Gaziantep-Kahramanmaraş depremleri birçok olumsuzluğun bir arada yaşandığı felaketler olarak tüm ülkemizi derinden etkiledi.
Çok şiddetli iki depremin üst üste yaşanması, depremin gece gerçekleşmesi ve 8 binin üzerinde yaşanan artçıların büyük felakete neden olduğunu belirten MAPEI Türkiye Genel Müdürü Selman Tarmur sözlerine şu şekilde devam etti: “İki büyük depremin üzerinden bu kadar çok artçı gelmesi, depremde hasar gören binaların daha sonraki süreçte yıkılmasına neden oldu. Ülke olarak yaşadığımız bu felaket karşısında en önemli konumuz bölgeyi tekrar ayağa kaldırmak ve yaraları sarmak. Diğer dikkat etmemiz gereken konu ise Türkiye’nin deprem kuşağı üzerinde olan bir ülke olduğunun iyice farkına vararak diğer bölgelerde izlenecek yol haritasına karar vermek.”
Çözümlere Bütünsel Bakış Açısıyla Yaklaşılmalı
Zamana karşı yarıştığımıza ve ülkemizin hemen her yerinin deprem kuşağında bulunduğuna dikkat çeken MAPEI Türkiye Genel Müdürü Selman Tarmur önümüzdeki süreçte neler yapmamız gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu: “Marmara Bölgesi'nde çok büyük bir deprem bekliyoruz. Bu kadar kalabalık şehirlerin ve bu kadar çok binanın olduğu yerde hızlı olmamız hayati önem taşıyor. Depreme karşı önlem alırken sadece binaların sorunlarını çözmek yetmeyecek. Dikkat etmemiz gereken viyadükler, otobanlar, tüneller, metrolar, kamu binaları gibi pek çok unsur bulunuyor. Yapısal güçlendirme çalışmalarında bu unsurlardan birini güçlendirmezseniz bile çalışmalar yarım kalır. Bu sebeple çözümlere bütünsel olarak bakmak gerekiyor.”
En Hızlı Alternatif: Yapısal Güçlendirme
Beklenen depremlere karşı en hızlı çözümün yapısal güçlendirme çalışmaları olduğunu vurgulayan MAPEI Türkiye Genel Müdürü Selman Tarmur yapısal güçlendirme hakkında bilgiler aktardı: “Bir binayı yıkıp yeniden yapmak 1,5-2 sene arası bir zaman alıyor. Bu açıdan yapısal güçlendirme binanın durumuna göre 3 ila 6 ay gibi farklı zamanlarda bitirebiliyorsunuz. Öyle binalar var ki sadece bodrum katını güçlendirdiğinizde bile depreme dayanıklı hale gelebiliyor. Bu sebeple çok kısa sürede çok fazla sayıda güçlendirilebilecek bina mevcut. Binalar büyük olsa bile yapısal güçlendirme, yıkıp yeniden yapmaya göre çok daha kısa zamanda bitecek bir alternatiftir. İşin mali kısmına baktığımız zaman da daha ucuza mal edebiliyoruz. Bir diğer konu ise yapısal güçlendirmenin çevresel kirlilik yaratmadığı. Çünkü yıkıp yeniden yaptığınızda ortaya moloz sorunu da çıkıyor. Bunları da dikkate almak gerekiyor.”
İzlenmesi Gereken Yol Haritası
Bundan sonraki süreçte karar vericilere ve bireylere ayrı ayrı görevler düştüğünden bahseden MAPEI Türkiye Genel Müdürü Selman Tarmur izlenmesi gereken yol haritasını şu şekilde anlattı: "Depreme karşı çözüm üretmemiz gereken yapılar sadece binalar değil. Bütün şehirlerden hatta bölgelerden bahsediyoruz. Binalar, konutlar, kamu binaları, hastaneler, otoyollar, viyadükler, tüneller, üst geçitler… Hepsini dikkate alarak odağımızın geniş olması gerekiyor. Bu kısım karar vericileri ve yerel yönetimleri ilgilendiriyor.
Bir diğer konu ise binalarımız için bir analiz yaptırmamız lazım. Binamızı kontrol ettirmemiz gerekiyor. Belediyeden yardım alabilir, belediyeye başvurabiliriz. Veya özel sektördeki firmaları davet edip, binamızın elden geçirilmesini sağlayabiliriz. Bu analiz sonucunda da çıkacak rapor doğrultusunda yapısal güçlendirmeye uygun bir binamız var ise apartman sakinleri olarak alacağımız karar doğrultusunda bu işi başlatabiliriz. Bu kararı aldıktan sonra işin bürokratik kısmı devreye giriyor, belediye nezdinde ruhsat gibi izinlerin alınması gerekiyor. Bu işlemlerin de olabildiğince hızlı olması büyük önem taşıyor. Daha sonraki süreç ise; binanın neresi güçlendirilecek, nasıl güçlendirilecek, hangi malzemeler seçilecek nereye uygulanacak gibi fiziksel olarak bir uygulama projesinin yapılması ve apartman sakinlerine teslim edilmesi şeklinde ilerliyor.
Yapısal güçlendirme çok iyi bir alternatif, hızlı bir çözüm tabi ki bunun yanında kentsel dönüşüm çalışmaları da devam etmeli. Zamana karşı da yarıştığımız için bütün alternatifleri değerlendirmemiz ve hızlı olmamız gerekiyor."
*
MAPEI Hakkında
1937'de Milano'da kurulan Mapei'nin şu anda 57 ülkede 100 yan kuruluşu ve beş kıtaya dağılmış 35 ülkede 86 üretim tesisi mevcut ve ayrıca 2021 yılı sonu itibariyle 3.3 milyar Euro konsolide geliri ve dünya çapında 11.000’den fazla personeli bulunuyor. Şirketin başarısı şunlara dayanmaktadır: müşterilerin gereksinimlerini ve pazar talebini karşılayan onaylı ürünler ve sistemler tedarik ederek yapı sektöründe uzmanlaşma; yerel gereksinimleri karşılamak ve nakliye maliyetlerini en aza indirmek için uluslararasılaşma; şirketin yatırım ve insan kaynakları açısından en bağlı olduğu Araştırma ve Geliştirme. Çevre ve toplum üzerindeki etkilerini sürekli olarak denetleyen Mapei, kurumsal büyümenin sürdürülmesi için yukarıda geçen üç ilkeye sürdürülebilirliği de temel bir etmen olarak aşamalı bir şekilde dahil etti.