiğinde, kurul oturur, konuyla ilgili son sözü söyler."
İki yakayı birleştirecek
Marmaray olarak bilinen Boğaz Demiryolu Tüp Geçişi ve Gebze-Halkalı Yüzeysel Metrosu, 63 km. uzunluğunda. Gebze-Haydarpaşa ve Sirkeci-Halkalı banliyö hatlarının iyileştirilip metroya dönüştürülmesi ve 13 km. uzunluğunda Boğaz Tüp Geçişi'yle iki aşamadan oluşuyor.
Marmaray'da, karada inşa edilen 150 adet batırma tüp tünel 60 metre derinlikte deniz tabanında açılan kanallara yerleştirildikten sonra kaya dolguyla örtülerek, tabanın 10 metre altında kalacak. Her iki yakada şehrin altında delme tünellerle Yenikapı, Sirkeci ve Üsküdar'da üç yeni yer istasyonu oluşturulacak. Böylece, hiçbir direkt ulaşım aracı bulunmayan Yenikapı-Sögütlüçeşme arasında 12 dakikada yolculuk yapılmasını sağlayacak.
İkinci aşamada mevcut istasyon ve banliyöler yenilenerek metroya dönüştürülen sistem, Boğaz geçişine bağlanarak, Halkalı-Gebze arasında kesintisiz yolculuk imkânı sağlayacak. Gebze-Halkalı arasındaki yolculuk 105, Üsküdar-Sirkeci arası dört, Taksim-Kadıköy arası ise 14 dakikaya inecek. Asya ile Avrupa yakasını üçüncü kez birleştirecek olan Marmaray, böylece Avrupa ve Asya demiryollarını birleştirirken, İstanbulluların günlük yaşantısını ve alışkanlıklarını da değiştirmiş olacak. İnşaatı dört yıl sürmesi hesaplanan Marmaray'ın 2008'de deneme seferlerine başlaması hedefleniyor.