Yabancılara toprak satışının yasal sınırın üzerine çıkması üzerine Hatay’ın
ardından Mardin ve Kilis’te de yabancı uyruklu vatandaşlara gayrimenkul satışına
yasak geldi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Kilis’te dört
Alman uyruklu vatandaş 25 bin 153 metre kare taşınmaz satın alırken, Mardin’de
99 yabancı uyruklu vatandaş toplam 2 milyon 383 bin 192 metrekare büyüklüğünde
521 taşınmaz satın aldı.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda
bakanlığının bütçe görüşmelerinde çalışmalar hakkında bilgi verdi. Demir, Tapu
ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün faaliyetleri arasında yer alan yabancılara
toprak satışına ilişkin, bugün itibariyle 97 bin 192 kişinin 87 bin 69
gayrimenkul edindiğini belirterek, Mardin, Kilis ve Hatay’daki edinimler, imarlı
alanın yüzde 10’u aştığı için, yabancıların mülk alması Bakanlar Kurulu’nca
yasaklanmıştır” dedi.
Partizanlık suçlaması
Konuşmasında Giresun’da bu yıl yaşanan sel felaketi kapsamında dağıtılan
yardımlara değinen Demir’e CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, tepki
gösterdi. Hamzaçebi, nüfusu 23 binden az olan üç belediyeye 150’şer bin lira
yardım yapılırken, nüfusu 100 binden fazla olan Giresun Belediyesi’ne 200 bin
lira yardım yapıldığını belirterek, “Bu yardımlar üzerinden politika
yapıyorsunuz. Oradaki insanların hayatını hiçe sayıyorsunuz. Çünkü Giresun
Belediyesi, CHP’li... Size bu ithamı yöneltiyorum. Gönderdiğiniz para, Giresun
Belediyesi’nin, İzmir ve diğer yerlerden gelen iş makinalarının mazot parasını
bile karşılamaya yetmez” dedi.
Bunun üzerine Bakan Demir, Giresun’da afet acil ödeneğini siyasi olarak
kullanmamız asla söz konusu değil” dedi. AKP Adana Milletvekili Necdet Ünüvar’ın
“Kişisel inisiyatifinizle mi para gönderiyorsunuz?” sorusuna Bakan Demir ‘hayır’
derken, Hamzaçebi, ‘Aynen öyle’ karşılığını verdi.
Rüşvet iddiaları ile gündeme gelen ‘tapu müdürlüklerinin’ işlemlerine de
değinen Demir, bir anket çalışmasının sonucuna göre vatandaşın Tapu Sicil
Müdürlükleri’nden memnun olduklarını ileri sürdü. Demir, halen Çevre ve Orman
Bakanlığı yetkisinde olan 1/100000 ölçekli çevre düzenleme yetkisinin de
kendilerinde olması gerektiğini belirtirken, “Yerel yönetimlerin plan
yetkisinde, denetim ve strateji üretimi anlamında mutlaka bakanlık etkili
olmalı. Yerel yetkiyi kısarak değil, mümkünse katılımcılığı artırarak takip
etmek gerekir. Bakanlığın bizzat denetlemesi gerektiğine inanıyorum. Tüm yapım
süreci Bakanlığımızca denetlenmeli” diye konuştu.