Marmara Siegener, En Büyük Galvanizleme Ocağını Kuracak
2008 yılında SDG konusunda Almanya’nın ileri gelen
gruplarından olan Siegener Verzinkerei GmbH ile ortaklık yapan
Marmara Siegener Galvaniz, Türkiye’nin en büyük galvanizleme
ocağını kurmak için gün sayıyor. Gebze İMES OSB’de yıllık kapasitesi 70 bin ton
olan tesisin 2011 yılı ortalarında devreye alınmasının planlandığını ifade eden
Marmara Siegener Galvaniz İş ve Pazarlama Koordinatörü Bünyamin
Halaç, “Stratejik olarak Türkiye’deki galvaniz pazarını arttırarak,
Avrupalı yatırımcıları teşvik edip imalatlarını Türkiye’ye kaydırmalarını
sağlamayı planlıyoruz. Türkiye’de uluslararası galvanizli ticari ürünlerin
dolaşımı şu anda yok denecek kadar az. Biz bunu arttırma çabasındayız. Türkiye
çelik üretiminde dünya sıralamasında üst seviyelerde. Galvanizli ürün kullanımı
olarak da bu seviyelere çıkmamız lazım” dedi.
İleri teknoloji ve kesintisiz hizmet anlayışıyla İzmit tesislerinde yıllık 30
bin ton galvanizleme kapasitesine sahip olduklarını ifade eden Bünyamin Halaç,
başta yapısal çelikler olmak üzere, enerji, inşaat, dekorasyon, otomotiv, tarım
olmak üzere metal işleri yapan hemen her sektöre hitap ettiklerini belirtti.
“Lokasyon olarak doğru yerdeyiz”
2009 ve 2010’un ilk 10 ayının beklentiler dahilinde geçtiğini ve tonaj
anlamında hedefleri tutturduklarını kaydeden Bünyamin Halaç, önümüzdeki süreçte
dünya ölçeğinde işlere imza atmak istediklerini kaydetti. Yeni yatırımın bu
anlamda çok büyük önem taşıdığını belirten Halaç, “Lokasyon olarak çok doğru bir
yerde olacağız. Temel prensibimiz mevcut pastadan aldığımız payı arttırmak
değil, pastayı büyütmek. Bunun için gerekli olan enerji, tecrübe ve anlayışa
sahibiz” yorumunu yaptı.
Arz talep dengesinin bozulduğu bugünlerde özellikle yapı ve inşa sektöründeki
altyapı yatırımlarının sekteye uğradığını aktaran Halaç, “Fakat iyiye gidişin
sinyallerini de alıyoruz. Bu krizi bir toparlanma süreci olarak algılıyoruz.
Kriz sonrası Türk çelik sektörü ve buna bağlı galvanizleme sektöründe ciddi bir
patlama yaşanacak” diye konuştu.
“Sektör büyümesini sürdürüyor”
2010 yılının galvaniz sektörü açısından krizden çıkış yılı olduğunu öne süren
Bünyamin Halaç, görüşlerini şöyle dile getirdi: “Avrupa’da galvaniz sektörü
doymuş-olgun anlamında mature market olarak tanımlanmakta. Ülkemizde ise
gelişmekte olan ülke kategorisinde olduğumuzdan yükselen piyasa olarak
anılmaktadır. Ülkemiz galvaniz sektörü doymuş Avrupa ülkelerine göre daha hızlı
bir büyüme içinde olacaktır. Tüm bu sebeplerle sektör olarak biz krizi
Avrupa’dan daha önce aşacağız. Çünkü krizden çıkış çabası içinde olan imalat
sektörü mevcut yüksek ve atıl kapasitelerini kullanmak adına hızlı hareket
edecektir. Fakat maliyet kontrolü ve piyasa fiyatlarının düşüklüğü en önemlisi
finansal sıkıntılarla birleşen tahsilat güçlüğü-uzayan ödeme vadeleri- reel
anlamda krizden çıkılmış olsa daha olumsuz etkisini 2010 ve 2011 yılı boyunca
hissettirecektir.”
Şu anda sektörde sıcak daldırma galvaniz işi yapan yaklaşık 35 tesisin
bulunduğunu hatırlatan Halaç, bu firmaların ortalama yüzde 60 kapasite ile
çalıştıklarını aktardı. Bu kapasitelerin hızla dolacağına değinen Halaç,
“Sektörümüzün ilk ve en önemli sorunu farkındalık. Galvanizin bilinirliğini
arttırmamız lazım. Resmi platformlarda, akademik alanlarda, sivil toplum
kuruluşlarında ve en sonunda nihai tüketici nezdinde bilinirliğimiz oldukça
düşük. Oysa galvanizlemenin bilinen kaplama yöntemleri arasında en ekonomik, en
uzun ömürlü olduğu çok açık. Çevreci yönü çok kuvvetli. Küresel ısınma ve iklim
bozulmalarının yaşandığı, karbon ayak izlerinin takip edildiği günümüzde en
düşük CFC (karbon salınımı) olan galvaniz kaplama yöntemini çok iyi
tanıtmalıyız” şeklinde konuştu.
Metal kullanımının ömrüne ömür kattığı için galvanizlemenin milli ekonomiye
sağladığı yararın yılda 2-3 milyar doları bulduğunu ifade eden Halaç, bu
bilinirliğin arttırılması ve kullanımın yaygınlaştırılması için ilk ve en önemli
görevin sektöre düştüğünü vurguladı.