Çorlu ve Çerkezköy’deki sanayileşmenin bedelini önce atıkların bırakıldığı nehirler, ardından da Marmara Denizi ödüyor.
1. Fabrika atıklarının son durağı Marmara
Su kaynakları her geçen gün kuruyan ve kirlilik yüzünden kullanılamaz hale gelen Trakya’da, alarm çanları uzun zamandır çalıyor ama aldıran yok... Özellikle Çorlu ve Çerkezköy’deki aşırı sanayileşme nedeniyle başta Ergene olmak üzere dere ve nehirler artık açık bir lağım kanalına dönüştü. Çorlu’ya 20 kilometre, E-5 Çorlu Kavşağı’na bir kilometre uzaklıkta Marmara Denizi’ne artık kirlilikten katrana dönüşmüş olan simsiyah bir dere akıyor. Derenin taşıdığı evsel ve sanayi atıkları denizi siyaha boyayarak, Marmara’nın kirliliğini daha da artırıyor.
‘Zehir dereleri’
TEMA yetkilileri, akan derenin daha önce kuru bir dere olduğunu, ancak son yıllarda Çorlu ile Marmara Denizi arasında kurulan yaklaşık 15-20 fabrikanın atıklarıyla ve evsel atıklarla beslenerek açık bir lağım kanalına dönüştüğünü ve denize aktığını söyledi. Çevreciler, “Istranca’dan tertemiz doğan Ergene, Trakya’daki sanayi ve evsel atıklar yüzünden Meriç’e bir lağım kanalı olarak karışıyor. Bu gidişle Trakya’nın verimli ovaları zehir ovasına dönüşecek ve tarım tamamen yok olacak” diye konuştu.
2. Yazlıkçıların ‘Giderleri’ de Marmara'da
Foseptikten denize
Yazlıkçıların foseptiğini vidanjörle çeken özel şahıslar ile belediye, atıkları yazlıkçıların 1-2 kilometre uzağındaki dereye boşaltarak denizi ve sahili kirletiyor
Marmara sahilindeki evlerin foseptiğini para karşılığı çeken, özel şahısların
ve belediyenin vidanjörleri, atıkları yazlıkçıların 1-2 kilometre uzağındaki
dereye boşaltarak denizi ve sahili kirletiyor. Yazlıkçıları isyan ettiren bu
durumun en belirgin örneği Tekirdağ ili Marmara Ereğlisi’ne bağlı Yeniçiftlik
beldesinde yaşanıyor. Kanalizasyonu taştığı için yazlıkçılara 3 bin YTL para
cezası kesen belediye, sahildeki evlerden para karşılığı vidanjörlerle çektiği
foseptiği, yazlıkların önünden denize akan dereye boşalttı. Denize asit köpüğü
şeklinde akan dere, foseptik ve diğer atıklar nedeniyle kumsalı yosun, denizi
mikrop yuvası haline getiriyor. Denize giren, soluğu hastanede
alıyor.
Vatandaşların isyanı üzerine gittiğimiz Yeniçiftlik’te, ters yöne
hızla ilerleyerek trafik kurallarını ihlal eden vidanjörle karşılaştık.
Sahildeki evlerden foseptiği çeken vidanjörlerin, atıkları, sahilden 1-2
kilometre uzaklaştıktan sonra, sitelerin içinden denize akan Meşe Deresi’ne
boşalttıklarını görüntüledik.
Vidanjör yarışları
Sadece Yeniçiftlik beldesinde biri belediyeye ait, 9 vidanjör aralıksız
çalışıyor. Tarımla uğraşan köylü, “daha kârlı olduğu” gerekçesiyle traktörünü
satarak vidanjör aldığını söylüyor. Belediyenin 30 YTL’ye çektiği foseptiği,
özel vijandörler 60 YTL’ye çekiyor ve yine yazlıkçıların bulunduğu denize akan
dereye boşaltıyor.
Vatandaş, sivrisinek, kanalizasyon kokusu ve mikrop saçan
ortam nedeniyle isyan ediyor; evlerini satmak istediklerini ancak alıcı
bulamadıklarını, denize girince de soluğu hastanede aldıklarını anlatıyor.
Bazıları da, “Foseptik sızıntı yaptı diye belediye sitemize 3 bin YTL ceza
kesti, peki belediyeyi kim cezalandıracak?” diye soruyor.
‘Arıtma tesisi yetersiz’
Olayı doğrulayan Yeniçiftlik Belediye Başkanı Kadir Ünal şunları söyledi: “Beldemizde 30 bin konut var. Yazın 80 bin, kışın 8 bin insan yaşıyor. 35 bin kişilik arıtma tesisimiz var. Bir sitenin yıllık foseptik maliyeti 10 bin YTL. Bu parayı vermemek için kendileri de denizi kirletiyor. Arıtma tesisimiz yeterli değil ve deşarj sorunu var. Atıkları, bu nedenle dereye boşaltıyoruz. Sorun önümüzdeki hafta giderilecek.”
‘Valilik durumdan haberdar’
Vatandaşın Tekirdağ Valiliği’ne gönderdiği şikâyet dilekçesi üzerine 29 Eylül 2006’da Çevre ve Sağlık Komisyonu rapor hazırladı. 29 Eylül 2006’da hazırlanan raporda, belediyenin atıkları dereye boşalttığı tespit edildi. Sorunu çözecek projenin 13 Mart 2007’ye kadar tamamlanması ve yetkililer tarafından bu durumun ısrarlı takibinin yapılması karara bağlandı. Ancak raporun takibi yapılmadı.